Bütün bu süre boyunca bütün ilgisini bana yöneltiyor ve beni iltifatlara boğuyor. | Open Subtitles | خلال الوقت أسترعي إنتباهه الغير . مقسّم وهو يغدقُني بالتملّق |
İsa'nın kırk gün kırk geceyi çölde geçirdiği ve bu süre boyunca Şeytan tarafından baştan çıkarıldığı söylenir. | Open Subtitles | وقيل بأن يسوع قد أمضى أربعين يوما وأربعين ليلة في الصحراء, خلال الوقت الذي كان يغواه الشيطان. |
-Beni dava ettiği dönemde. Sanırım davayı açtıktan hemen sonra. | Open Subtitles | خلال الوقت الذي قاضتني فيه اظن انه قبل ذلك |
Laboratuvarımda, öyle araçlar geliştiriyoruz ki sadece mekanda gezinmeyi değil zaman boyunca da gezinmeyi mümkün kılıyoruz. | TED | في مختبري، نقوم بتطوير أدوات للسفر ليس فقط في الفضاء ولكن أيضا من خلال الوقت. |
Bu gemide hayatta ve tutuklu kalmasına izin verdiğim zaman zarfında bütün filonun dağılıp, savunmasız kalmasını sağladı. | Open Subtitles | خلال الوقت الذي سمحت له ان يبقي حيا ويصبح اسيرا بهذه السفية تسبب لاسطولنا الكامل ان ينتشر بعيدا عن الدفاعات |
Çalıştığın sürede burada Donovan Decker'da, ...henüz önüme gerçekçi bir şeyler koyamadın. | Open Subtitles | خلال الوقت الذي قضيتيه هنا في دونوفان ديكر، لم نري منكِ أي أمل. |
Shiori burada geçirdiğim süre boyunca burada tanıştığım ve veda ettiğim insanlar sayesinde bir şey anladım. | Open Subtitles | ...شيوري لم أصل لهذا الاكتشاف ،إلا من خلال الوقت الذي قضيته هنا |
Bu süre boyunca sana para ödemeyecekler mi? | Open Subtitles | وهم لا يدفعون لك خلال الوقت لأسفل؟ |
Önemli olan, bu süre boyunca neler yaptığın. | Open Subtitles | ذلك هو ما تفعله خلال الوقت |
Kreski'nin yaşadığı her bölgede, orada yaşadığı süre boyunca normale oranla biraz daha fazla kayıp ihbarı yapılmış. | Open Subtitles | كل رمز منطقة عاشَ بها (كريسكي) سُجِّلَ بها فقدان أشخاص بشكل غير طبيعي خلال الوقت الذي عاش به هناك |
Evet, onun hesabına çalıştığım dönemde. | Open Subtitles | أجل، خلال الوقت الذي كنت تعمل فيه لديه |
Bayan Sloane'la birlikte çalıştığınız dönemde yasa dışı izleme yöntemlerinin kullanımı üzerine aranızda bir konuşma geçti mi hiç? | Open Subtitles | خلال الوقت الذي كنت تعمل فيه مع (الآنسة (سلون... هل حضرت أيّ مناقشات تتعلّق بإستخدام تقنيات مراقبة غير قانونية؟ |
Doğru Eşyalarınıza bakarken tüm zaman boyunca sizi düşündü. | Open Subtitles | هذا حقيقي، ما لبثت تتحدث عنكم وتسترسل بالحديث خلال الوقت الذي كنّا نسرق فيه أشيائكم |
Ona para ödediğim zaman boyunca niye baskın yemedik peki? | Open Subtitles | حسنٌ، كيف لم يتم القبض علينا إذن خلال الوقت الذي كنا ندفع إليه فيه؟ |
Bay Usher Boston'da birlikte geçirdiğimiz zaman boyunca böyle bir durum vuku bulmadı. | Open Subtitles | سيد (آشر) خلال الوقت الذى قضيناه فى بوسطن لم يُخطر لى هذا ابداً |
Kaybolduğum zaman zarfında Tayland'ın kuzeyinde yaşanan silahlı çatışmaları araştırıyordum. | Open Subtitles | I أبوس]؛ م، اه، والبحث النزاعات المسلحة في شمال تايلاند خلال الوقت الذي كان في عداد المفقودين. |
Keith'le beraber geçirdiğin zaman zarfında, onunla ilgili hiç şöyle bir düşüncen... | Open Subtitles | .. (خلال الوقت الذي قضيته أنتِ مع (كيث .. هل أحسستِ يوماً أنه قد يكون |
Pilotlar tam isabetli bir şekilde verilen sürede 5 hedefi de vurmak zorundalar. | Open Subtitles | على الطيار أن يصيب الأهداف الـ5 بدقة خلال الوقت المحدد |