ويكيبيديا

    "حياتهم الخاصة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kendi hayatını
        
    • kendi hayatları
        
    • kendi hayatlarını
        
    • özel hayatlarına
        
    • hayatlarında
        
    • özel hayatları
        
    Çocuğunu korumak her anne babanın görevidir ama kendi hayatını yaşamak çocuğun zorunluluğudur. Open Subtitles إنها مهمة الآباء حماية أولادهم، ولكنه واجب الأولاد عليهم أن يعيشوا حياتهم الخاصة.
    Sana o kadar zaman bağımlı olan biri aniden kendi hayatını yaşayıp artık sana ihtiyaç duymayıveriyor. Open Subtitles شخص اعتمد عليك لفترة طويلة جدا و فجأة غادروا ليعيشوا حياتهم الخاصة و لم يعودوا بحاجة لك بعد الان
    Ayrıca kendi hayatları var ve zorla müdâhil olmak istemiyorum. Open Subtitles اضافة ان لهم حياتهم الخاصة وانا لا احب ان اتدخل
    Konuşmak için kendi hayatları yok muydu sanki? Open Subtitles ألا يملكون حياتهم الخاصة ليتكلموا عنها ؟
    Onları özgür bireyler olarak yetiştirdik ve şimdi kendi hayatlarını yaşıyorlar. Open Subtitles قمنا بتربيتهم ليصبحوا مستقلين، والآن خرجوا إلى العالم ليعيشوا حياتهم الخاصة.
    En azından kendi hayatlarını inşa etmelerini sağladım. Open Subtitles على الأقل ساعدتهم على بناء حياتهم الخاصة.
    Politeknik Akşam Okulu "Werner Seelenbinder"den birçok kişi... kendi özel hayatlarına kapanmışlardı. Open Subtitles كثيرون من المدرسة الثانوية الفنية "ويرنر سيلينبندر" قد تراجعوا إلى حياتهم الخاصة بمن فيهم الدكتور كلابراث
    İnsanlar bunları okuyor. Bu, onları gerçek hayatlarında mutsuz yapıyor. Open Subtitles تجعل الناس التي تقرأها تعساء وغير راضين عن حياتهم الخاصة
    Zanlı, özel hayatları halk gözündeki imajlarına uymayanları hedef alıyordur. Open Subtitles الجاني يستهدف أشخاصا حياتهم الخاصة لا ترتقي لصورتهم بالحياة العامة
    Arkadaşlar gider. Herkes kendi hayatını yaşamak zorunda. Open Subtitles كذلك الأصدقاء يغادرون، لديهم حياتهم الخاصة بهم.
    Herkes yeri geldiğinde kendi hayatını düşünmek zorundadır. Open Subtitles عليهم أن ينظروا إلى حياتهم الخاصة
    Anne-babamızın öldüğünü hatırlamıyorlar çünkü tek dertleri kendi hayatları. Open Subtitles إنهم لا يتذكرون بأنّ والدينا ليسا على قيد الحياة لأنهم يملكون حياتهم الخاصة ليتعاملوا معها.
    Biliyorsun, çocuklarımın kendi hayatları var Open Subtitles أتعلمي,أولادي لهم حياتهم الخاصة
    - kendi hayatları olan insanlar var. Open Subtitles - أناس لديهم حياتهم الخاصة ، مع آمالهم ...
    Büyüyüp kendi hayatlarını yaşamalarına izin verecektik. Open Subtitles لنمكنهم من النضوج ونتركهم يحيون حياتهم الخاصة.
    kendi hayatlarını yaşamaya başlıyorlar. Open Subtitles هم , كما تعلمين , لديهم حياتهم الخاصة .
    hatta kendi hayatlarını bile. Open Subtitles حتى في حياتهم الخاصة
    Politeknik Akşam Okulu "Werner Seelenbinder"den birçok kişi... kendi özel hayatlarına kapanmışlardı. Open Subtitles كثيرون من المدرسة الثانوية الفنية "ويرنر سيلينبندر" قد تراجعوا إلى حياتهم الخاصة بمن فيهم الدكتور كلابراث
    Hastalarım hayatlarında bir şey yapmaktan çekindiğinde onlara bazen balıklama dalmaları gerektiğini söylerim. Open Subtitles هناك شيء أقوله لمرضاي عندما يترددون بشأن القيام بخطوة ما في حياتهم الخاصة
    Bob, insanların özel hayatları ve iş hayatları vardır ve genelde bu iki cehennem birbirinden oldukça ayrıdır. Open Subtitles بوب, الناس يعيشون حياتهم الخاصة و من ثم يعيشون حياتهم العملية و جرت العادة أن تكون هاتين الحياتين الجهنميتين منفصلتين تماما

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد