ويكيبيديا

    "خطيبة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • nişanlısı
        
    • nişanlım
        
    • nişanlısını
        
    • nişanlın
        
    • nişanlı
        
    • nişanlısının
        
    • nişanlısıyla
        
    • nişanlıyım
        
    • nişanlısına
        
    • nişanlısıydı
        
    • nişanlısın
        
    • nişanlımı
        
    • nişanlınız
        
    • nişanlısıyım
        
    • nişanlısısın
        
    Sosyal yardımlaşmadan olduğun halde nişanlısı olan Kim Tan'a mı yapıştın? Open Subtitles اذاً طالبة منحـه تجرأت وغازلت كيم تـــــان الذي لديه خطيبة اصلاً
    Kit Jones'un nişanlısı, Leo S ile altı tane telefon görüşmesi yapmış. Open Subtitles ماذا؟ خطيبة كيت جونز تلقت لتوها 6مكالمات لمدة ثانية واحدة من ليو
    nişanlısı kendi böbreğini vermek istedi ama uyumlu çıkmadılar. Open Subtitles خطيبة هذا المريض تريد التبرع لكنهم غير متطابقين
    Eşim ya da nişanlım olsa çizgi roman dükkânına para koymadan ilk ona soracağımı biliyorum. Open Subtitles اعلم اذا كان لدي زوجه او خطيبة لا بد ان اسألها اولاً قبل ان استثمر مالاً في متجر للقصص المصورة
    Ulu Hakan'ın nişanlısını kaçırmaya kim cüret edebilir? Open Subtitles من الذي يجرؤ على سرقة خطيبة الخان المعظم ؟
    Hayır, görüyorsun işte, nişanlın olduğunda yapmaman gereken şey bu. Open Subtitles لا,هذا ما يجب فعله عندما يكون عندك خطيبة
    Peki, eğer bu hoşuna gitmediyse kendine başka bir sahte nişanlı bul. Open Subtitles إذا لم تستهويك الشروط اذهب وابحث عن خطيبة مزيفة أخرى
    Hastanın nişanlısı böbreğini başkasına vermeyi kabul etti. Open Subtitles خطيبة المريض وافقت على إعطاء الكلية لشخص آخر
    Ama ona biraz iyilik yapmalısın, bir yığın altının üzerine oturup sızlanıyor, başkasıyla evli nişanlısı için. Open Subtitles إنه يجلس على كومة من الذهب ويئن على خطيبة ذات وجهين.
    - Merhaba Lucy, adım Glynnis, Henry'nin nişanlısı. Open Subtitles مرحباً لوسى .. أنا جلانيس خطيبة هنرى إسمى ليبى ..
    Geçen Cuma burada arkadaşımızın nişanlısı öldü. Open Subtitles خطيبة زميلى فى الصف توفيت هنا يوم الجمعة الماضي
    Onbaşı Finn'in nişanlısı yukarıda. Dün gece yerel haberlerde görmüş. Open Subtitles جيبز خطيبة فينس هنا لقد رات الخبر في التلفاز
    - Finn'in nişanlısı geldi. Toplantı odasına aldım. - Sen mi? Open Subtitles خطيبة فينس انها في غرفة المؤتمر - متأكد أنها هناك -
    Bir nişanlım vardı ve öldüğümü sanıyor. Open Subtitles لقد كان لدي خطيبة الآن هي تعتقد أني ميت
    Size Shinhwa Gurubu'nun gelecekteki hanımı ve oğlumun nişanlısını tanıtmak istiyorum. Open Subtitles اليوم معنا خطيبة ابني جوو جون بيو انها الفتاة التي ستكون زوجة مستقبل شركة شين هاو
    O sırada yeni bir nişanlın vardı. Open Subtitles ولتُساعده كي يلوذ بالفرار خلال مواجهات الشرطة كانت لديك خطيبة جديدة في ذلك الوقت حياة كاملة تنتظرك
    Ben sadece hukuk fakültesine gittiğimi ve Jeremy'le nişanlı olduğumu hatırlıyorum. Open Subtitles ما أتذكره هو أني كنت بكلية الحقوق و أني خطيبة "جيريمي"
    Burada Daniel Hecht'in nişanlısının görüşleri yok. Open Subtitles مازال لايوجد هناك اقتباس من خطيبة هيشيت.
    Bu yalan söylediğinde olur... ya da bir adamın ölü nişanlısıyla konuştuğunda. Open Subtitles هذا ما يحدث عندما تكذبين... .. في الحديث عن خطيبة رجل ميت
    nişanlıyım, evleneceğim ve nişanlımı seviyorum, tamam mı? Open Subtitles لأنّ لديّ خطيبة وعلى وشك أن أتزوّجها كما أنّي أحبّها.
    Babamın nişanlısına düğün öncesi partisinde yardım etmeyi kabul ettim. Open Subtitles لقد وافقت على مُساعدة خطيبة والدي بعرض زفافها
    O, dayımın nişanlısıydı. Onu istemiyorum. Seni istiyorum ben! Open Subtitles لقد كانت خطيبة عمـّي، لا أريدها، أريدك أنتِ
    - Şu anda nişanlısın. - Evet. Open Subtitles لديك خطيبة الآن وأحترم إلتزام الزواج
    Bay Mancuso, önünüzde duran bu bayanı nişanlınız ve gelecekteki gelininiz olarak kabul ediyor musunuz? Open Subtitles سيد منكوسو هل تقبل بالسيدة اللتي امامك خطيبة وزوجتك مستقبلا؟
    Knut Eriksson'un nişanlısıyım. Open Subtitles انا خطيبة إكنوت اريكسون
    Başkasının nişanlısısın sen, buna saygı duymam lazım. Open Subtitles أنتِ خطيبة شخصٌ ما ، يجب أن أحترم هذا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد