| Sadece Japon halkı ve özel izni olanlar geçmek için izinlidir. | Open Subtitles | اليابانيون فقط وبتصاريح خاصه هم من يسمح لهم بالدخول الي هنا |
| S.T.A.R.S. özel Taktikler ve Kurtarma Grubu onlar en iyisi. | Open Subtitles | انهم الأفضل ولديهم تكتيكات خاصه في العمليات القتاليه انهم الأفضل |
| Dikkat, sayın müşteriler... bu çok özel bir gün, vurulma günü değil. | Open Subtitles | يرجى الإنتباه ، ايها المتسوقون لدينا حاله خاصه اليوم بدون إطلاق النار |
| Özellikle bu çok önemli bir kitapsa. Ki bu öyle. | Open Subtitles | .خاصه اذا كان الكتاب حقا مهما حيث ان هذا الكتاب |
| Sonunda kendi gösterimiz olacak ama baş solist Deena mı olacak? | Open Subtitles | عندما اتت الفرصه ليكن لدينا فرقه خاصه تغني دينا منفرده ؟ |
| Ölümün kıyısındaki erkeklerle takılmakla ilgili özel bir yeteneğim var. | Open Subtitles | لدي مهاره خاصه للتربط مع الرجال الذين على وشك المت |
| En iyisi düğün için özel bir adada yer ayırtayım. | Open Subtitles | يجب أن أبحث عن حجز جزيره خاصه من أجل المراسم |
| Hafıza etkin noktası. özel bir işaret gibi bir şey. | Open Subtitles | يبدو كأنه بقعه ساخنه من الذاكره شيء ذا اهميه خاصه |
| Seçici Servis Merkezi'nden özel bir çağrımız olduğunu söylemiştim... bize bunları sorarak değerli zamanınızı hiç harcamayın. | Open Subtitles | قيل لى اننا قد تلقينا مكالمه خاصه من اداره التعبئه تطالب بالا نضيع ايا من وقتك الثمين |
| Alman silah sanayi, özel sektörün kontrolündeydi. | Open Subtitles | مرتكزاً فى رفضه على أساس أن مصانع الذخيره الألمانيه هى ممتلكات خاصه بالدوله |
| özel ilgiye gerek yok Komutan. | Open Subtitles | لست مضطر أن تعاملنى معامله خاصه أيها القائد |
| Ben "Gölge Şirket" denen özel bir birimleydim. Eğitimli vurucu güçtük. | Open Subtitles | انا كنت اعمل في وحده خاصه تسمى الظل تدرب القتله |
| Onlar beni özel ailelere önermeyi seviyor. | Open Subtitles | انهم يحبون التوصيه على من أجل عائلات خاصه |
| Senin için özel bir hediyem var İşte al, oğlum. | Open Subtitles | عندي هديه خاصه لك علي اي حال علي الذهاب يا بني |
| Senin için özel bir hediyem var İşte al, oğlum. | Open Subtitles | عندي هديه خاصه لك علي اي حال علي الذهاب يا بني |
| Ama Komutanın tel örgülerinin arkasına taşınmaktan-- en yararlı çıkacak olanlar sizin gibi özel sektör kuruluşları olacak-- | Open Subtitles | لكنها مصانع خاصه كمصنعك الذي يفيد الجميع |
| Ancak sizinki gibi, Komutan Amon Goeth'ün kampının içine kadar girerek yüksek miktarlarda kâr yapan özel bir teşebbüs... | Open Subtitles | لكنها مصانع خاصه كمصنعك الذي يفيد الجميع |
| Sadece Japonlar ve özel izni olanlar buraya girebilir. | Open Subtitles | اليابانيون فقط وبتصاريح خاصه هم من يسمح لهم بالدخول الي هنا |
| Özellikle Hartum'da filo köpeğinin beni ısırması olayı çok iyiydi. | Open Subtitles | خاصه تلك القصه الظريفه عن الكلب الذى عقرنى فى الخرطوم |
| Hayır harika görünüyorsun. Özellikle Lion's Head'deki akşam yemeği için. | Open Subtitles | لا انتي تبدين رائعه خاصه للعشاء في مطعم رأس الاسد |
| Ama bilirsin işte, hiç kimseyle bu kadar yakınlaşmamıştım Özellikle kolumu kaybettikten sonra. | Open Subtitles | ولكن إننى لم أكن بهذا القرب من الناس خاصه بعد ما فقدت ذراعي |
| Küçücük bir çakıl taşının bile kendi canı vardır diyor. | Open Subtitles | يقول أن حتى أصغر حصوه لديها حياه خاصه بها |
| Bu sorun olacaksa, o zaman özel hayatını gizli tut olsun bitsin. | Open Subtitles | اذا كانت هذه مشكلتك ابقي حياتك الخاصة خاصه |