ويكيبيديا

    "خروجها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çıkış
        
    • taburcu
        
    • ayrıldıktan
        
    • çıktığı
        
    • çıkarken
        
    • çıkışını
        
    • çıktığında
        
    • çıkmaz
        
    Müdür sokaktan garaja açılan acil çıkış kapısının bu saatten 15 dakika önce açıldığını söyledi. Open Subtitles المُدير يقول أنّ باب الطوارئ إلى المرآب من الشارع قد فُتح الليلة الماضية لحوالي 15 دقيقة قبل خروجها.
    İncili elde etmemizde yardım etmesi onun çıkış biletiydi. Open Subtitles مُساعدتنا في الحصول على الكتاب المقدس، كانت تلك تذكرة خروجها.
    Ama durumlar böyle olunca taburcu edildiğinde evine dönmesi daha iyi. Open Subtitles أجل لكن على ضوء الأحداث أظن عليها العودة للمنزل بعد خروجها
    Çölden ayrıldıktan sonra sedanı izledik. Open Subtitles كُلفنا بمهمة تعقُب شاحنة العدو بمجرد خروجها من الصحراء
    Odadan çıktığı zaman bir tanı koyabiliriz. Open Subtitles قد نحصل على تشخيص بمجرّد خروجها من الحجرة
    Hastaneden çıkarken o kırmızı çantayı taşıyordu. Open Subtitles كانت تحمل هذه الحقيبة عند خروجها من المستشفى
    Humphreys onu acil servise götürmüş, sonra çıkışını da yapmış. Open Subtitles ثم, ذهب آمبرز الى غرفة الطواريء, وقام بتسجيل خروجها..
    Aort'tan çıktığında, bel kemiğine saplanmış ve ordan aortun merkezine kadar sürüklenmiş olan mermiyi bel kemiğinin olduğu civarda buldum. Open Subtitles نزلت لأسفل الشريان الأبهر فاقدة القوة الدافعة باستمرار و لدى خروجها من الأبهر ضربت العمود الفقري ثم تم دفعها لأسفل قاعدة الأبهر
    Neden o çıkar çıkmaz onu öldürmek için bunu yapsın ki? Open Subtitles لما قد تفعل هذا لكي تقتلها بمجرد خروجها ؟
    Aradığımız kadının orada olduğunu düşünüyor ama çıkış yapıyormuş. Open Subtitles لديه واحد منو منشورتنا, ويعتقد أنها موجودة هناك, ولكن ليس لكثير من الوقت, سوف تسجل خروجها.
    Giriş yarası olarak görünenin aslında çıkış yarası olduğu anlaşıldı. Open Subtitles ما بدا أنه جرح دخول الرصاصة ظهر أنه وبكل تأكيد جرح خروجها
    çıkış bilgisi yok. Görgü tanığı yok. Open Subtitles لم يصرّح بإخراجها، ولا شهود على خروجها.
    Ama 2014'te çalışanlara moral vermek için hastaneden taburcu edildiği o günden sonra hayatı bir daha aynı olmadı. TED ولكن من ذلك اليوم في عام 2014 تم خروجها من أجل تشجيع عمال صحيين حياتها لم تكن كما كانت منذئذ.
    taburcu olur olmaz Mısırlı bir aile onu evlerine aldı. TED استضافتها عائلة مصرية بمنزلها بمجرد خروجها.
    Durumu stabil, kendine gelir gelmez onu taburcu etmemiz gerekecek. Open Subtitles حالتها مستقرة ، حالما تستيقظ سنسجل خروجها كنت أتسائل لو تريدون مناقشة مكان معالجتها
    Talia Suarez'in koruyucu aileden ayrıldıktan sonraki izini sürmek için elimden geleni yaptım. Open Subtitles لقد كنتُ أبذل قصارى جهدي لتعقبها بعد خروجها من مركز التبني المؤقت.
    Donanma'dan ayrıldıktan hemen sonra bize katıldı. Open Subtitles إنضمّت إلينا بعد خروجها من البحرية.
    Ben varken olmaz Runkle. 20 sene boyunca, İyi günde kötü günde yanında kalmış bir kadını rehabilitasyondan çıktığı dakika yüzüstü bırakamazsın. Open Subtitles ليس بمناوبتي رنك , انت لا تهجر إمرأة بقيت معك على السراء والضراء لعشرين سنة , بمجرد خروجها من إعادة التأهيل
    Bunun etkisiyle daraldığı için mermi dışarı çıkarken sıkışmaya uğramış. Open Subtitles ثم لف الفوهة مما سبب ضغطها مما قاد إلى الإنضغاط عند خروجها
    Kristen çıkışını imzalamamı istedi.... ...böylece Brady'le olabilecekti. Open Subtitles (كريستن) أرادتني أن أسجل خروجها حتى يمكنها أن تبقى مع (بريدي).
    Dengesizliğin miktarı yani gelen ve giden ısı arasındaki fark CO2 nin iki katına çıktığında oluşmalıydı, bu CO2 seviyesine yakın bile değiliz. TED فمقدار الخلل -- أقصد، وصول الحرارة وعدم خروجها التي قد تحصل عليها بالتوفر على ضعف كميات ثنائي أكسيد الكربون، والذي نحن بعيدون كل البعد عنه، بالمناسبة.
    Geçseler bile hepsi aynı anda çıkmaz. Open Subtitles وحتى لو كانت كذلك من المسـتحيل خروجها دفعة واحدة "ASH"

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد