Başkalarını incittiğimizi fark etmiyoruz... başkalarına zarar verdiğimizi... başkasının hayatını tehlikeye atıyoruz... | Open Subtitles | إيذاء أي شخص أَو. إذا كانت حياةِ شخص ما كَانتْ مهدّدة بالضياع. |
Başkalarını incittiğimizi fark etmiyoruz... başkalarına zarar verdiğimizi... başkasının hayatını tehlikeye atıyoruz... | Open Subtitles | إيذاء أي شخص أَو. إذا كانت حياةِ شخص ما كَانتْ مهدّدة بالضياع. |
Dönüşüm sürecinde serbest kalan yaşam enerjisi toplanabilir. | Open Subtitles | عملية تحويل تطلق طاقة حياةِ يُمْكِنُ أَنْ تُجْمَعَ. |
Herkesin hayatında geliştirebileceği birşey vardır. | Open Subtitles | هناك شيء في حياةِ كُلّ شخصِ يُمْكِنُ أَنْ يَتحسّنوه |
Vicky matematiği iyi öğretebilir... ama ondan hayat dersi alacak değilim. | Open Subtitles | فيكي قَدْ تَكُون جيدةَ بالرياضياتِ، لَكنِّي لا آخذَ أيّ دروس حياةِ مِنْها. |
Aşk herhangi birisinin hayatından daha önemli olamaz. Endişelenme... | Open Subtitles | الحبّ لا يُمكنُ أَنْ يَكُونَ أكثر أهميَّةً مِنْ حياةِ شخص ما. |
Adamlarının hayatını kayıtsızca tehlikeye atmak.. | Open Subtitles | تَعْرِيض حياةِ رجالِكَ للخطر بسبب التهوّر ِو شَربَ الخمر أثناء العمل |
Paul'ün kişisel hayatını bilmezdim. | Open Subtitles | عَرفتُ جداً قليلاً حول حياةِ بول الشخصية. |
Amy'nin hayatını kurtarmak için çaba gösterdiğinizden bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | التي لأنك كُنْتَ على الأرضيةِ يُحاولُ إنْقاذ حياةِ أيمي. |
Kardeşlerinden birinin hayatını kurtarmak için bile mi? | Open Subtitles | لَيسَ حتى أَنْ يُوفّرَ إحدى حياةِ أخواتِها؟ |
Sizi görene kadar... yaşam koçu diye birşey olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لَنْ أَسْمعَ عن a حافلة حياةِ أمامك مَشى هنا اليوم. |
Hayatta kalanlar tehlikeli olmasına rağmen daha iyi bir yaşam bulmak için uzaklara gidiyorlardı. | Open Subtitles | البعض تحدوا الخطر وذهبوا للعثور على حياةِ أفضل. |
Erkek vampir yaşam enerjisini topluyor ama kıza aktarabilmek için toplayıcıya göndermek zorunda. | Open Subtitles | إنّ مصّاصَ الدماء الذكرَ يَجْمعُ طاقة حياةِ... لَكنَّه يَجِبُ أَنْ يُرسلَه خلالها لإنْهاضه إلى الجامعِ. |
Rory'nin hayatında yeteri kadar yer alamadım. | Open Subtitles | ما كُنْتُ جزء فى حياةِ روري بما فيه الكفاية |
Yerkürenin hareketleri insan hayatında değişikliklere neden olur. | Open Subtitles | حركة الكوكبِ تَجْعلُ الإختلاف في حياةِ الإنسانِ |
Bazan belirli bir sebebi olmadan hayat yönünü değiştirir ve seni yere serer. | Open Subtitles | أحياناً، للا سببَ معيّنَ، عتلات حياةِ مِنْ وتَضْربُك شقّةَ، |
-Ölüm sonrası hayat nasıl? | Open Subtitles | يالها من حياةِ آخرةٍ مشغولة تلك التي تحياها. |
Aşk herhangi birisinin hayatından daha önemli olamaz. | Open Subtitles | الحبّ لا يُمكنُ أَنْ يَكُونَ أكثر أهميَّةً مِنْ حياةِ شخص ما. |
Belki de gidip yaşıma uygun olmayan çılgın bir bekar hayatı yaşamalıyım. | Open Subtitles | حَسناً، لَرُبَّمَا أنا يَجِبُ أَنْ أكُونَ مِنْ الحيّ بَعْض حياةِ أعزبِ الدائرِ ذلك غير ملائمُ لعُمرِي. |
Bu işin en güzel yanı nedir biliyor musun, insanların hayatlarını öğrenmek. | Open Subtitles | بالتأكيد اريد . ذلك افضل شىء في عملي أن تَعْرفُ و تتعلم من حياةِ الناسِ. |
Vay be. hayatın küçük virajları ne garip değil mi? | Open Subtitles | مضحكة كَمْ تقديرات حياةِ أدواره الصَغيرة، أليس كذلك؟ |
Tamam, ama o aylar boyunca George'un hayatındaki en önemli kişi sendin. | Open Subtitles | - أجل، ولكن ... طيلةَ هذه الأشهر كنتِ الأهمّ في حياةِ (جورجي) |