"خطيبك" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Nişanlın
• Nişanlını
• nişanlının
• nişanlınız
• nişanlınla
• nişanlına
• Nişanlınızın
• nişanlınızı
• Nişanlından
• Nişanlı
• Nisanlin

Sen, onun kaydına göre, biliyorsun senin Nişanlın uyuşturucu bir öyküsü vardı.
أتعلم, انه بالنظر لسجلاته وانجازاته, خطيبك كان لديه ماضي في تعاطي المخدرات.

İronik çünkü Nişanlın sahtekarlıktan iki yıllık cezasını çekiyor ve sen ne dersen de herkes haberin olduğunu biliyor.
أنه ساذج لأن خطيبك لأن خطيبك بالسجن لمدة سنتين لأنه محتال ولا يهم ماذا تقولين, الجميع هنا يعلم بذلك

Eski Nişanlın ile de öğle yemeğine katlanabilirim.
فيمكننى قضاء وقت الظهيرة مع خطيبك السابق

Nişanlını elinde yüzük ve açılmamış şarap şişesiyle bırakıp gidemezsin.
لا يمكنك ترك خطيبك على متن يخت مع وجبة باردة

Çünkü bence nişanlının sana bahsetmediği birkaç kirli çamaşırı olabilir.
لانى اعتقد ان خطيبك عنده بعض الاسرار التى لا يقولها لكى.

Neden siz ve nişanlınız buraya gelmiyorsunuz... ve biz onu yenisiyle değiştirelim... yada ücretini geri verelim, tamam mı?
لم لا تأتى مع خطيبك إلى هنا وسوف نبدل القطعة التى معك بأخرى جديدة أو يمكنك إسترداد نقودك، حسنا؟

Senin küçük oyuncağın olmayacağım, çünkü nişanlınla bozuk bir ilişkin var.
علاقة مختلة مع خطيبك ماذا؟ كل هذه الدروس التي تذهبين اليها

nişanlına söyle seni Fransa'da istiridye yemeye götürsün.
اجعلي خطيبك يأخذك الى مطعم فرنسي ويطلب لك محار

Nişanlın hiç görünmüyor.
أعني، اللة يعلم لم لا يأتي خطيبك ربما هذا هو

Çünkü parti pezevenginiz Nişanlın tarafından tutuldu.
لأنك تذاكر الحفلة تم حجزها بالفعل من خطيبك

Mecburiyete inanmam. Ayrıca Nişanlın bana bir iyilik yaptı.
لا آومن بالإلزام بالإضافة إلى أن خطيبك قدم لي خدمة

Çok kötü durumdaydı ama Nişanlın yaşamak istiyordu.
لقد كان في حالة سيئة لكن خطيبك كان يريد أن يعيش رأيت ذلك في عينيه

Nişanlın,dairesinde,çürümüş cesedinin kokusunu alacak ve çok yanlış birşeylerin olduğunu anlayacak komşuları tarafından, bulunmayı beklemeyecekti.
و ما كان رقد خطيبك في شقته في انتظار انتشار رائحة جثته المتعفنة ليعلم الجيران أن هناك شيء فظيع حدث

Nişanlını asla göremediğini söylemiştin. Bu şekilde,onu hergün görebilirsin. Sadece yardımcı olmaya çalışıyorum.
‫دائما تخبريني بأنك لاترين خطيبك كثيراً هكذا سترينه يومياً ‫, إني فقط أريد المساعدة

Hala zayıf. Bana Nişanlını merak ettiğini söyledi.
مازلت ضعيفة إنها تخبرني انكي قلقة على خطيبك

Çünkü eğer doğru söylüyorsan, ...otobüste nişanlının kimliğini gösterdiği kişi Kira'dır.
لأن الشخص على الباص الذي أراه خطيبك بطاقته كان كيرا

Sevgili Madam, nişanlınız emniyette Kutsal Rahibelerle birlikte.
سيدتي، خطيبك في أمان برفقة أخوات القربان المقدس

Çünkü nişanlınla çalışacağım ve biz çok daha fazla görüşeceğiz.
وهذا رائع صحيح ؟ لانه خطيبك , فـ انا وانتِ

Bak Karen, nişanlına bir dergide yayınlanacak fotoğraf çekiminde olamayacağını söylemek benim işim değil.
اسمعي كارن, ليس من واجبي أن أخبر خطيبك أنه لايمكنه أن يكون في الصور الملتقطه لمجلة ازياء

Bunu anlıyorum ama Nişanlınızın takıldığı yerler ya da yaptıkları hakkında detay verebilir misiniz?
بالطبع أنا أفهم ذلك بإمكانك أن تقدمين لنا أي تفاصيل حول مكان وجود خطيبك أو ماهي دوافعه ؟

Uçağımız nişanlınızı vurduğunda hepsinin midesi bulanmış.
عندما طائرتنا ضربت خطيبك كانوا مرضى الى المعدة

Nişanlından bile. Bunu biliyorsun, değil mi?
حتى عن خطيبك تعلمين هذا ,صحيح؟

Nişanlı olarak gidin. Azı dişlerini ortaya çıkarsın.
اذهبي مع خطيبك

Nisanlin,dairesinde,çürümüs cesedinin kokusunu alacak ve çok yanlis birseylerin oldugunu anlayacak komsulari tarafindan, bulunmayi beklemeyecekti.
و ما كان رقد خطيبك في شقته في انتظار انتشار رائحة جثته المتعفنة ليعلم الجيران أن هناك شيء فظيع حدث