Yürümeye devam etmekten başka çaremiz yok; çünkü o şeyler arkamızda. | Open Subtitles | ليس لدينا أي اختيار غير الاستمرار لأن هذه المخلوقات خلفنا مباشرة |
Biz oradaydık arkamızda Thapsus'un surları ve babanız tam buradaydı. | Open Subtitles | هذا نحن و جدران ثابسس خلفنا و كان والدكما هنا |
Vanessa, bu defterleri tekrar açmayalım. Biz... biz bunları arkamızda bıraktık. | Open Subtitles | فينيسا ، لن نخوض هذا الحديث مرة أخرى لقد تركناه خلفنا |
Pilotlarına çok değer verir. Hepimiz veririz. Kimseyi geride bırakmayız. | Open Subtitles | طياريه يعنوا الكثير له , لكلاينا لانتخلي عن احدا خلفنا |
Nereden geldiği belirsiz, tam arkamızdan çıktı. İlk sisten çıkışı gibi. | Open Subtitles | مرة واحدة من العدم و خلفنا تماماً كالمرة الأولى فى الضباب |
Şu andan itibaren hangi şapşal ses yaparsa arkada bırakılacak. | Open Subtitles | بداء من الأن , أي أحمق يحدث أزعاج سنتركه خلفنا |
"Umut, arkamızda korku dışında bir şey bırakmadan ulaşmaya çalıştığımız ufuktur." | Open Subtitles | الأمل هو أفق نتجه إليه يترك لا شيء خلفنا عدا الخوف |
Bu arada Kimmy o nahoşluğu arkamızda bırakmamıza o kadar sevindim ki anlatamam. | Open Subtitles | كيمي أنا سعيد جدا اننا استطعنا أن نضع كل هذه الأحداث المؤسفة خلفنا |
Ne yaparsak yapalım, geçmiş her zaman inatla arkamızda duruyor. | TED | مهما فعلنا، يبقى الماضي دائماً خلفنا بعناد. |
Onun yerine, sanatçılar ve organizatörler duvar resimleri yapmak için şiirleriyle bir araya geldiler, ve arkamızda gördüğünüz videoyu çektiler. | TED | ولكنّ الشّعرَ جمعنا كفنّانين ومنظّمين وزيّنا الجدرانَ بزخرفاتٍ مذهلة وصنعنا الشّريط الذي نشاهده على الشّاشةِ خلفنا. |
Bir bilim insanı ve bir baba olarak çocuklarımıza ve benim beş torunum gibi torunlarımıza arkamızda ne bırakacağımız konusunda çok endişeliyim. | TED | كعالم وأب أصبحت قلقاً جداً حيال ما نتركه خلفنا لأبنائنا وأحفادي الخمسة |
arkamızda olacağına dair, söz verdiği destek birliği nerede? Tamam! | Open Subtitles | اين ذلك الدعم الذى كان من المقرر ان يكون خلفنا , حول |
Bir mil geride bir sülün yuvası gördüm ve etrafta böğürtlenler de vardı. | Open Subtitles | رأيت عش له قرابة ميل خلفنا وكان ينمو من حوله التوت بكل مكان. |
Tamam. Önce ben başlayayım. Kadını geride bırakmaktan başka çaremiz yok diyorum. | Open Subtitles | حسناً، سأبدأ بدحرجة الكرة وأقول أنّ لا خيار أمامنا سوى تركها خلفنا |
Yaşadığımız onca şeyden sonra en kötüsünün geride kaldığını sanmıştım. | Open Subtitles | مع كل ما مررنا به ظننت أن الأسواء كان خلفنا |
Nereden geldiği belirsiz, tam arkamızdan çıktı. İlk sisten çıkışı gibi. | Open Subtitles | مرة واحدة من العدم و خلفنا تماماً كالمرة الأولى فى الضباب |
Tamam. Adam: Alçak basınç ilerliyor, senden uzağa ama yine de ilerliyor. Belli ki kuzeydoğuya ilerliyorsun ve arkada da yüksek basınç var. | TED | بحار: نتجه إلى انخفاض أمامك لكنه يبتعد، وأنت على ما يبدو تتجهين جهة الشمال الشرقي وهناك ارتفاع خلفنا. |
peşimizden gelmezler. Elimizde ne var ki? | Open Subtitles | . لن يأتوا خلفنا ما الذي حصلنا عليه منهم ؟ |
Gelenleri bizim arkamıza oturttu. | Open Subtitles | وأستمرت في ذلك و أجلست من جائوا خلفنا تماماً |
Bir grubun peşimizde olması yetmedi mi? Git! | Open Subtitles | ألا تظن أن فرقة مطاردة واحدة خلفنا تكفى ؟ |
Arkamızdaki koru tehlike. | Open Subtitles | تلك الغابة خلفنا لا تصلح إنه موقع سئ ، ولينجتون |
Beş kilometre Arkamızdalar ve mesafeyi koruyorlar. | Open Subtitles | هم على بعد 5،000 متر خلفنا وهم يحافظون على تلك المسافة |
Almanlar hemen arkamızdaydı. Onu elimizden almaya çalıştılar. | Open Subtitles | . لقد كان الالمان خلفنا تماما . وقد حاولوا النيل منه |
Bu adam tüm birliğini kaybetti ve şimdi de bizim için geliyorlar. | Open Subtitles | حسنا، و لكن هذا الرجل خسر مجموعته كلها و هم سيأتون خلفنا |
çok net duruyor tüm işaretler ardımızda başlangıç noktasına dönelim. | Open Subtitles | نعم لنصفى اذهاننا كل الاحتمالات خلفنا لنعد الى نقطة الاسقاط |
Kont sahilde bizi bulduğunda üzerimizde giysilerden başka bir şey yoktu. | Open Subtitles | لقد وجدنا الكونت فى الشاطئ ولا شئ خلفنا غير ملابسنا. |
Söyle Claire lütfen söyle, çünkü bunu geçmişte bırakabiliriz. | Open Subtitles | أخبريني, كلير أخبريني، رجاء. لأننا نستطيع وضع هذا خلفنا |
Sırtında koca bir küfe içkiyle zenci bir çocuk bizi takip ediyor olurdu. | Open Subtitles | كان هناك صبى صغير ملون يركض من خلفنا يحمل إبريقاً كبيراً من الخمر على ظهره |