ويكيبيديا

    "حياتها في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hayatının
        
    • onun hayatını
        
    • hayatı boyunca
        
    • Onun hayatı
        
    • Karının hayatını
        
    Bir önemli sınırlama, asla hayatının tehlikede olduğunu söyleyemezsin. Open Subtitles أوه قيد واحد مهم أنت غير مسموح لك ذكر بأي طريقة أن حياتها في خطر
    Evlilikleri uzun sürmedi ve Gilda hayatının çoğunu Amerika'da geçirdi. Open Subtitles زواجهما لم يستمر طويلاً وقد عاشت غيلدا معظم حياتها في الولايات المتحدة
    Evet, bendim. onun hayatını ben kurtardım. Doğru zamanda doğru yerdeydim. Open Subtitles لقد كان أنا لقد أنقذت حياتها في المكان المناسب والوقت المناسب
    Sırf yanımda olması bile onun hayatını tehlikeye sokar. Open Subtitles ببساطةٍ كونها بمقربةٍ منّي يضع حياتها في خطر.
    Eğer onu bulamazsan, hayatı boyunca onu arayacak... her odada, her kalabalıkta. Open Subtitles وان لم تمسك به ستفعل هي ذلك لبقية حياتها في كل غرفه وفي كل حشد
    Çünkü bu, onu bütün okul hayatı boyunca takip edecektir. Open Subtitles 'لان هذا سيتبعها طوال حياتها في المدرسة
    Onun hayatı zaten tehlikede. Yardımımızı istiyor. Duymadın mı? Open Subtitles حياتها في خطر بالفعل وتحتاج مساعدتنا، ألم تسمعها؟
    Karının hayatını benim mi, yoksa Tanrının ellerine mi bırakacaksın? Open Subtitles هل ستضع حياتها في يدي الله أم يدي؟
    - Böyle bir parayı hayatının geri kalanını hapiste geçirecek kör bir kadına harcamak! Open Subtitles على امرأة عمياء ستقضي باقي حياتها في السجن
    Evlilikleri uzun sürmedi ve Gilda hayatının çoğunu Amerika'da geçirdi. Open Subtitles زواجهما لم يستمر طويلاً وقد عاشت غيلدا معظم حياتها في الولايات المتحدة
    Güney Hindistan'dan küçük bir kız, misafiri olduğu ülkede hoş karşılanmasına rağmen, işlediği bir suç yüzünden, hayatının geri kalanını hapishanede geçirecek. Open Subtitles عن فتاة صغيرة من جنوبي الهند والتي،على الرغم من استقبالها بترحيب في هذا البلد ستقضي بقية حياتها في السجن
    Ona bir malikâne alacağım ve hayatının geri kalanını lüks içinde sürdürecek. Open Subtitles سأشتري لها قصراً لتمضي بقية حياتها في نعيم
    Varolmayan bir tedaviyi ararken onun hayatını tüketebilirsin. Open Subtitles تضييع حياتها في البحث عن علاج غير موجود
    - Yoksa onun hayatını eğlenmek için mi yok ettin? Open Subtitles -أو أنك قد دمرت حياتها في سبيل أن تتسلى؟
    Deb, karı koca kavgasını ayırmak için gittiği evde onun hayatını kurtarmıştı. Open Subtitles "أعتقد بأنّني التقيتُ المرأة المناسبة لي" أنقذت (ديب ) حياتها في تلبية نداء" "لحالة نزاع عائليّ، وعرّفتنا ببعضنا
    Başkan, hayatının tehlikede olduğunun farkında bile değilken Bölüm onun hayatını kurtaracak. Open Subtitles سنردع (ماركوف) عما سيفعله سوف تنقذ "الشعبة" حياة الرئيسة بدون أن تعلم حتى أن حياتها في خطر
    Kemikleri hayatı boyunca sıfır g'ye maruz kalan kireç taşı gibiydi. Open Subtitles عظامها كانت كالطباشير " لقضاء وقت حياتها في المنطقة " زيرو جي
    Ruthum tüm hayatı boyunca kalede çalıştı. Open Subtitles (لـ (روث . شغلت كل حياتها في القلعة
    Onun hayatı nasıldı, hiçbir fikrin yok. Open Subtitles لا تعلم ماذا كان يجري في حياتها في ذلك الحين
    Karının hayatını benim mi, yoksa Tanrının ellerine mi bırakacaksın? Open Subtitles هل ستضع حياتها في يدي الله أم يدي؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد