ويكيبيديا

    "حسن حظي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şanslıyım
        
    • Şansıma
        
    • İyi ki
        
    Ön lastik gitti. Yardım bulduğum için şanslıyım. Open Subtitles انفجر الإطار الأمامي، من حسن حظي أن أجد بعض المساعدة.
    Vay canına, bir oda arkadaşına ihtiyacın olduğu için çok şanslıyım. Open Subtitles لقد كان من حسن حظي أنك أردت رفيقة بالسكن
    - Şansın varmış ki ben biliyordum. Ama ben de şanslıyım. Open Subtitles من حسن حظك أني كنت أعلم ومن حسن حظي أيضاً
    Şansıma siyah geldi. Open Subtitles من حسن حظي أن الكرة سقطت بالاسود يا هوكر
    Kendin için bu işin içindesin sanırdım. Şansıma, çoğu kez, benim de arkamı kolladın. Open Subtitles عندما نعتك بالأنانيّ، من حسن حظي أنني أملك شخصاً مثلك بجانبي
    Şansıma, diğer elime yazdığım, yeni keşfedilmiş nötron yıldızının koordinatları ile karıştırmadım. Open Subtitles من حسن حظي أني لم أخلط بينه و بين ما كتبتُه على يدي الأخرى و التي عبارة عن إحداثيات
    Ben şanslıyım. Zayıf olduğum için arka plan küçük. Open Subtitles أعني من حسن حظي أنني نحيف لذا لدي خلفية صغيرة
    Sana cehenneme git derdim şanslıyım ki, zaten oradasın. Open Subtitles كنت سأقول لك اذهب للجحيم ولكن من حسن حظي انت فيها بالفعل
    şanslıyım ki adam sinirliyken arkamdaydınız. Open Subtitles يارجل، من حسن حظي انه كان ورائي عندما صدمت سيارة ذلك الرجل
    Kafama sıkmadığı için şanslıyım. Open Subtitles من حسن حظي أن لم يطلق علي الرصاص في رأسي.
    Bu iyi. şanslıyım. Ben Jack Lewis, ABD delegesi. Open Subtitles هذا من حسن حظي أنا "جاك لويس" الموفد الامريكي
    şanslıyım ki etrafım bu kadar aptallarla çevrili. Open Subtitles من حسن حظي أني محاطة بهكذا غباء.
    Mantıklı mı? Uygun mu? Çok mu şanslıyım? Open Subtitles منطقياً ، هذا من حسن حظي ، نعم
    Burada bir işim olduğu için şanslıyım. Open Subtitles من حسن حظي أنني لا زلت أملك عملا هنا
    Çok şanslıyım desene. Gelip de beni kurtarmasaydın... Open Subtitles هذا من حسن حظي ، فلو لم تكونيهنالإنقاذي...
    Şansıma sokağın hemen ilerisinde bir ayı barı var. Open Subtitles من حسن حظي يوجد هناك حانة معضم مرتاديها سمان أنها في نهاية شارعي
    Şansıma hiçbir şey ebediyen gizli kalmıyor. Open Subtitles .. من حسن حظي ، أن لاشيء يبقي سراً للأبد
    Avusturalya'ya gitmek için para biriktiriyorum ve Şansıma bu dönem PHH'nin dalış öğretmenine ihtiyacı varmış. Open Subtitles أنا أدخر كي أذهب إلى الرصيف المرجاني العظيم. ومن حسن حظي بالوس هيلز الثانوية بحاجة إلى مدرب غوص لهذا الفصل الدراسي.
    Şansıma, seyahatte yeni bir arkadaş edindim. Open Subtitles ومن حسن حظي أقمت صداقة في رحلتي
    Şansıma, Yahudilerin içki imalathanesinde adamım var. Open Subtitles ...من حسن حظي لديّ ولد في مصنع تقطير اليهود
    Ama benim Şansıma benim unutmama yardım eden insan senin hatırlamana yardım edecek. Open Subtitles من حسن حظي ...الشخص الذي ساعدني على النسيان سيساعدكِ على التذكر
    Ama iyi ki yapmışım, çünkü turuncu renk bana hiç yakışmaz. TED ولكن كان من حسن حظي أنها لدي لأن اللون البرتقالي لا يناسبني

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد