Parayı kurbandan çaldığını sanıyorduk bu iyi bir haber olabilir. | Open Subtitles | بالإفتراض أنها سرقتهُ من الضحية هذا قد يكون خبرٌ جيد |
Bu kötü bir haber, fakat şaşırtıcı bir şekilde, iyi bir haber de içeriyor. | TED | وهذا خبرٌ سئ، و لكن ربما أفاجِئكم بقولي أنّه أيضاً جزءٌ من الأخبارِ الجيدة. |
Bazı Haberler duydum ve sanırım arkadaş olarak sana söylemeliyim. | Open Subtitles | لدي خبرٌ ما، أشعر بأنه علي اخبارك به كصديق |
Haberler iyi, taramalarda lezyon oluşumu görülmüyor. | Open Subtitles | وهو خبرٌ سارٍ لأنه لم يظهر وجود مضاعفات من المسح |
Dinle, sana yardımcı olabilecek ufak bir haberim var, | Open Subtitles | اسمَع، لدي خبرٌ لكَ رُبما يكونُ مُفيداً |
Sizlere çok önemli bir haberim var. | Open Subtitles | وعندي خبرٌ هامٌّ جدّاً لكم |
Sorum silah kontrolüyle alakalı değil, bir son dakika haberi hakkında. | Open Subtitles | سؤالي ليس عن أزمة السيطرة على السلاح، ولكنٌ عن خبرٌ عاجل. |
Güvenilir bir kaynaktan aldığım habere göre olay yerinde parmak izi bulmuşlar. | Open Subtitles | ولدي خبرٌ من شخصٌ نافِذ أنَّهم وجدوا بصماتٍ في مسرح الجريمة |
Selam! Ben geldim! Ve iyi haberlerim var. | Open Subtitles | مرحباً ، لقد عدت ، و لدي خبرٌ رائع وجدت مديراً جديداً |
Yeni bir haber ulaştı. Ukraynalı gangsterler tarafından bir adam kaçırıldı. | Open Subtitles | خبرٌ عاجل ، لقد تم إختطاف رجلٍ محلي من قبل أفراد عصابة أوكرانية |
Şahsen söylenmesi gereken bir haber olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | ظننت بأنّه خبرٌ يجب أن أوصله بشكلٍ شخصيّ |
Bunu söyleyeceğim aklıma gelmezdi ama şu an bu iyi bir haber gibi gelmiyor. | Open Subtitles | لم أظنّ ابدا أنني سأقول هذا لكن في هذه اللحظة ذلك لا يبدو أنه خبرٌ جيّد |
Beklediğim bir haber aldım, ve beklemiyordum. | Open Subtitles | لقد أتاني خبرٌ ما كانَ يفترض .علي توقعه ، لكنني لمْ أتوقعه |
Şimdi Canlı Yerel Haberler. | Open Subtitles | مباشر، الأخبار المحليّة خبرٌ عاجل |
Beni atlatıyor. Haberler yine kötü galiba. | Open Subtitles | إنّها تحاول تجنبي لابد أنّه خبرٌ سئ |
Çok güzel Haberler çünkü demek oluyor ki tıpkı sizin gibi sıkıcı bir insana benziyorum. | Open Subtitles | خبرٌ ممتازٌ جداً، ذلك يعني بأنني... أبدو كبشرٌ مملٌ جداً مثلكِ... |
Kötü bir haberim var. | Open Subtitles | لديَ خبرٌ مُريع |
Size kötü bir haberim var. | Open Subtitles | من بنك (كولونيال ليبرتي)، لديّ خبرٌ مؤسفٌ لكَ. |
Sana kötü haberim var Bay Specter. | Open Subtitles | بالواقع ، لديّ خبرٌ جديدٌ بالنسبةِ لك أيّها السيّدُ(سبكتر)، |
Şu anda kararın okunduğu haberi elimize ulaştı. Şu anda bildiriyorlar. | Open Subtitles | يأتي خبرٌ أنّه قد تمّ النطق بالحكمِ. |
Sonunda iyi bir habere denk geldik. | Open Subtitles | و ذاك خبرٌ جيّدٌ أخيراً |
İyi, Sadece yeni haberlerim var bunun geldiğini görmeliydim fakat göremedim, ve bu iyi değil. | Open Subtitles | بالواقع ، لقد أتاني خبرٌ ما كانَ علينا أن نتوقعه لكن لمْ نتوقعه .وليسَ خبرًا سارًا |
Kötü haber mi? | Open Subtitles | كيفَ حالُ أُمك؟" أهوَ خبرٌ سيء؟ |