| Evet biz ayrıldığımızda o hala hayattaydı. | Open Subtitles | أجل، حين غادرنا، كانت الخائفة على نفسها حية ترزق. |
| - Gittiğimde hayattaydı. | Open Subtitles | لقد كانت حية ترزق وقت مغادرتي. |
| Ama ben dairesinden çıkarken kesinlikle hayattaydı | Open Subtitles | لكنها كانت حية ترزق عندما غادرت شقتها |
| Bunu yerine bütün bunlar bittiğinde o küçük kızın hayatta olması için dua et. | Open Subtitles | سأقضيه و أنا أصلي أنه عندما ينتهي كل هذا تظل تلك الطفلة الصغيرة حية ترزق |
| Önemli olan Gina'nın hayatta olması | Open Subtitles | ... الشئ المهم هو أن (جينا) حية ترزق |
| - Giderken hâlâ hayattaydı. | Open Subtitles | لقد كانت حية ترزق عندما رحلت. |