| Başka birşey daha söyleyeyim. Beni kandırmaya çalışacak kadının yerinde olmak istemezdim. | Open Subtitles | دعيني أخبرك بشيء أخر أنا لا أريد المرأة القادمة التي تحاول خداعي |
| Şu an beni kandırmaya çalışıyorsun, çünkü oyunu oynamamı istemiyorsun. | Open Subtitles | أنت تحاول خداعي بهذه لأنك لا تريدني أن ألعب بلعبة الفيديو |
| Grevimi sone erdirmek için beni kandırmaya çalışıyorsunuz ama işe yaramayacak. | Open Subtitles | إنكِ تحاولين خداعي لأتوقف عن إعطاء الأوامر، وهذا لن ينجح |
| Ha, beni kandıramazsın! Onu gördüm! İçeri girdiğini gördüm! | Open Subtitles | لا يمكنكِ خداعي ، لقد رأيته وهو يدخل هنا |
| Ailem Noel'i kutlamam için beni kandırmaya çalıştı. | Open Subtitles | عائلتي تحاول خداعي بالاحتفال بعيد الميلاد |
| Beni kandırmaya çalışmadığını nereden bileceğim? | Open Subtitles | وكيف أعلم بأنك لا تحاول خداعي أو شئ من هذا؟ |
| Benden nefret edermiş gibi davranarak beni kandırmaya çalıştı. | Open Subtitles | تظن انها تستطيع خداعي اذا تظاهرت بالغضب. |
| Senden işe yaramaz salağın tekini öldürmeni istedim, ...ve sen beni kandırmaya çalıştın? | Open Subtitles | طلبت منك قتل أحمق عديم الفائدة و أنت تحاول خداعي الآن ؟ |
| Hor gördüğünde, köşeye sıkıştırdığında ve kandırmaya çalıştığında da ben kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | إنَّه يؤذي مشاعري عندما تعامليني باحتقار و تحاصريني و تحاولي خداعي للكذب. |
| Bu sözde istihbaratla beni kandırmaya çalışacağına sana dostça bir tavsiye; | Open Subtitles | بدلاً من محاولة خداعي بما يُسمى الإستخبارات. نصيحة ودية: |
| Beni yine o losyonla kandıramazsın, artık işe yaramaz. | Open Subtitles | لا تظن أنك تستطيع خداعي بالرم هذا، لأنها لن تنجح |
| Artık yalan istemiyorum. - Artık beni kandıramazsın. | Open Subtitles | لا مزيد من الأكاذيب لن تستطيعي خداعي بعد الآن |
| Gidip karıma de ki, özel bir dedektif beni kandıramadıysa sen hiç kandıramazsın. | Open Subtitles | عودي وأخبري زوجتي إذا محققّ خاص لم يستطع خداعي إذاً لا يمكنكِ أنتِ أيضاً |
| Bana maval okuma Al! Beni aptal yerine koyma. Beni aptal yerine koymak mı istiyorsun? | Open Subtitles | لا تعبث معي آل,لا تحاول أبداً خداعي هل تريد أن تحرجني أو أن تسخر مني؟ |
| Bel çantam var mı? Yok. O halde sakın beni kazıklamaya kalkma, seni pis su cini. | Open Subtitles | سيدتي هل ابدو لكِ سائح ؟ لا، اذاً لا تحاولي خداعي بأسعارك |
| Ne tür bir oyun oynadığını bilmiyorum ama sana yenik düşmeyeceğim. | Open Subtitles | لا أعلم ما هذه الخدعة التي تقومين بها لكنّكِ لا تستطيعين خداعي |
| Ama açık konuşayım dondurucum beni kandırmak isteyen adamların parçalarıyla dolu. | Open Subtitles | ولكن لكي نكون واضحين، فإن صندوق الثلج الخاص بي مليء بقطع من الأوغاد الذين حاولوا خداعي. |
| Ama şunu bilesin ki, eğer benimle dalga geçiyorsan zamanımı boşa harcatırsan, işte o zaman canına okurum. | Open Subtitles | لكنني أحذرك ,إن كنت تحاول خداعي... أو إضاعة وقتي ,أو تحاول أمرا آخر سأقوم بتحطيمك |
| Adam şarlatan olabilir ama en azından Oyuna getirildiğim zaman anlarım. | Open Subtitles | ربما يكون هذا نصب، لكن على الأقل أعلم عندما يتمّ خداعي |
| Beni aldatmaya çalışan insanlar... pişman olurlar. | Open Subtitles | الناس الذين يحاولون خداعي يأسفون لذلك. أفهمتني؟ |
| Beni bir telefonla kandırabileceğini düşündün değil mi, ha? | Open Subtitles | هل تظن نفسك قادر على خداعي بالمزيفة ,ها ؟ |
| -Bunu bana nasıl sorarsın? -O kaltak bana tuzak kurmaya çalıştı kardeşim. | Open Subtitles | ــ عليك اللعنة لسؤلك هذا ــ أعرف أن هذه العاهرة حاولت خداعي |
| -Beni kandırabilirdin. | Open Subtitles | -حسناً , لقد استطعت خداعي -ماذا يعني هذا ؟ |
| Eğer benimle alay ediyorsan ve dedemizin mirası hakkında... konuşmak için çağırıyorsan... | Open Subtitles | إن كنتي تحاولين خداعي لأذهب وأتكلم عن عقار أجدادنا |
| Dairenin durumunu müsait gibi göstererek Blöf yapıyorlar. | Open Subtitles | اصحاب المنزل يحاولون خداعي بإدراج منزلي بأنه غير مؤجر |