ويكيبيديا

    "خزانتك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • dolabında
        
    • dolabını
        
    • dolabına
        
    • dolabın
        
    • dolabının
        
    • dolabındaki
        
    • dolabı
        
    • dolaba
        
    • Dolabından
        
    • dolabınızda
        
    • Kasan
        
    • kasanda
        
    • dolabınız
        
    • dolabınızı
        
    • Gardırobun
        
    Yalan söylemeyi kes yoksa dolabında bulduğum uyuşturucuyu polise veririm seni küçük pislik. Open Subtitles أو سآخذ العقاقير التي وجدتُها في خزانتك وأسلّمها للشرطة، أيّها الوغد الصغير القذر
    Görüyorum ki bu hafta dolabında birkaç değişikliğe gitmişsin ki tamamen saygı duydum. Open Subtitles أرى أنك قمت ببعض التغييرات في خزانتك لهذا الأسبوع الأمر الذي أحترمه كليا
    Git dolabını boşalt. Tam zamanını bekle. Tam zamanını bekle. Open Subtitles اذهب وفرغ خزانتك مدرب لم تريد مني اللعب مدافع ؟
    Neal, tarih kitabımı bir sonraki derse kadar senin dolabına koyabilir miyim? Open Subtitles نيل، أيمكنني وضع كتابي التاريخ في خزانتك حتى بعد الفترة الثانية ؟
    - Ben bir hergeleyim. Ben senin dolabın ve kapısının kilidi ile ilgilenen bir hergeleyim Open Subtitles انا الشخص الذي سيحشي خزانتك بك ويقفل عليك
    Ona ne dolabında ne de hayatında yeri olmadığını söyle. Open Subtitles وتخبرينها بأنه لا مكان لها في خزانتك أو في حياتك
    Acaba dolabında, haberim olmayan bir tüylü kostümün mü var? Open Subtitles ألا تملك بذلة فروية في خزانتك والتي لا أعلم بشأنها؟
    dolabında yazılı olmasaydı ismini yazmayı bile beceremezdin sen. Open Subtitles أنت لم تكن لتعرف كيف تكتب اسمك إذا لم يكن محفورا على خزانتك
    dolabında içinde senin eşyaların olan bi kutu buldum. Koca adam triplerin yüzünden unutmuş olmalısın. Open Subtitles وجدت في خزانتك صندوق لك لابد أنك نسيته حين انتقلت
    Seni, dolabını boşaltırken görmek istemiyorum. Şu herifi yakalayabiliriz. Open Subtitles لا أريد أن أراك تنظف خزانتك لنعد الى الشارع , يمكننا النيل من الرجل
    Tamam, Bir güvenlik elemanı dolabını boşaltmana eşik edecek Open Subtitles حسنا ، إذن ، حارس أمن سيرافقك لتنظيف خزانتك
    dolabını biraz karıştırdım ve bu gece üstünde müthiş duracak bir şey buldum. Open Subtitles لقد نقبت في خزانتك الإحتياطية ووجدت شيئاً أرى أنه سيبدوا ساحراً الليلة
    dolabına otu yerleştirdim ve Glee kulübüne katılman için şantaj yaptım. Open Subtitles لذا خططت لأضع الوعاء في خزانتك وإبتزازك للإنظمام إلى نادي غلي.
    Bu kızla bir kez çıktın ve şimdiden odana gizlice giriyor dolabına seksi fotoğraflarını koyuyor pratikte ailesine düğün kilisesinde yer ayırtmasını söylemiş gibi. Open Subtitles خرجت في موعد واحد مع هذه الفتاة و تسللت إلى داخل غرفتك ووضعت صورها المثيرة في خزانتك
    Hakkında duvara ne yazacaklarından korkman gerekmiyor senin ya da dolabına ne tür iğrenç bir şey koyacaklarından. Open Subtitles أنت لا تذهب للعمل و أنت خائف مما سيفعلونه بك و لا تجد أشياء مقرفة في خزانتك
    Chino gömlek ve keten Oxford pantolon. dolabın dibinde buldum. Open Subtitles قطن أكسفورد محافظ وجدتهم في مؤخرة خزانتك
    Evet,yumruk yiyebilirsin, dolabın kilitlenebilir, ama bilmelisin ki, Ayakta kalmayı öğrenirsin. Open Subtitles هو, أجل, قد تضرب و قد تحجز في خزانتك لكن تعرف شيئاً؟
    dolabının kilidinin numarası, programın ve bu da harita. Open Subtitles هذا رقم خزانتك وهذا جدولك وخذي هذه الخريطة
    dolabındaki bigudi dışında tabii. Open Subtitles بما عدا أدات تجميل الشعر التي تحتفظ بها في خزانتك
    -Evet? -...nerede olduğunu bilsen iyi edersin. Yoksa ona yanlışlıkla dolabı gösterebilirsin! Open Subtitles فمن الافضل لك ان تعرف مكانه جيدا بدلا من ان تدلّها على خزانتك
    Sence, seninle eve gelip dolaba saklanıp herşeyi izlesem garip mi olur? Open Subtitles هل تعتقد بأنّ الأمر سيكون غريباً ،إن أتيت معك إلى المنزل و اختبأت في خزانتك لمشاهدة كل ما يحصل؟
    Dolabından, dolabımızdan, bir şeyler ödünç aldım. Open Subtitles استعرتُ بعض الأشياء من خزانتك من خزانتنا
    dolabınızda asılı olduğunu söylediniz. Hep öyle yapıyorsunuz. Open Subtitles وأخبرتنى انها ستكون موجودة فى خزانتك مثلما تفعل دائماً
    - Kasan parayla dolu. - Bu stoğu ve kirayı karşılıyor. Open Subtitles ـ خزانتك مليئة بالمال ـ أدفع منها التموين والإيجار
    CIA'den delil çalarak kişisel kasanda saklayıp hiçbir sonuca katlanamayacağına bahse girmiştin. Open Subtitles لقد راهنت على انه يمكنك سرقة دليل من وكالة الاستخبارات المركزية وتخفيه في خزانتك الشخصية، و ولا تعاني من العواقب
    - Tamir edilmesi gereken bir dolabınız olduğunu duydum. Open Subtitles سمعت أن خزانتك بحاجة لإصلاح .أجل، بحاجة لذلك
    Sizin odanıza gider, dolabınızı açar elbiselerinize dokunurdum. Open Subtitles كنت أصعد إلى غرفتك وأفتح خزانتك وألمس ملابسك
    Uzun süre evliydim. Vay be. Gardırobun mu? Open Subtitles لقد كنت متزوج لفتره طويله هل هذه خزانتك ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد