| Kötü bir fikrimiz olduğunda, kötü fikre yanıtımız fikirsizlik değildir, düşünmeyi bırakmamaktır. | TED | حين تكون لدينا فكرة سيئة، تستجيب لفكرة سيئة ليس بلا أفكار، لا أن نتوقف عن التفكير. |
| Hastalar sağlıklılardan daha fazla olduğunda hastalar sağlıklıları kilit altında tutacak. | Open Subtitles | حين تكون المريضات أكثر من الطيبات فإن المريضات سوف يغلقن الطريق على الطيبات |
| # Gökyüzü gri olduğunda da Gökyüzü maviyken de # | Open Subtitles | حين تكون السماء رمادية حين تكون السماء زرقاء |
| Söyleyeceğiniz şeye siz karar veriyorsunuz. Hazır olunca, göz kırpın. | Open Subtitles | فكر فيم تريد أن تقوله حين تكون مستعداً، ترمش بعينك |
| Benim gibi uzun süre firari olunca kafanda bir şeyler yerinden oynuyor. | Open Subtitles | حين تكون هارباً كل هذه السنوات فإن الأمر يجعلك متشككاً فك قيده |
| Benim o.R. olduğun zaman, ilk olarak hiç hata yapmaman gerekiyor. Soru sormak yok. | Open Subtitles | حين تكون معي في غرفة العمليات ، عليك أن تصيب من أول مرّة ، و لا تسأل الأسئلة |
| Bundan sonra sadece hayati tehlike söz konusu olduğu zaman bombayı etkisiz hale getireceğiz. | Open Subtitles | من هنا وهكذا فقط نطفئ الفتائل حين تكون حياة اشخاص على المحك |
| Bir gün, hazır olduğunda sana anlatırım. Bir eve ihtiyacım var. | Open Subtitles | حين تكون مستعدا سأقول لك ، اننى احتاج الى منزل |
| Hayat kurtarmak söz konusu olduğunda... becerisi ve kendini düşünmemesine derinden hayranlık duyuyorum sadece. | Open Subtitles | أنا مُعجبةٌ بشدّة في مهاراته و إيثاره .. حين تكون هناك حياة للحفاظ عليها. |
| Kanalları bitir. Hazır olduğunda suyu basalım. Bu arada, bırak biraz eğleneyim. | Open Subtitles | انتهى من خندقك ، أغرقه بالماء حين تكون مستعدا ، و الان دعنى أمرح |
| Tıpkı benim, senin yemek yapmanla dalga geçmem, senin de, misafirimiz olduğunda, pantolon giymemi söylemen gibi. | Open Subtitles | كأن أقوم بالسخرية من طبخك ، و تطلبي مني إرتداء سراويل حين تكون لدينا رفقة |
| Temel çıkarlar söz konusu olduğunda... ne yoksul ne de cimriyimdir. | Open Subtitles | لكنه مجرد مظهر خارجي، لكنني لست كذلك حين تكون المصالح الأساسية على المحك |
| Hava çok rüzgârlı olduğunda bu kilise eski bir gemi gibi gıcırdar. | Open Subtitles | حين تكون الرياح شديدة فإنّ هذه الكنيسة تصرّ كسفينة قديمة |
| Birinin hayatı söz konusu olduğunda verdiğin her kararda başka bir şeyi önemsemiyorsun. | Open Subtitles | حين تكون حياة أحد مرتبطة بكل قرار تتخذه، يصعب أن يبدو لك أي شيء آخر مهماً. |
| Öyledir, ben televizyondan izledim de bizzat orada olunca farklı oluyordur herhalde. | Open Subtitles | أجل، لقد تابعته على التلفاز ولكنني أتخيله مختلفاً حين تكون حاضراً هناك |
| Fakat tüm gün çocuklarınızla olunca duygusal olarak yoruluyorsunuz. | TED | ولكن حين تكون مع أطفالك طوال اليوم، تصبح مجهداً عاطفياً. |
| Gel gör ki; kaptan olunca insanların ne zaman sana yağ çektiğini anlayamıyorsun. | Open Subtitles | لكن حين تكون قبطان، لا تعرف متى يطري عليك الناس تملقاً |
| Memelekette,hava böyle olunca, hayvanları içeri alırdık. | Open Subtitles | في موطني، حين تكون السماء هكذا، فإننا ندخل جميع الحيوانات. |
| Sorunların kökünü kazı, yok olup gitmelerini sağla. Kral olduğun zaman yaptığın şey budur. | Open Subtitles | اجتثاث المشاكل من جذورها يمحوها، هذا ما تفعله حين تكون الملك. |
| Hazır olduğun zaman hafızan yerine gelecektir. Sağa bak. | Open Subtitles | ستعود ذاكرتك حين تكون مستعدا انظر إلى اليمين |
| "Ama bir parçası olduğun zaman anlıyorsun." | Open Subtitles | "ولكنه ليس كذلك حين تكون طرفا فيه" |
| Aslında, yerin altında olduğu zaman, lav denmez magma denir. | Open Subtitles | في الواقع ، حين تكون تحت الأرض يكون اسمها صهارة بركانية |
| Sinirlerin bozulunca saldırgan oluyorsun. | Open Subtitles | عادة ما تبدأ بالهجوم حين تكون تكون محبطاً |