"خرجت من" - ترجمة من عربي إلى تركي

• çıktım
• çıktı
• çıkmış
• çıkıp
• çıkarsan
• çıktığımda
• çıktıktan
• terk
• çıktığını
• çıkan
• çıkarken
• çıkarsam
• çıkınca
• inip
• indin

Hapisten yeni çıktım ve şu anda ilgilendiğim bir tek şey var.
فقط خرجت من الملهى الحقير وهناك شيء واحد أنا مهتمّ بة الآن

- Bir ilişkiden yeni çıktım... - Ben bir ilişki istemiyorum.
وأنا فقط خرجت من هذه العلاقة لا لا اسأل عن العلاقة

Bu veletler, bu çete, birdenbire ortaya çıktı. Vahşi hayvanları andırıyorlardı sanki.
حسنٌ، هؤلاء الأطفال، هذه العصابة، خرجت من لا مكان، وبدّت كالحيوانات البريّة.

Belki de hepimizi sudan çıkmış küçük bir balık olarak düşünmek çok daha iyi.
ربما لا يزال من الأفضل اعتبار أننا أسماكًا صغيرة خرجت من الماء.

Bu yüzden hücremden çıkıp çatıya gidiyorum, ve bilerek alarmı çalıştırıyorum.
لذا، خرجت من زنزانتي وذهبت لسطح السجن وبحذر شديد أطلقت الإنذار

Bak sana ne diyeceğim, o tanktan maymuna benzer bir şekilde çıkarsan... kendi rızamla bir akıI hastanesine yatacağım.
اذا خرجت من هذا المستوعب وكأنك تشبه القرد سوف أذهب الى قداس العقلية والزم نفسي.

çıktığımda biri bana saldırdı. Bana ve aileme zarar vereceklerini söyledi.
أحدهم هاجمني عندما خرجت من السجن قال أن أناس سيآذونني وعائلتي

Ben gerçekten hazır değilim. Rehabilitasyondan daha birkaç ay önce çıktım.
لست مستعدة، لقد خرجت من مركز إعادة التأهيل قبل عدة أشهر.

Hapisten çıktım diye çok rahatladım bu yüzden onu affediyorum.
أنـا سعيد للغايـة لأننـي خرجت من السجـن لدرجـة أنني أسامحهـا

İnanın bunu hiç beklemiyordum. Uzun süren depresif bir dönemden çıktım.
ولم يكن هذا ما توقعته .. صدقوني لقد خرجت من مرحلة احباط طويلة

Etrafta kimse kalmayınca çıktım, sessizce sınıfa gittim ve öğretmenin masasından not kağıdını aldım.
و عندما أصبح الوقت مناسبا، خرجت من مخبئي، و تسللّت إلى غرفة الدرس، و أخذت كراس النتائج من مكتب الأستاذ.

Siz gelmeden hemen önce hiperuzaydan çıktı ve Ay'ın çevresinde yörüngeye girdi.
لقد خرجت من الفضاء الفوقي وأخذت مدار ثابت حول القمر قبل وصولك

Ve ben oradan çıkıp gittim ama şimdi o haklı çıktı.
وبعدها خرجت من هناك ولكن الآن اتضح لي أنها على حق

tahmin edersiniz. Sudan çıkmış balık gibiyim
أشعر مثل سمكة خرجت من الماء أو ربما بومة خرجت من الهواء

Okuldan yeni çıkmış gibiyim.
يبدو الأمر كما لو أنني خرجت من المدرسة للتو.

- Üzülmemiştin ki. Arkana bile bakmadan, şu kapıdan çıkıp gittin.
أنت لم تكن آسفاً أنت خرجت من الباب و لم تعد

Canını sıkacak birşeyler söylemiş olabilirim... ama eğer arabadan çıkarsan... mesele her ne ise... çözmeye çalışacağıma söz veririm.
أستطيع أن أرى أنك منزعجة من أمر ما، ولكن إن خرجت من هذه السيارة، أعدك أن أفعل أياً ما يلزم لتصحيح الأمور.

Evden çıktığımda para yanımdaydı sonra sokağın ortasında bayılınca birisi onu benden çaldı.
كان لي عندما خرجت من المنزل. ثم، مررت في الشارع، وشخص سرق مني.

Hastaneden çıktıktan sonra... beni buldu ve... bana mektuplar gönderdi, benim evime geldi.
إنها خرجت من المستشفى وجائت إلى مدينتي وأرسلت لي خطابات وجائت إلى بيتي

Çarşamba günü evi terk etti. Elveda bile demedi ve geri de dönmedi.
خرجت من المنزل يوم الأربعاء دون أن تستأذن ولم تعد بعدها

Görgü tanıkları, farelerin eskiden çalışma yapılan çökmüş duvardan çıktığını söylediler.
وأبلغ الشهود ان الفئران خرجت من الجدران المنهارة حيث يعمل طاقم عمال البناء

Ama şimdi gelme sebebim, ağzından çıkan her kelimenin yalan olması.
والآن وجدت إن كل كلمة خرجت من فمك كانت كذبةُ لعينة

Hastaneden çıkarken, iyi olduğum için çok heyecanlıydım.
عندما خرجت من المستشفى كنت مبتهجاً لاني سأكون بخير

Eğer bir gün buradan çıkarsam, iki adamın ölümüne dövüştüğünü... seyretmektense, ölmeye yemin ettim.
لقد أقسمت على أنني إذا خرجت من هذا المكان سأُقتل قبل أن أرى رجلين يتقاتلان حتى الموت مرة أُخرى

- Ama Albay'ın odasından çıkınca sizin odanızın önünden geçmesi gerekiyordu.
لا يمكن ان تكون قد خرجت من غرفة الكولونيل بدون ان تمر حولك

O arabadan inip, onu ilk kez gördüğün zaman beni tuttun ve dedin ki:
ما إن خرجت من السيارة ورأيتها للمرة الأولى

Patlamadan ve binayı yok etmeden bir dakika önce, kiralık kamyonetten indin.
خرجت من شاحنة مُستأجرة قبل أن تنفجر بأقل من دقيقة -ودمرت المبنى