| Bu deneysel bir şey, ayrıca tek seçeneğimiz. Gözlerimi kapatıyorum. | Open Subtitles | انها تجريبيه أيضا , هي خيارنا الوحيد سوف أغلق عيني |
| Ve bunu yapabilmemizin tek yolu, tek seçeneğimiz, masada olmak ve orada kalmak. | TED | والطريقة الوحيدة لفعل ذلك و خيارنا الوحيد أن نكون ونبقى مشاركين. |
| tek seçeneğimiz, diğer klanların böyle durumlarda yaptıklarını tatbik etmek: | Open Subtitles | خيارنا الوحيد هو أتباع : ما فعلته العشائر الآخرى |
| Biliyorum berbat durumdayız, ama elimizdeki tek seçenek de bu gibi. | Open Subtitles | وأعلم بأننا نمزح، لكنه الآن سيصبح خيارنا الوحيد |
| Daha iyi bir fikrin yoksa bu bizim tek şansımız. | Open Subtitles | حسناً، إن لم تكن لديكِ فكرة أفضل فهذه خيارنا الوحيد |
| Ama şu noktada, kalan tek seçeneğimiz bu kızı kullanmak. | Open Subtitles | في هذه النقطةِ، خيارنا الوحيد أَنْ يَستعملَها. |
| Ama o zamana kadar, bu aygıt tek seçeneğimiz. | Open Subtitles | لكن حتى ذلك الحين هذا الجهاز هو خيارنا الوحيد |
| tek seçeneğimiz dışarıya mesaj vermek. | Open Subtitles | خيارنا الوحيد هو محاولة إيصال إشارةٍ للخارج |
| Enerji aktarımını durduramayacağız gibi görünüyor, yani tek seçeneğimiz iki gemi arasındaki bağlantıyı koparmak. | Open Subtitles | إيقاف تحويل الطاقه إذا خيارنا الوحيد أن نقطع الرابط بين السفينتين |
| tek seçeneğimiz bu. Bu olayda sıkışıp kaldık. | Open Subtitles | إنه خيارنا الوحيد, نحن عالقون بهذا التحقيق سويا. |
| Tabii, bunun tek seçeneğimiz olduğunu zamanında fark edebilirsek eğer. | Open Subtitles | لو أمكننا فقط أن نقر بذلك بمرور الوقت لقد كان ذلك هو خيارنا الوحيد |
| Şu anki tek seçeneğimiz, onu batı tarafındaki pencerenin önüne çekmek. | Open Subtitles | خيارنا الوحيد الان هو محاولة قنصه من خلال النافذة الصغيرة فى الغرب |
| Dediklerine göre tek seçeneğimiz affedilmek için yalvarmakmış, sabah olunca kimseye merhamet edilmeyecekmiş. | Open Subtitles | أنهم يقولون خيارنا الوحيد , لنصلي من أجل المغفرة في الصباح سيظهرون لا رحمة |
| O zaman bu bizim tek seçeneğimiz. Ana yoldan karşıya geçmeliyiz. | Open Subtitles | إذن هذا هو خيارنا الوحيد يجب أن نعبر الطريق الرئيسي |
| Korkarım yok. "O" tek seçeneğimiz. - Birisi geliyor. | Open Subtitles | لا اعتقد ذلك هو خيارنا الوحيد هناك شخصٌ هنا |
| Eğer Kraliçe bunun içinden geçip gittiyse tek seçeneğimiz onları takip etmek. | Open Subtitles | إذا ذهبت الملكة من خلال ذلك خيارنا الوحيد هو اتباع لها. |
| Bu da elimizdeki tek seçenek Oda'nın etrafındaki bölgeyi... bir kaç güvenlik muhafızıyla koruyabileceğiz demek. | Open Subtitles | خيارنا الوحيد هو حراسة القاعة و إحاطتها بحراس الأمن. |
| Biraz ugrasiya ihtiyaci olan bir uçak elimizdeki tek seçenek olabilir. | Open Subtitles | طائرة تحتاج بعض الاصلاحات ربما تكون خيارنا الوحيد هنا |
| Kuralları biliyorsunuz. tek seçenek o olmadığı sürece korumaları veya polisleri vurmayız. | Open Subtitles | تعرفون القوانين، لا نطلق على الحراس أو الشرطيين إلا عندما يكون خيارنا الوحيد. |
| Bu bizim tek şansımız. Yumuşak bir kıyı bulup oturmalıyız. | Open Subtitles | إنه خيارنا الوحيد أن نجد جرف رملي و نرسوا به |
| tek şansımız var. Canlı kalmak için diğerlerini yiyeceğiz. | Open Subtitles | خيارنا الوحيد قد يكون أن نأكل بعضنا بعضاً للبقاء على قيد الحياة |
| Jeff, çocuk için gitmeliyiz. tek şansımız bu. | Open Subtitles | جيف، لابد أن ننقذ الطفل إنه خيارنا الوحيد |
| Yani şimdi sen bizim tek seçeneğimizin FBI'ya dalıp dosyaları çalmak olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | اذا ماتقوله هو ان خيارنا الوحيد هو ان نتسلل الى مبنى الاف بي اي ونسرق الملفات |