Sadece iki seçeneğin olduğunu düşünüyoruz: ya tam müdahale ve asker yerleştirme ya da tümüyle tecrit. | TED | فإننا دوماً نتصور أن هناك فقط خياران اما تدخل عسكري تام او عزلة دولية تامة |
-Hayatta kalmaktan bahseden sen değil miydin? . -Bak iki seçeneğin var. ya sana dediklerimi yaparsın. | Open Subtitles | لديك خياران, إما أن تفعل ما آمرك به أو تسقط وتحترق |
Dünya bize büyük cevaplar isteyen büyük sorular sorduğu zaman, iki seçeneğimiz var. | TED | عندما يسألنا العالم أسئلة كثيرة تتطلب إجابات كبيرة، يكون أمامنا خياران |
Bana sorarsan iki seçeneğimiz var. | Open Subtitles | بالطريقة التى أرى الأمر بها لدينا خياران |
Mathilde bize bir SOS gönderdi. Ona iki seçenek sunmuşlar: | Open Subtitles | لقد أرسلت لنا "ماتيدا" رسالة إستغاثة لقد أعطاها الألمان خياران |
Bunlar olmadığında ise iki seçeneğiniz vardır. | TED | الآن عندما تخرج هذه من السيطرة، سيكون لدينا خياران. |
İki seçeneğim vardı. Seni öldürmek ya da terk etmek. | Open Subtitles | لقد كان لدي خياران فقط، إما أن أقتلك أو أتركك |
Bizim gibi insanların iki seçeneği vardır:.. | Open Subtitles | الناس معجبين بي وبك , نحن لدينا خياران اثنان فقط : |
İki seçeneğin var. Ya benim her dediğimi dinlersin yada yere çakılıp parçalanıp yanarsın. | Open Subtitles | لديك خياران, إما أن تفعل ما آمرك به أو تسقط وتحترق |
İki seçeneğin var. Yeni bir pilot olarak sıfırdan başlayabilirsin, ya da bir portakal bağında çalışabilirsin. | Open Subtitles | أنت تملك خياران , إما أن تبدأ بتعلم الطيران و إما أن تعمل بمزرعة البرتقال |
Ama madem ahlaka bu kadar bağlısın iki seçeneğin var. | Open Subtitles | ولكن بما أنك تبدو محزوناً لهذا أمامك خياران |
İki seçeneğin var. | Open Subtitles | لديك خياران يمكنك أن تحتفظي, بالسر وتعيشي عذابه إلى الأبد |
İki seçeneğin var, gidebilirsin ya da seni eşek sudan gelene kadar döverim. | Open Subtitles | لديك خياران يمكنك المغادرة أو أن أوسعك ضربا الان |
Bak, iki seçeneğimiz var vaktimiz yok, tamam mı? | Open Subtitles | انظري ، لدينا خياران وذلك ما سيحدث الآن ، حسناً؟ |
Arlo, eğer bilmediğim bir yerde 50.000 doların yoksa iki seçeneğimiz var. | Open Subtitles | مالم يكن لديك 50 ألفاَ لا أعلم بشأنها فلدينا خياران |
İki seçeneğimiz var, ya bizi ızgara masasına oturtursunuz ki bunun için garsona 200 dolar bahşiş veririm ya da bizi yine bar bölgesine götürmeyi denemeye devam edersin ve Tanrı şahidim olsun ki bu mekanı yakar küle döndürürüm. | Open Subtitles | لديك خياران إما أن تُجلِسَنا في طاولة المشاوي حيث سأدفع 200 دولار كبقشيش أو قم بدعوتنا للجلوس في البهو الخارجي مرة أخرى |
Yargıç ona bir seçenek sundu: Askere ya da hapse girmek. | Open Subtitles | القاضي وضع نصب عينيه خياران اما التطوع للجيش او السجن |
Bana göre iki seçenek var. Ya kurtulacağız, ya da kullanacağız. | Open Subtitles | حسب ما أراه، هنالك خياران إما أن نتخلص منه أم نستفيد منه |
Anında bir kalp krizi. Sadece iki seçenek vardı. Eğer senin fikrin yanlışsa benimki doğru olacaktı. | Open Subtitles | كان هناك خياران فقط بم أنك مخطئ، فلا بد أنني محق |
Fakat siz kaza geçirdiniz ve 2 seçeneğiniz var: ya öleceksiniz ya da hidrojen sülfür alacaksınız. Ve mantık olarak %75 gibi bir kurtulma oranı varken. | TED | أنتم في حادث. لديكم خياران: ستموتون أو ستأخذون كبريت الهيدروجين و لنقل إن 75 بالمائة منكم لم تتضرر أدمغتهم. |
Muvaffak olmayan bir harekatın ertesi sabahında iki seçeneğiniz vardır. | Open Subtitles | بدأ يوم جديد بعد عملية فاشلة لديك خياران |
Sadece iki seçeneğim vardı. Ya seni öldürecektim yada terkedecektim. | Open Subtitles | لقد كان لدي خياران فقط , إما أن أقتلك أو أتركك |
İş gelişmiş uzaylılar aramaya gelince insanlığın iki seçeneği vardır. | Open Subtitles | أمام البشر خياران فقط عندما يتعلق الأمر . بالبحث عن فضائيين متطورين |