Savaş filon için tehlikeli komutan. Bu savaş istasyonu için değil. | Open Subtitles | خطر على أسطولك, كوماندر ليست هذه محطة معركة |
Yardıma ihtiyacı var. Kendisi ve hepimiz için tehlikeli. | Open Subtitles | إنها بحاجة لمساعدتنا إنها خطر على نفسها وعلينا جميعاً |
Ancak çocuk için tehlikeli olabileceğini kanıtlayamazsa onunla görüşmesini yasal olarak engelleyemez. | Open Subtitles | ولكن عليها ان تثبت انه خطر على الاطفال فهي لا تستطيع ان تمنعه قانونا عن اولاده يا مدام .. يا مدام |
Sağlığının kendisi ve başkaları için tehlike içermediğinden emin olmamız gerek. | Open Subtitles | لابد أن نتأكد أنه ليس هناك خطر على صحته أو صحة الأخرين. |
Geleceğim ne olacak hiç düşündün mü eğer sorumluluğumu yerine getirmezsem? | Open Subtitles | هل خطر على بالك ما يمكن أن يحدث لمستقبلى إذا فشلت في تحمل مسئولياتي |
- Onu dinlemelisin, Charles. - Bana güven. Herkes için tehlikelisin. | Open Subtitles | تشارلز, ربما يجب ان تنصت لها ثقي بي, انكِ خطر على الكل و على نفسكِ |
Tanrı bilgisi aklına gelen her şeyden daha ötedeydi. | TED | لقد كانت معرفة الله أبعد عن أي شيء خطر على ذهنه |
İstedikleri şeyi alamadıkları sürece tehlikede değiliz. | Open Subtitles | حتى ذلك الوقت عندما ما يحتاجونه مني يحصلوا عليه لا خطر على حياتنا |
İşte, siz büyümeye başladığınızda vücut için bir tehdit oluyorsunuz ve bunların ortaya çıkmasını tetikliyorsunuz. | Open Subtitles | عندما تبدأ فى النمو سوف تصبح خطر على الجسم و سوف تطلقونهم |
Korunmadan birden fazla kişiyle ilişkiye girmek herkes için tehlikelidir. | Open Subtitles | عندما تقومين بالعملية الجنسية مع العديد من الشركاء من دون حماية فإن هذا خطر على صحتك و صحة شريكك |
Ne yapacağımı bilemiyorum. Çocuklar için tehlikeli olacaksa... | Open Subtitles | لا أعرف ما العمل حول هذا إذا هناك خطر على الأطفال |
O kurallar seni rahatsız etmek için konmadı. Bunu yapmak, hasta için tehlikeli sonuçlar doğurabilir. | Open Subtitles | هذه القوانين ليست لمضايقتك هذا خطر على المريض |
Dışarıda, halk için tehlikeli olabilecek bir polis olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | ألا تعرف إن كان هناك شرطي خطر على العامّة؟ |
Sizinle yemek yemek insanın sağlığı için tehlikeli olabilir.. | Open Subtitles | أفهم التعشي معك يمكن أن يكون خطر على صحة الفرد |
Ama her zaman başkalarından çok kendisi için tehlikeli olmuştur. | Open Subtitles | ولكنّه دائماً ما كان خطر على نفسه أكثر من أي أحد آخر |
Türünüz insanlar için tehlikeli. Tehlikelisiniz çünkü biz sizin besin kaynağınızız. Ben bunu değiştireceğim. | Open Subtitles | نوعكم خطر على البشر بسبب مصدر تغذّيكم، وأريد تغيير ذلك. |
Başkan Roslin bir şekilde filo için tehlike oluşturacağını düşünüyor. | Open Subtitles | بطريقة ما أعتقت الرئيسة أن ذلك خطر على الأسطول |
Bu solucan deliği gezegenimiz için tehlike arz ediyor mu? | Open Subtitles | هل يشكل الثقب الدودي خطر على هذا الكوكب؟ |
Herkes için tehlike mi arz ediyor yoksa beni götürmek için numara mı yapıyor? | Open Subtitles | هل هو خطر على الجميع، أم أنه يتصنع حتى يصل إلى داخل بنطالي؟ |
Az önce 6 haberlerinde yavru domuzların kuyruklarını kesen bir adamın haberini gördüm ve acaba o saatte kaç çocuk ekran başında diye düşündün mü, merak ettim. | Open Subtitles | هل خطر على بالكم عدد الاطفال التي تشاهد التلفزيون في هذا الوقت؟ المحطة الاولى محطة عائلية |
Şu halinle hem kendin hem başkaları için tehlikelisin. | Open Subtitles | أنتم بحالتكم الحاليه خطر على أنفسكم و على الآخرون |
Televizyonda "Sapık" oynuyordu. Aklıma gelen ilk isim o oldu. | Open Subtitles | لكنه كان فقط الأسم الأول الذي خطر على بالي |
Bu dünyanın insanları tehlikede falan değil. | Open Subtitles | سكان هذا الكوكب ليسوا في خطر على الاطلاق |
Umurumda değil. Hala kendisi için bir tehdit. | Open Subtitles | انا لا اهتم بما يعجبك هي لا زالت خطر على نفسها |
O şekilde davranmak, herkes için tehlikelidir. | Open Subtitles | لقد كنت تتصرف بشكل خطر على الجميع |