Onu dışarı çıkardım, ayakkabılarımı çıkardım, mescide yürüdüm ve gördüğüm şey beni durdurdu. | TED | أخرجته خارج السيارة، خلعت حذائي ومشيت إلى مكان الصلاة في المسجد وما رأيته جعلني أتوقف. |
Fark ettiysen, önce ceketimi çıkardım. Sonra kravatımı. Sonra gömleğimi. | Open Subtitles | لو انك لاحظتى , خلعت المعطف أولا ثم الكرافتة ثم القميص |
Neden bunu çıkardın? Üzerinde gayet güzel duruyordu. | Open Subtitles | قل لماذا خلعت هذه يا حبيبى رغم ان هذه تبدو حلوة عليك |
Biri; yüzü deforme olmuş bir kadının gelip geçenlerin önünde maskesini çıkarıp kendisini güzel bulmayanları tırmaladığını anlatmış ona. | Open Subtitles | لقد تم إخباره بأن إمرأة مشوهة خلعت قناعها أمام المارة و تؤذيهم إذا لم يروا بأنها جميلة |
Diğer gün, elbiselerini çıkardı ve sonra onları küçük küçük katladı. | Open Subtitles | في اليوم التالي، خلعت ملابسها و رتبتهم بشكل منظم. |
Üstünde kan bulunmasını istemiyordum, böylece eldivenimi çıkardım, gerdanlığı sepetten aldım ve giysimin önüne koydum. | Open Subtitles | لم ارغب فى تلويثها بالدماء لذا, خلعت القفازات و أخذت الطوق من السلّة |
Partiden önce incileri çıkardım ve mücevher kutusuna koydum. | Open Subtitles | لقد خلعت العقد قبل الحفلة ووضعته في صندوق المجوهرات |
Islak bir şekilde denizden çıkınca şemsiyenin altına gidip bikinimi çıkardım ve çırılçıplak kumsalda yürüdüm. | Open Subtitles | وعندما خرجت من الماء, كنت مبتلة كلياً ذهبت تحت مظلة خلعت المايوه |
Eldivenlerimi çıkardım, kılları toplamayı kolaylaştırıyor. | Open Subtitles | كنت قد خلعت القفازات فذلك يسهل إزالة الشعر |
Neden bunu çıkardın? Üzerinde gayet güzel duruyordu. | Open Subtitles | قل لماذا خلعت هذه يا حبيبى رغم ان هذه تبدو حلوة عليك |
Çıplak ayak moda mı yoksa sadece ayakkabılarını mı çıkardın? | Open Subtitles | هل الأقدام الحافية أصبحت موضة الآن أم أنك خلعت حذاءك تواً؟ |
Bir de üstümü çıkardığımda, gerçekten de yutkunur gibi ses çıkardın. | Open Subtitles | عندما خلعت صدريتي ، انت قلت في الواقع قال كلمة "غولب"؟ |
Bir keresinde ceketimi çıkarıp bir kızın omzuna koymuştum. | Open Subtitles | ذات مرة خلعت معطفى و و ألبسته لإحدى الفتايات |
Neyse işte, kız tüm kıyafetlerini çıkardı küvette yanıma atladı ve gözüme çarpan ilk şey... | Open Subtitles | على كل حال, خلعت كل ملابسها تتسلق إلى الحوض الساخن ..وأول شيء لاحظته |
-Sakıncası yoksa giysilerini çıkarır mısın. -Ne? | Open Subtitles | هلا خلعت كل ملابسك، من فضلك ماذا؟ |
Çantayı çıkarttım ve tek elimle üst göz fermuarını açtım. | Open Subtitles | خلعت حقيبة الظهر و فتحت الجزء الأعلى بيد واحدة |
Bu kıyafetleri çıkarmış olsaydım bile yine üzerime giymek zorunda kalabilirim. | Open Subtitles | وحتى لو خلعت ملابس السجن هذه فيجب أن أرتديها ثانيةً قريباً |
Diş tellerini çıkarttı, ve günlerdir şaşkın şaşkın ortalıkta dolaşıyor. | Open Subtitles | خلعت تقويم الأسنان، ولأيام كانت تصرخ من الألم |
Bir keresinde omuzum çıktı. İstediğimde çıkartabiliyorum. | Open Subtitles | خلعت كتفي مره ومنذ ذلك الحين افعلها وقت ما اشاء |
lapayı yenilemek için ot bulmalıyım bunların hepsini çıkarsam gücenirmisin? | Open Subtitles | لن اذهب لأي مكان يجب أن نبحث عن الأعشاب لتجديد الكمادات هل ستستائين اذا خلعت هذا؟ |
Sağolun. Mayosunu çıkarıyor. Tamam, şimdi! | Open Subtitles | شكرا لقد خلعت ملابس البحر |
Üstümdekini çıkarmamın sakıncası var mı? | Open Subtitles | هل تمانعين إن خلعت قميصى ؟ |
Eğer şapkamı çıkarırsam artık burada olmayacağımdan korkuyordum. | TED | كنت أخشى أنه إذا خلعت قبعتي لن أكون هنا بعد الآن. |
O kanlı tişörtü çıkardığında, kocasının beyin dokusunu içeren bir damla, küvete düşmüş olmalı. | Open Subtitles | حيث خلعت القميص الدامي قطرة دم تحتوي على مواد دماغ زوجها وقعت في الحوض |
O gün belimi de incittim zaten, Ve hala ağrıyor. | Open Subtitles | خلعت ظهري ذلك اليوم، وهو ما زال يالمنى الى الآن. |