| Hem Marianne, hem değil. O kendi hayatını yaşar. | Open Subtitles | ماريان هي السبب , و هي ليست السبب انها تعيش هنا حياتها الخاصة |
| Hiçbir şey yapmayacak mıyız? Hayır, müdahale etmeyelim de kendi hayatını yaşasın. | Open Subtitles | نعم راي ، لا شيء ما رأيكم بألا نتدخل وندعها تعيش حياتها الخاصة ؟ |
| - kendi hayatını kurmaya çalışıyor. | Open Subtitles | حبيبى,انها فقط تحاول الحصول على حياتها الخاصة |
| özel hayatı hakkında pek bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | لم اكن اعرف اي شيء تقريبا عن حياتها الخاصة |
| Dediğim gibi, onun özel hayatı hakkında fazla bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | حسنا كما قلت، أنا لا أعرف الكثير عن حياتها الخاصة. |
| Özel yaşamı hakkında hiçbir şey bilmezdik. | Open Subtitles | لم نعرف شيئاً عن حياتها الخاصة |
| Hayır..onla özel hayatını konuşmazdık | Open Subtitles | لم أتحدث إليها مطلقا ً بخصوص حياتها الخاصة لا |
| Tek yapabildiğim, Kendi hayatına dönüp.., ...benimkini rahat bırakması için dua etmek. | Open Subtitles | أن تحصل على حياتها الخاصة وتتوقف عن محاولة سرقة حياتي |
| Çünkü kendi hayatını mahvettiğini düşünüyor. | Open Subtitles | لأنها تعتقد بأنها جعلت من حياتها الخاصة فوضى |
| Bütün bunların hepsi Mary kendi hayatını kurmak istedi, sen de yalnız kalmak istemediğin için oldu. | Open Subtitles | كل هذا من أجل أن لا تكون وحيداً لأن ماري أرادت أن تعيش حياتها الخاصة |
| Veya Laurel'ın kendi hayatını yönetmesine izin versek nasıl olur en azından bir kaç saatliğine? | Open Subtitles | حسنا، ماذا عن تركنا الغار السيطرة على حياتها الخاصة لبضع ساعات، من فضلك؟ |
| Miranda kendi hayatını kendisi kurtardıktan sonra derdini paylaşabileceği birini aradı. | Open Subtitles | وبعد ذلك ميراندا إنقاذ حياتها الخاصة... ... دعت شخص الذين يمكن مواساة. |
| Çünkü onun kendi hayatını bulması gerek. | Open Subtitles | لأنها تحتاج أن تجد حياتها الخاصة. |
| Bana kendi hayatını aldığını söylediler. | Open Subtitles | قالوا لي أنها أخذت حياتها الخاصة. |
| kendi hayatını yaşayacak. | Open Subtitles | ستعيش حياتها الخاصة |
| Bırak Sylvia kendi hayatını yaşasın. | Open Subtitles | دعي (سيلفيا) تخطط لإنجاح حياتها الخاصة |
| Onu kontrol edemeyiz. Bu onun özel hayatı. | Open Subtitles | "كيفين " لا نستطيع أن نتحكم بها ، لديها حياتها الخاصة |
| Özel yaşamı ile ilgili bir şey bilmek istemezdik. | Open Subtitles | لم نشأ أن نعرف شيئاً عن حياتها الخاصة |
| Sonrasında yaşanan her şey, onun özel hayatını gizlemek istemesinden kaynaklanmıştır. | Open Subtitles | كل ما فعلته بعدها كان بدافع رغبتها في الحفاظ على خصوصية حياتها الخاصة |
| Ailesinin anlattığına göre bir ilişkisinin daha bitmesini kaldıramamış ve Kendi hayatına kıymış. | Open Subtitles | ياللحزن، والدي ناتالي اخبروني بانها كانت محطمة جداً علاقة اخرى انتهت وهذا ... جعلها تنهي حياتها الخاصة |