"حياةِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • hayatını
        
    • yaşam
        
    • hayatında
        
    • hayat
        
    • hayatından
        
    • hayatı
        
    • hayatlarını
        
    • hayatın
        
    • tehlikeye
        
    • hayatındaki
        
    Başkalarını incittiğimizi fark etmiyoruz... başkalarına zarar verdiğimizi... başkasının hayatını tehlikeye atıyoruz... Open Subtitles إيذاء أي شخص أَو. إذا كانت حياةِ شخص ما كَانتْ مهدّدة بالضياع.
    Başkalarını incittiğimizi fark etmiyoruz... başkalarına zarar verdiğimizi... başkasının hayatını tehlikeye atıyoruz... Open Subtitles إيذاء أي شخص أَو. إذا كانت حياةِ شخص ما كَانتْ مهدّدة بالضياع.
    Dönüşüm sürecinde serbest kalan yaşam enerjisi toplanabilir. Open Subtitles عملية تحويل تطلق طاقة حياةِ يُمْكِنُ أَنْ تُجْمَعَ.
    Herkesin hayatında geliştirebileceği birşey vardır. Open Subtitles هناك شيء في حياةِ كُلّ شخصِ يُمْكِنُ أَنْ يَتحسّنوه
    Vicky matematiği iyi öğretebilir... ama ondan hayat dersi alacak değilim. Open Subtitles فيكي قَدْ تَكُون جيدةَ بالرياضياتِ، لَكنِّي لا آخذَ أيّ دروس حياةِ مِنْها.
    Aşk herhangi birisinin hayatından daha önemli olamaz. Endişelenme... Open Subtitles الحبّ لا يُمكنُ أَنْ يَكُونَ أكثر أهميَّةً مِنْ حياةِ شخص ما.
    Adamlarının hayatını kayıtsızca tehlikeye atmak.. Open Subtitles تَعْرِيض حياةِ رجالِكَ للخطر بسبب التهوّر ِو شَربَ الخمر أثناء العمل
    Paul'ün kişisel hayatını bilmezdim. Open Subtitles عَرفتُ جداً قليلاً حول حياةِ بول الشخصية.
    Amy'nin hayatını kurtarmak için çaba gösterdiğinizden bilmiyorsunuz. Open Subtitles التي لأنك كُنْتَ على الأرضيةِ يُحاولُ إنْقاذ حياةِ أيمي.
    Kardeşlerinden birinin hayatını kurtarmak için bile mi? Open Subtitles لَيسَ حتى أَنْ يُوفّرَ إحدى حياةِ أخواتِها؟
    Sizi görene kadar... yaşam koçu diye birşey olduğunu bile bilmiyordum. Open Subtitles أنا لَنْ أَسْمعَ عن a حافلة حياةِ أمامك مَشى هنا اليوم.
    Hayatta kalanlar tehlikeli olmasına rağmen daha iyi bir yaşam bulmak için uzaklara gidiyorlardı. Open Subtitles البعض تحدوا الخطر وذهبوا للعثور على حياةِ أفضل.
    Erkek vampir yaşam enerjisini topluyor ama kıza aktarabilmek için toplayıcıya göndermek zorunda. Open Subtitles إنّ مصّاصَ الدماء الذكرَ يَجْمعُ طاقة حياةِ... لَكنَّه يَجِبُ أَنْ يُرسلَه خلالها لإنْهاضه إلى الجامعِ.
    Rory'nin hayatında yeteri kadar yer alamadım. Open Subtitles ما كُنْتُ جزء فى حياةِ روري بما فيه الكفاية
    Yerkürenin hareketleri insan hayatında değişikliklere neden olur. Open Subtitles حركة الكوكبِ تَجْعلُ الإختلاف في حياةِ الإنسانِ
    Bazan belirli bir sebebi olmadan hayat yönünü değiştirir ve seni yere serer. Open Subtitles أحياناً، للا سببَ معيّنَ، عتلات حياةِ مِنْ وتَضْربُك شقّةَ،
    -Ölüm sonrası hayat nasıl? Open Subtitles يالها من حياةِ آخرةٍ مشغولة تلك التي تحياها.
    Aşk herhangi birisinin hayatından daha önemli olamaz. Open Subtitles الحبّ لا يُمكنُ أَنْ يَكُونَ أكثر أهميَّةً مِنْ حياةِ شخص ما.
    Belki de gidip yaşıma uygun olmayan çılgın bir bekar hayatı yaşamalıyım. Open Subtitles حَسناً، لَرُبَّمَا أنا يَجِبُ أَنْ أكُونَ مِنْ الحيّ بَعْض حياةِ أعزبِ الدائرِ ذلك غير ملائمُ لعُمرِي.
    Bu işin en güzel yanı nedir biliyor musun, insanların hayatlarını öğrenmek. Open Subtitles بالتأكيد اريد . ذلك افضل شىء في عملي أن تَعْرفُ و تتعلم من حياةِ الناسِ.
    Vay be. hayatın küçük virajları ne garip değil mi? Open Subtitles مضحكة كَمْ تقديرات حياةِ أدواره الصَغيرة، أليس كذلك؟
    Tamam, ama o aylar boyunca George'un hayatındaki en önemli kişi sendin. Open Subtitles - أجل، ولكن ... طيلةَ هذه الأشهر كنتِ الأهمّ في حياةِ (جورجي)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more