Sen dahisin -Nasıl aldın bunu -Alan dostum | Open Subtitles | انت عبقرى ، كيف حصلت عليه آلان، ما لا تَعْرفه لا يَستطيعُ إيذائك |
Kendini açığa çıkarmana yardımcı olacak birşey arıyordun ve buldun. | Open Subtitles | لقد رغبت في استكشاف نفسك و هذا ما حصلت عليه |
12657 Juliet. Tamam. Anladım. | Open Subtitles | طريق جولييت رقم 12657 حسناً, حصلت عليه, شكراً لك |
İnsanlar korkmasın diye raporu yok etmek istediler ama ben Buldum. | Open Subtitles | حاولوا التخلص من التقرير حتى لا يفزع العامة لكنّي حصلت عليه |
Mümkün değil. Onu ben parlattım! Tamamdır, Callen. | Open Subtitles | بأي حال من الأحوال ، رجل. حصلت عليه ، كالين. |
Biliyorsun, nakil esnasında canavar senin o muhteşem beynini aldı, peki sen onun neyini aldın? | Open Subtitles | في وقت الإنتقال حصل الوحش على جزء من دماغك الرائع لكن ما الذى حصلت عليه أنت منه؟ |
Onu müzenin hediyelik bölümünden bedavaya aldın. | Open Subtitles | لقد حصلت عليه مجانا من محل الهدايا بالمتحف |
- Bilemiyorum, birkaç günden beri. - Nereden aldın? | Open Subtitles | ــ أنا لا أعرف ,قبل أيام قليلة ــ من أين حصلت عليه ؟ |
Nereden buldun onu? Delilerle mi, uğraşacağız? | Open Subtitles | من اين حصلت عليه المضطربين النفسيين الروس |
Bela arıyordun. İşte buldun. | Open Subtitles | لقد وقفت اسفل الر عد وطلبته حسنا.الآن حصلت عليه |
Irak'lılar bile bulamıyor bu pisliği. Nerden buldun? | Open Subtitles | العراقيين انفسهم لا يستطيعون الحصول عليه من اين حصلت عليه |
Bunu yapabilir misin? - Anladım. - Adamım. | Open Subtitles | حسنا لقد حصلت عليه يارجل هل تستطيع فعل هذامن اجلى؟ |
Yani rolü aldığımda kesinlikle Anladım. | Open Subtitles | لذلك أنا بالتأكيد حصلت عليه عندما حصلت على جزء منها. |
Tamam, Anladım.Onayladı mı? | Open Subtitles | المرأة: حسنا، حصلت عليه. وهذا هو المؤكدة؟ |
Tamam, Buldum galiba. İki mil doğru git, sonra sağa dön. | Open Subtitles | حسنا, أعتقد أننى قد حصلت عليه إذهب للأمام ميلين مباشرة ثم انحرف يمينا |
Postaneden Buldum. Asla geri yazmadı. | Open Subtitles | حصلت عليه من مكتب البريد هي لا ترد على كتاباتي |
Tanrım, evet. Buldum, aldım, Tamam. | Open Subtitles | يا إلهي , أجل , لقد حصلت عليه , لقد حصلت عليه |
Tamamdır. Marcus Lee Graham. | Open Subtitles | لقد حصلت عليه ، لقد حصلت عليه ماركوس ليو جراهام |
Tamam Tamam. aldım, aldım. Çantayı aldım Ne demek istiyorsun, çanta mı? | Open Subtitles | حصلت عليه , حصلت عليه , لدي الكيس ماذا تقصدين بالكيس ؟ |
Onu Yedinci Cadde'den Market'e doğru koşarken Yakaladım. | Open Subtitles | لقد حصلت عليه انه يعبر الشارع السابع عائد نحو السوق |
hallederim. Pekala Süperpolis, buradan defolsan iyi olur yoksa bu boku her yerine uygulayacağım. | Open Subtitles | انا حصلت عليه انا شرطى خارق من الافضل ان تذهب من هنا |
Anlaşıldı. Fazla uzakta değiliz. | Open Subtitles | حصلت عليه ، إنه ليس بعيد عن هنا |
- Pekala, Anladın mı. | Open Subtitles | أه، شكرا لك على المشاركة، جون. كل الحق، كنت حصلت عليه. |
Kız kardeşinden aldığını söylemiş. Ama bu çok saçma. | Open Subtitles | لقد قالت أنها حصلت عليه من أختها، لكن هذا سخيف. |
-Yok, hayır. Ben Hallettim. | Open Subtitles | لا , لا , لا , أنا بخير , لقد حصلت عليه , لقد حصلت عليه |
aldım ! aldım ! O benim, O benim ! | Open Subtitles | حصلت عليه, عصلت عليه, حصلت عليه هو لي, لي, لي |
Bir fincan çay içip.. ..o sabah Boots'tan aldığım kitabı okuyordum. | Open Subtitles | كنت أشرب كوباً من الشاي وأقرأ كتاباً حصلت عليه من المكتبة |