Sadece yaşlı bir adamın hayatını kurtarmak içinse saçma. | Open Subtitles | انه من الغباء أن يكون ذلك فقط من أجل انقاذ حياة رجل مسن |
Masum bir adamın hayatını kurtardınız Bay Holmes. | Open Subtitles | ولم يتم رؤيته ثانية لقد انقذت حياة رجل برئ يا سيد هولمز. |
Geçen ay asansörde bir adamın hayatını kurtardım. | Open Subtitles | أنقذت حياة رجل ٍ داخل مصعد في الشهر الماضي |
Bir adamın hayatı tehlikedeydi, ve onu kurtarmak benim görevimdi. | Open Subtitles | حياة رجل كانت على حافة الخطر وكانت مهمتي أن أنقذه |
Bir insanın hayatı için riske girmeye değmiyorsa, ne kadar istediğinizi söyleyin. | Open Subtitles | آلا تستحق حياة رجل المخاطرة أخبرونى كم تريدون ؟ |
Sizin gibi bir zekâ, önemsiz bir adamın hayatından tatmin olmaz. | Open Subtitles | من لديه عقلك لن يكون راضياً بأن يعيش حياة رجل عادي. |
Çünkü burada bir adamın hayatına karşılık on dakikalık bir şovdan bahsediyoruz. | Open Subtitles | كل ما نتحدث عنه هنا هو 10 دقائق من وقت عرض تليفزيونى مقابل حياة رجل |
Zengin birinin hayatını kurtardığında, seni servete boğar. | Open Subtitles | ربما أنت صغير على أن تفهم ذلك ولكن عندما تنقذ حياة رجل ثري فإنه يغرقك في الثراء |
Silah çevirerek bir insanın hayatını kurtarmazdım. | Open Subtitles | إدارة المسدس لم تنقذ حياة رجل أبداً |
Masum bir adamın hayatını kurtarmaya çalışırken öldü. Pas. | Open Subtitles | لقد ماتت في محاولة لإنقاذ حياة رجل بريء. |
Eğer bir adamın hayatını çalıp bundan bir ders almayacağını sanıyorsan göründüğünden de aptalsın demektir. | Open Subtitles | اذا سرقتي حياة رجل من تحته وظننتي بأنه لن يتعلم من ذلك فأنتي أغبى مما يبدو |
Gerçekten ama nihayetinde bir adamın hayatını sonlandırdı. | Open Subtitles | انا حقا لااريد، لكن كما تعلمين، هو انهى حياة رجل |
Yaşaması gerektiğinden emin olmadığım bir adamın hayatını kurtardım bu akşam. | Open Subtitles | لقد انقذت حياة رجل الليلة لست متأكدا ان كان يجب ان يعيش ? |
Çünkü böyle bir skandal iyi bir adamın hayatını ve seçilme şansını yok ederdi. | Open Subtitles | لأن فضيحة مثل هذهِ يمكن أن تدمر حياة رجل صالح و فرصة إنتخابه |
Ben sadece bir adamın hayatını sen başkasına kızgınsın diye mahvetmediğimizden emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | اود ان نكون على بينة اننا لن نقوم برمي حياة رجل فقط لأنك غاضبة على شخص آخر |
Bir adamın hayatı gibi küçük, sefil bir şey için mi? | Open Subtitles | هذا الشيئ المثير للشفقة مثل انقاذ حياة رجل ؟ |
Bir insanın hayatı bir şehrin yok olmasıyla karşılaştırıldığında nedir ki? | Open Subtitles | ...في النهاية، ما هي حياة رجل واحد مقارنةً بدمار مدينة كاملة؟ |
Bir adamın hayatından daha önemli şeyler var. | Open Subtitles | هنالك أمور أكبر على المحك من مجرد حياة رجل واحد |
Sandığım kadar yanılmaz değilmişim ve bu bir adamın hayatına mâl oldu. | Open Subtitles | لم اكن معصومة كما كنت اظن، وهذا كلفنا حياة رجل. لا اريد ان انسي هذا ابداً. |
Bazı doğu kültürlerinde birinin hayatını kurtardığında ondan sorumlu olduğuna inanılır. | Open Subtitles | في بعض الثقافات الشرقية يؤمنون بأنه إذا أنقذت حياة رجل تصبح مسؤولا عنه |
9 saatimiz var bir insanın hayatını kurtarmak için 9 saatimiz var. | Open Subtitles | ولدينا 9 ساعات 9 ساعات لننقذ حياة رجل |
Bütün amacı kör bir adamın hayatının karanlığına sevginin ışığını getirmekti. | Open Subtitles | الى ظلام حياة رجل اعمى |
"Ölüm; çalışacak, aşık olacak ve çok daha uzun süre şarkılar söyleyecek olan özgür bir adamın canını almak için, siz onunla çok daha sonra karşılaşmayı ummanıza rağmen, sizi götürmeye geliyor. | Open Subtitles | لقد تطلب منك الكثير من الوقت لتأتي بالرغم من ذلك تمنيت أن ألقاك بعد وقت طويل لأقود حياة رجل حُر |
Bilgisayar olmadan birisinin hayatını kurtardık sadece muhteşem karı koca olarak. | Open Subtitles | لقد أنقذنا حياة رجل بدون إستخدام التداخل |
-bu günlük kısa haberler için biraz fazla. | Open Subtitles | - سبعون عاماً من حياة رجل |