"خليلته" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Sevgilisi
• kız arkadaşını
• Kız arkadaşı
• sevgilisini
• sevgilisiyle
• sevgilisinin
• kız arkadaşına
• kız arkadaşının
• arkadaşıyla
• kız arkadaşıyım
• kız arkadaşından
• metresi
• sevgilisine
• sevgilisinden
• onun kız arkadaşısın

Ortağın gizli göreve girip Sevgilisi gibi davranmak istiyor.
شريكتك تود أن تذهب متخفية تتظاهر بأنها خليلته

Muhtemelen yas tutuyordur. Sevgilisi daha yeni öldü.
إنه على الأرجح في حالة حداد على خليلته المتوفية للتو

Eğer kız arkadaşını korumak istiyorsa bence onu rahat bırakmalısın.
إن كان يشعر بأنه يحمي خليلته عليك ترك الأمر وشأنه

Altı ay önce Kız arkadaşı tarafından terk edilince ailesiyle bağını koparmış.
لقد قطع الإتصالات مع والديه بعد أن هجرته خليلته قبل 6 أشهر

Baksana ne yaptığımızı ağabeyine de söylesek aslında. sevgilisini araştırıyoruz sonuçta.
ربّما علينا إبلاغ أخيكِ بما نفعل فنحن نحقّق في شأن خليلته

Ev sahibine göre sevgilisiyle taşınacakmış.
طبقاً لكلام صاحبة العقار وسينتقل إليها برفقة خليلته

Sonra da sevgilisinin müşteri bilgileri sayesinde kurban profili oluşturuyor.
ومن ثمّ يستخدم أبحاث خليلته لبناء لمحات شخصيّة عن الضحايا. سجلّ جنائي حافل.

Ve bir hafta önce ondan ayrılmaya çalıştığında Tessa onu kız arkadaşına söylemekle tehdit etmiş.
وأنّ عندما حاول الإنفصال عنها قبل أسبوع، لقد هدّدت بالذهاب لإخبار خليلته.

Sevgilisi ondan ayrılmış ve onu geri kazanmak için yanına uçuyor.
خليلته انفصلت عنه و هو يقوم بالسفر إليها لإسترجاعها

Bu adam ve Sevgilisi ilaçla bayıltıldı ve adam sabah kalktığında sırtında çizikler gördü ama buna rağmen polisin yardım etmesini istemiyor?
يتم تخدير ذاك الشاب و خليلته و يجد آثار سياط على ظهره لكنه لا يريد مساعدة الشرطة؟

Sonuçta eleman eski kız arkadaşını görmeye gidiyor.
هيا إن ذلك الشاب سيذهب هناك لمقابلة خليلته الإضافية ولكن لاتقلقي

Yeni kız arkadaşını yemeğe davet ettiğine eminim.
أنا واثقة جدًا أنّه دعا خليلته الجديدة للعشاء

Ama gerçek bir romantik, yine de kız arkadaşını öpmek isterdi.
لكن الرومانسيّ الحقيقيّ سيظل يريد تقبيل خليلته

Onu yarı ölü vaziyette, Kız arkadaşı için zırıldarken bırakmazdım dedi.
قال أنه لن يتركهم هناك نصف أموات ينتحبون من أجل خليلته

Kız arkadaşı da arabadaymış, orada ölmüş.
خليلته كانت برفقته بالسيّارة وماتت في الحال

Bir aydır sevgilisini göremeyen restoran değil!
ليس المطعم هو الذي لم يرَ خليلته منذ شهر

İki hafta önce onu terk eden sevgilisiyle ayrı eve mi çıkıyormuş?
كان ينتقل إلى الشقة برفقة خليلته التي هجرته منذ أسبوعين ماضيين؟

Kurban ve sevgilisinin 88,32 dolar bulunan bir banka hesapları var.
وكان لدى الضحيّة حساب مع خليلته بمجموع 88،32 دولار بداخله

Biri arabasını çalıp, ...kız arkadaşına çarptı ve arabayı yerine mi koydu?
أسرق أحد ما سيارته و صادف أن دهس خليلته ثم أعاد السيارة لمكانها؟

Bu deponun onun eski kız arkadaşının isteği olduğunu söyledi.
لقد حجز ذلك المخزن بناءً على طلب خليلته السابقة.

Yeni kız arkadaşıyla birlikte ki o da ilk karısı oluyor.
, مع خليلته الجديدة . . و التي صادف أنها زوجته الأولى

Ben onun kız arkadaşıyım ve bu özel bir şey, değil mi?
فأنا خليلته, وهذا شيءٌ مميّز, صحيح؟

Şunu dinleyin. Amcam Leo kız arkadaşından benim gazımla ayrılacak.
إسمع هذا، لقد إنفصل عمّي (ليو) عن خليلته بسبب البرنامج

Hayır. Kral'ın zaten bir Kraliçe'si var. Onun metresi olmayı planlıyor.
لا، فلديه ملكة بالفعل إنها تخطط لتصبح خليلته

Eski sevgilisine yaptıklarını öğrendikten sonra onun tamamen reddettim.
بعد أن أكتشفت ما الذي فعله مع خليلته السابقة رفضت ان يربطني أي شيء معه

Tek yol Leo amcamın sevgilisinden.., ...ayrılıp evine dönmesi.
السبيل الوحيد هو إنفصال (ليو) عن خليلته وينتقل بعد ذلك إلى الشقّة مجدداً وبعدها سيعودان إلى "فلوريدا"

Sen onun kız arkadaşısın.
اسمعي، أنت خليلته.