| Şimdi eğer izin verirsen... - Ben de yalan söylediğini sanmıştım. | Open Subtitles | حسبته يكذب أنا أيضاً حتّى رأيتُ البرهان |
| Beni öldüreceğini sanmıştım... Bu yüzden de kaçtım. | Open Subtitles | حسبته سيقتلني، لذا ركضتُ هاربة. |
| Zengin biri sanmıştım. Ferrarisi kiralıkmış. | Open Subtitles | حسبته شخصًا ذا شأن، فاتّضح أنّ سيّارته "فيراري" مؤجّرة. |
| Babası o kadar sinirlenmişti ki bir an onu o havuzda boğacak sandım. | Open Subtitles | أتعلمان، غضب والده كثيرًا حقًّا حسبته سيُغرقكَ فيه |
| İlk önce, bahçede kullanacağınız tarzdaki hunilerden sandım. | Open Subtitles | بالبداية حسبته سيكون قمع يُستخدم في الفناء. |
| Yani, Johnny sürekli yanımda olmasa bile hep yanımda olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | رغم أن جوني لم يتواجد دائماً حسبته سيتواجد دائماً |
| Notum bu. Bunun çok komik olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | هذه هي ملاحظتي، هذا ما حسبته مضحكاً |
| Sülünleri katletmeye daha ilgili olduğunu sanıyordum? | Open Subtitles | حسبته مهتماً أكثر بصيد طيور التَدَارِج؟ |
| Sesini taklit edince daha komik olur sanmıştım ama olmadı. | Open Subtitles | عندما بدأ بتقليده للصوت السخيف حسبته سيكون أكثر متعة لكنه... لم يكن كذلك |
| Kaybolduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | حسبته ضاع إلى الأبد |
| "Onun karanlık ve karışık biri olduğunu sanmıştım." | Open Subtitles | حسبته كئيباً ومضطرباً |
| Ben, onun çok havalı bir robot olacağını sanmıştım. Bilirsin işte, hani 'Terminator'deki gibi, ya da seni ilk gördüğümdeki gibi. | Open Subtitles | حسبته سيكون رجلًا آلياً رائعاً، مثل (تيرمينايتر)، أو مثلك أنت حين رأيتك |
| Ben bir çiçek olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | حسبته يعني الزهرة |
| Penisinden bahsediyor sanmıştım. | Open Subtitles | حسبته يعني عضوه الذكري |
| Bir keresinde çükü o kadar küçük biriyle yatmıştım ki klitoris sandım. | Open Subtitles | لقد ضاجعت مرة رجلًا بقضيب صغير, لدرجة أنني حسبته بظرًا. |
| "Yakaladım " adlı salak bir gizli kamera programı olduğunu sandım | Open Subtitles | حسبته برنامج تافه "للكاميرا الخفية يُدعى "أوقعنا بك |
| Köprüden atlayacağını sandım. | Open Subtitles | حسبته سيلقي بنفسه من فوق جسرٍ، مرحباً. |
| Öyle söylediğini sandım! Çünkü sahip olduğum, bir hiç şey! | Open Subtitles | هذا ما حسبته لا شيء |
| Ben de öyle düşünmüştüm. Bin şu kamyonete. Gidelim. | Open Subtitles | هذا ما حسبته ادلفي إلى السيّارة، لنذهب |
| Ben de öyle düşünmüştüm. Ben de öyle düşünmüştüm, tamam mı? | Open Subtitles | هذا ما حسبته، هذا ما حسبته |
| Evet çünkü beni anlayacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | أجل، لأنّي حسبته سيتفهّم أمري |
| Ben senin de öyle olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | -هذا لأنّه صديقي . -و هذا الذي حسبته فيك . |
| -Güle güle. -Eşcinsel olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | حسبته شاذاً |