bu gerçekten de benim canımı sıkan birşey: Eğer tartışmak savaşsa, kaybederek öğrenmek gibi üstü kapalı bir denklem var. | TED | هذا الشيء يزعجني حقاً: إن كان الجدل حرب، فهناك معادلة ضمنية معادلة التعلم مع الخسارة. |
gerçekten boş bir dairede, yere oturmuş peynir yiyip su içen bir Amerikalının ilginç olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | تعتقد حقاً إن جلوس أمريكى على أرضية شقة فارغة يأكلالجبنويشربماء , شئ مثير ؟ |
Eğer olmasını istiyorsan gerçekten de bir sisteme ihtiyacın var. '"Traş Ol'" | Open Subtitles | ستحتاج لنظام حقاً إن أردت أن ينجح الأمرستحتاج لنظام حقاً |
Sizi seçtim çünkü size daha çok uyacak bir meslek olup olmadığını kendinize gerçekten sormanızı istedim. | Open Subtitles | اخترتك لأني آمل أنّك ستسألين نفسك تسألين نفسك حقاً إن لم تكن هناك مهنة تناسبك أكثر |
Ve sonradan pişman olacağım bir şey yapmayı gerçekten istemiyorum. | Open Subtitles | و لا أعلم حقاً إن كنت أريد أن أفعل شيئاً سأندم عليه لاحقاً |
Gördüğün gibi, burası gerçekten altın kurbağaların doğada hayatta kaldıkları tek yer. | Open Subtitles | ستعرف حقاً .. إن هذا هو التجمع الأخير للضفدع الـذهـبى الباقى فى الـبريـه |
Birine karşı gerçekten bir şeyler hissediyorsan onları gerçekten seviyorsan, onlara bunu söylersin, değil mi? | Open Subtitles | إن كنتَ تحبُّ أحداً حقاً إن كنتَ تحبُّهُ حقّاً فستخبره، صحيح؟ لربّما حاولت |
Hayır, gerçekten sahip olduğun en iyi ortaksam neden beni paketleyip yolladın? | Open Subtitles | لا، حقاً. إن كنت أفضل شريكة عملت معها فلماذا قررت الانفصال؟ |
O kızın bundan ceza almadan çıkabileceğini mi düşündün gerçekten? | Open Subtitles | أتظنين حقاً إن هذا يمكن له أنْ يمرّ دون عقاب ؟ |
Eğer buraya iç tasarım için konuşmaya geldiysen gerçekten şaşırtıcı olurdu. | Open Subtitles | سأكون مندهشاً حقاً إن كنت قد أتيت إلى هنا فقط للحديث هو التزيين الداخلي. |
Andrée'ye gerçekten aşık mı yoksa Albertine'i kıskandırmak için mi öyle davranıyor, kestiremiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتبين حقاً إن كان واقعاً في حب أندريه أو كان يفعل ذلك ليثير غيرة البرتين |
Eğer buraya iç tasarım için konuşmaya geldiysen gerçekten şaşırtıcı olurdu. | Open Subtitles | سأكون مندهشاً حقاً إن كنت قد أتيت إلى هنا فقط للحديث هو التزيين الداخلي. |
Ona mektubu bugün sorabilir miyim gerçekten bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم حقاً إن كانت ستتاح الفرصة كى اسأله على الخطاب اليوم |
Sonunda bir uyurgezerin uyanma halindeki davranışlarının gerçekten kontrol edilip edilemediğini öğreneceğim. | Open Subtitles | الان سأكتشف حقاً إن كان المريض بالسير نوماً يمكن إجباره على عمل أفعال لم يكن ليفعلها أبداً وكانت لتكون بغيضة له و هو مستيقظ سأرى إن كان من الصحيح أن السائر نوماً يمكن دفعه حتى للقتل |
"Traş Ol" Aksamadan işlemesini istiyorsan gerçekten bir sisteme ihtiyaç var. | Open Subtitles | ستحتاج لنظام حقاً إن أردت أن ينجح الأمر |
gerçekten, gerçekten. annenizin başı ağrıyor, tamam mı? | Open Subtitles | حقاً، حقاً إن أمكم مصابة بالصداع، حقاً |
gerçekten Dünya'nın sonunun geldiğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل أنت متأكد حقاً إن العالم سينتهى ؟ |
Kim işi kabul ederse bunu gerçekten sorun etmeyecek misin? | Open Subtitles | (إذن، لن تمانع حقاً إن حصلت (كيم على تلك الوظيفة |
Onun oyunlarındna birini izlemeye gitsen gerçekten çok memnun olurdu. | Open Subtitles | ...سيكون مسروراً حقاً إن ذهبت لرؤيته بأحد مبارياته |
gerçekten olan üstü. | Open Subtitles | سيكُن مؤلماً حقاً إن حدث ثانية |