Ben önden gitsem iyi olacak. Bu merdivenler tehlikeli olabilir. | Open Subtitles | ربما من الأفضل تدعوني أقودكم تلك الخطوات قد تكون خطره |
Bu defa içi tehlikeli oyuncak dolu bir evi yok. | Open Subtitles | لكن هذه المره ليس لديه بيت فيه اغراض خطره |
Beyler, gördüğünüz gibi bireyselliğin ne denli tehlikeli olduğunu gördünüz. | Open Subtitles | ايها الساده .. يمكنكم ان تروا كيف يمكن ان تكون الاراده الفرديه خطره |
Anneyi felç veya kör edecek kadar riskli. | Open Subtitles | حسناً . خطره بمافيه الكفاية لدرجة .. أن الأم سينتهي بها الحال مشلولة أو عمياء |
Bu hastaneyi ciddi bir yasal tehlikeye attınız. | Open Subtitles | وضعت هذا المستشفى في مساءلة قانونية خطره. |
Khatra! | Open Subtitles | ! (خطره) |
Bir ajan öldü, ikisi yaralı, biri kritik. | Open Subtitles | عميل واحد ميت, واثنان مصابون, احدهما بحاله خطره. |
Bay Zerga, çantanızda tehlikeli bir şey yok. | Open Subtitles | حسناً سيد زيرجا انا اقر ان حقيبتك لا تحتوي علي اي مواد خطره او متفجره |
Müvekkelim tehlikeli bir suç yerine sıradan bir suç işlemiş olur. | Open Subtitles | لأن الزبون بذلك سيكون مرتكب... اخراقاً للقانون يعرضه الى جريمه خطره. |
Doğunun pek güvenli olmadığını duymuştum ama sanırım o kadar da tehlikeli değilmiş. | Open Subtitles | انهم يقولون ان الجهة الشرقيه خطره لكن لا تقلق بشأن اي شئ, |
Fakat görünen o ki, henüz tanımlanmamış tehlikeli olabilecek maddelerden yüksek dozda almayı unutmadın. | Open Subtitles | ولكن يبدو انه لم تنسي أخذ جرعات خطره من المواد غير المحدده |
Çünkü, Avrupa trenyolları çok tehlikeli olabilir. | Open Subtitles | لأن سكه السفر الأوروبي يمكن أن تكون خطره جدا. |
Bununla yarışmak... çok tehlikeli. | Open Subtitles | ان السياره لا استطيع ان استخدمها فى السباق انها خطره جدا هل تعرف ذلك |
- Konuklar için çok tehlikeli! - Neden? Ne olmuş ki? | Open Subtitles | لأنها خطره على الغرباء لماذا، ماذا حدث ؟ |
Bu şehrin ne kadar tehlikeli olabileceğini şahsen biliyorsun. | Open Subtitles | فأنت تعرف كيف يمكن ان تكون هذه المدينه خطره |
Yani çocuklar için tehlikeli olabilir. | Open Subtitles | اقصد . انها ممكن ان تكون خطره على الاطفال؟ |
Şey, bizi buraya getirmen iyi oldu çünkü açık denizler bu çocuklar için gerçekten tehlikeli. | Open Subtitles | حسنا ، انه أمر جيد انك أوصلتنا الى هنا لأن في أعالي البحار معيشه خطره للاطفال |
Aletlerin etrafında olman çok tehlikeli, hayatım. | Open Subtitles | عندما تكون حول الأدوات عزيزي، إنها خطره .. |
Koşullar zorlu ve ortam tehlikeli olacak hata yapmayın hayatta kalmak istiyorsak bu malzemeleri toplamalıyız. | Open Subtitles | الظروف ستكون صعبه وستكون خطره ولكن لا تقوموا بأى أخطاء سنحتاج لإحضار هذه الأشياء لو أردنا النجاه |
E-postaların taslakları, patronun Venture Command'a ait ucuz fiyatlı, büyük miktarda riskli hisse senetleri alma stratejiyle alakalı. | Open Subtitles | اذن موجز ايميل رئيسه استراتيجية لشراء كميات كبيره بسعر رخيص اسهم خطره |
Dr Jackson'ın dün başına gelenler bunlardan ciddi bir tanesini ortaya çıkarmış olabilir. | Open Subtitles | حادثة د/ جاكسون أمس ، ربما كشفت عن حالة خطره |
Khatra! | Open Subtitles | ! (خطره) |
Bayağı sağlam bir sarsıntı yaşamış ama kritik yaralar göremedim ki bu iyi bir şey. | Open Subtitles | ولقد اصتدم بشده لكني لا ارى جروحا خطره وهذا شيء جيد |
Bence muhtemelen tüm akrepler tehlikelidir. | Open Subtitles | أنا أجد أن جميع العقارب على الأغلب خطره |