"خلال الوقت" - Traduction Arabe en Turc

    • süre boyunca
        
    • dönemde
        
    • zaman boyunca
        
    • zaman zarfında
        
    • sürede
        
    Bütün bu süre boyunca bütün ilgisini bana yöneltiyor ve beni iltifatlara boğuyor. Open Subtitles خلال الوقت أسترعي إنتباهه الغير . مقسّم وهو يغدقُني بالتملّق
    İsa'nın kırk gün kırk geceyi çölde geçirdiği ve bu süre boyunca Şeytan tarafından baştan çıkarıldığı söylenir. Open Subtitles وقيل بأن يسوع قد أمضى أربعين يوما وأربعين ليلة في الصحراء, خلال الوقت الذي كان يغواه الشيطان.
    -Beni dava ettiği dönemde. Sanırım davayı açtıktan hemen sonra. Open Subtitles خلال الوقت الذي قاضتني فيه اظن انه قبل ذلك
    Laboratuvarımda, öyle araçlar geliştiriyoruz ki sadece mekanda gezinmeyi değil zaman boyunca da gezinmeyi mümkün kılıyoruz. TED في مختبري، نقوم بتطوير أدوات للسفر ليس فقط في الفضاء ولكن أيضا من خلال الوقت.
    Bu gemide hayatta ve tutuklu kalmasına izin verdiğim zaman zarfında bütün filonun dağılıp, savunmasız kalmasını sağladı. Open Subtitles خلال الوقت الذي سمحت له ان يبقي حيا ويصبح اسيرا بهذه السفية تسبب لاسطولنا الكامل ان ينتشر بعيدا عن الدفاعات
    Çalıştığın sürede burada Donovan Decker'da, ...henüz önüme gerçekçi bir şeyler koyamadın. Open Subtitles خلال الوقت الذي قضيتيه هنا في دونوفان ديكر، لم نري منكِ أي أمل.
    Shiori burada geçirdiğim süre boyunca burada tanıştığım ve veda ettiğim insanlar sayesinde bir şey anladım. Open Subtitles ...شيوري لم أصل لهذا الاكتشاف ،إلا من خلال الوقت الذي قضيته هنا
    Bu süre boyunca sana para ödemeyecekler mi? Open Subtitles وهم لا يدفعون لك خلال الوقت لأسفل؟
    Önemli olan, bu süre boyunca neler yaptığın. Open Subtitles ذلك هو ما تفعله خلال الوقت
    Kreski'nin yaşadığı her bölgede, orada yaşadığı süre boyunca normale oranla biraz daha fazla kayıp ihbarı yapılmış. Open Subtitles كل رمز منطقة عاشَ بها (كريسكي) سُجِّلَ بها فقدان أشخاص بشكل غير طبيعي خلال الوقت الذي عاش به هناك
    Evet, onun hesabına çalıştığım dönemde. Open Subtitles أجل، خلال الوقت الذي كنت تعمل فيه لديه
    Bayan Sloane'la birlikte çalıştığınız dönemde yasa dışı izleme yöntemlerinin kullanımı üzerine aranızda bir konuşma geçti mi hiç? Open Subtitles خلال الوقت الذي كنت تعمل فيه مع (الآنسة (سلون... هل حضرت أيّ مناقشات تتعلّق بإستخدام تقنيات مراقبة غير قانونية؟
    Doğru Eşyalarınıza bakarken tüm zaman boyunca sizi düşündü. Open Subtitles هذا حقيقي، ما لبثت تتحدث عنكم وتسترسل بالحديث خلال الوقت الذي كنّا نسرق فيه أشيائكم
    Ona para ödediğim zaman boyunca niye baskın yemedik peki? Open Subtitles حسنٌ، كيف لم يتم القبض علينا إذن خلال الوقت الذي كنا ندفع إليه فيه؟
    Bay Usher Boston'da birlikte geçirdiğimiz zaman boyunca böyle bir durum vuku bulmadı. Open Subtitles سيد (آشر) خلال الوقت الذى قضيناه فى بوسطن لم يُخطر لى هذا ابداً
    Kaybolduğum zaman zarfında Tayland'ın kuzeyinde yaşanan silahlı çatışmaları araştırıyordum. Open Subtitles I أبوس]؛ م، اه، والبحث النزاعات المسلحة في شمال تايلاند خلال الوقت الذي كان في عداد المفقودين.
    Keith'le beraber geçirdiğin zaman zarfında, onunla ilgili hiç şöyle bir düşüncen... Open Subtitles .. (خلال الوقت الذي قضيته أنتِ مع (كيث .. هل أحسستِ يوماً أنه قد يكون
    Pilotlar tam isabetli bir şekilde verilen sürede 5 hedefi de vurmak zorundalar. Open Subtitles على الطيار أن يصيب الأهداف الـ5 بدقة خلال الوقت المحدد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus