Ama kabul ederse bile, bana bir iyilik yapıp bir süre duyurmayacaksın. | Open Subtitles | في حالة أنه لم يوافق أفعل لي خدمةً و واصل الهدوء لمدة |
Kompartman 3'ten bir somun anahtarı vererek bana bir iyilik yapabilir misin? | Open Subtitles | هلّا أسديتِ لي خدمةً وأحضرتِ مفتاح البراغي، من المقصورة 3، هلّا فعلتِ؟ |
Şu anda kolay olmayacağını biliyorum ama bunu bir iyilik olarak kabul etmeyi dene . | Open Subtitles | أعلم أن الأمر صعبٌ الآن أيها التحرّي لكن إعتبر هذا خدمةً لك. |
Her asker bir kere ölmenin yeterli bir hizmet olduğunu düşünür. | Open Subtitles | أي جندي سيقول لك أن موتاً واحداً . يمثل خدمةً كافية |
Oysa mütevazilik ve hakiki sevgi ile, en büyük en kuvvetli güç, iyiliğe hizmet eden bir araç olacaktır. | TED | من خلال التواضع والحب القويّ، بشكلٍ آخر، تصبح السلطة، العليا والأقوى، خدمةً ودافعاً للخير. |
Bana bir iyilik yap ve kız kardeşim hakkında bir şey yazma. | Open Subtitles | خدمةً لي، أتمنّى عليكِ ألاّ تكتبي عن أختي |
Kendine bir iyilik yap, korucu. İtibarını korumaya çalış. | Open Subtitles | أسدي خدمةً لنفسكَ أيّها الحارس و حاول أن تحافظ على كرامتك |
Daha iyi mi hissediyorsun? - Sana burada iyilik yapıyorum. | Open Subtitles | أنتَ، أنا أُقدم لك خدمةً هنا يُمكنني الخروج إلى هناك، و أكشفك |
Bana bir iyilik yapıp bu günlerinin tadını çıkarır mısın? | Open Subtitles | هلا أسديت إليّ خدمةً وأن تستمع بهذا الوقت؟ |
Eğer ofise gidip onu getirirseniz, onun için çok büyük bir iyilik yapmış olursun. | Open Subtitles | لذا إذا تمكنتِ من إحضاره فإنك بذلك ستدين خدمةً جليلةً له |
- Üstelik bundan da paçayı sıyıracak. - Dünyaya bir iyilik yapıyor olduğu fikrini düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | بدأت أتسائل، في أنها ربما لا تُقدم للعالم، خدمةً |
Ama bir iyilik istemek durumundayım ve bana borçlu olduğunu hatırlatırım. | Open Subtitles | ولكن سوف أطلب منك خدمةً وتذكري أنكِ مدينة لي |
Bana bir iyilik yap. Onu gözetle ve bana rapor ver. | Open Subtitles | لقد كنتِ بعيدة، أسديني خدمةً راقبيه، وصليني بالتقارير |
Neler yaşadığını sormak bile... Evlat, bana bir iyilik yap. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أسأل أيها المُبتدئ تُريد أن تُقدم خدمةً لي |
Gitmeye zorladı beni. Benim kardeşim öldü senin gibi yalancı puşta bir iyilik yapıp işlerin başına başına geçiyorum. | Open Subtitles | لقد توفي شقيقي لذا سأسدي لك خدمةً أيها الكاذب سأستلم المهمة مكانك |
Bu sefer biri bize iyilik etmiş sanki. | Open Subtitles | لكن أشعر بأن أحداً قدم لنا خدمةً |
Mütevazı ve iğrenç olabilir, buna rağmen topluluğa paha biçilemez bir hizmet vereceksin. | Open Subtitles | لربّما تكون متواضعة ومثيرة للاشمئزاز، لكنّكَ تقدّم خدمةً لا تُقدّر بثمن للمجتمع. |
Hepimiz kardeşlerimizin bu kulübe hizmet ederken öldüklerine şahit olduk. | Open Subtitles | جماعنا شهدنا أخوةً يموتون خدمةً لهذا النادي |
Davamıza hizmet etmek için yaşamayı istemek narsizm midir? | Open Subtitles | إن إرادة الحياة خدمةً لقضيتنا ليس نرجسية |
Yani bu reklamla psikiyatriye hizmet mi veriyorum dersin? | Open Subtitles | اذن,انا اقدم خدمةً للطب النفسي؟ |
O zaman yanlış hesap yapmışlar çünkü arkadaşlarımın hepsi bu adaya hizmet etmek için ölmeye hazır. | Open Subtitles | قد أساءوا بتقديراتهم إذاً لأنّ كلّ فرد من جماعتي -مستعدّ للموت خدمةً لهذه الجزيرة |