Böylece çok mutlu bir insanın elinde 10 balon ve çok üzgün birinin elinde 1 balon goruyordunuz. | TED | و بالتالي يوجد شخص سعيد للغاية ممسكا بعشرة بالونات، و آخر حزين للغاية ممسكا ببالون واحد. |
çok üzgün biri. Kız arkadaşını kaybetmiş. Uyuması gerek. | Open Subtitles | إنه حزين للغاية ، لقد فقد حبيبته يحتاج للنوم |
Belki de bunu, bir konuda çok üzgün olduğun ve kendini bu şekilde daha iyi hissettiğin için yapıyorsun. | Open Subtitles | ربما لأنك حزين للغاية لأجل شيء ما، وهذه هي طريقتك كي تشعر بالرضا عن نفسك |
- Doğru. üzücü bir durum. - Evet, Çok üzücü. | Open Subtitles | ـ نعم ، هذا حزين للغاية ـ نعم ، حزين جداً |
- Çok acıklı. - Çok üzücü. | Open Subtitles | . أمر مثير للشفقة - . أمر حزين للغاية - |
Çok eski kafalı o. üzücü bir durum. | Open Subtitles | أنه بعيد عن هذه الأمور انه أمر حزين للغاية |
Çok cesur ve aptaldır ve bence bir süre çok üzgün olacak. | Open Subtitles | شجاع للغاية و ساذج للغاية وأعتقد، لبعض الوقت سيكون حزين للغاية. |
O gitmek zorundaydı, çünkü çok üzgün görünüyor. | Open Subtitles | كان يبدو حزين للغاية لإضطراره الرحيل. |
Bütün parmakları yerinde, Ve çok üzgün görünüyordu. | Open Subtitles | لديه كل أصابعه ويبدو أنه حزين للغاية |
Yemekte çok üzgün görünüyordun. | Open Subtitles | بدوت حزين للغاية على تلك الطاولة |
Evet, karısı çok hasta, adam da çok üzgün. | Open Subtitles | أجل، زوجته مريضة جداً وهو حزين للغاية |
- çok üzgün görünüyorsun. - Yoo, mutluyum ben. | Open Subtitles | يبدو أنك حزين للغاية لا ، أنا سعيد |
çok üzgün bir şey var sesinde. | Open Subtitles | هناك شئ حزين للغاية بشأنكما |
McQueen çok üzgün. Bugün ona kesin pistin tozunu yuttururum. | Open Subtitles | (مكوين) حزين للغاية سوف أهزم مؤخرته الحزينة اليوم |
Çok üzücü. | Open Subtitles | انه حزين للغاية |
Bu Çok üzücü. | Open Subtitles | هذا حزين للغاية |
Çok üzücü. | Open Subtitles | هذا حزين للغاية |
- Bu Çok üzücü. | Open Subtitles | هذا حزين للغاية |