| Tuvalet süngerini yakayım, beyaz yılan koleksiyonunu hayırsever olarak alayım? | Open Subtitles | أو أن أحرق اسفنجة استحمامك أو أتبرع بمجموعتك لجهات خيرية |
| hayırsever Anamız Derneği'ni bir kontrol edebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك تحري مصداقية ما قلته لكي إنني سيده من مؤسسة خيرية |
| Peki bir hayır kurumuna düzenli bağış yapıyorsanız bu kurumun mirasınız hakkında hak iddia edebileceğini biliyor muydunuz? | TED | وهل تعلمون بأنه لو كنتم تتبرعون بشكل منتظم لمؤسسة خيرية قد يكون لدى هذه المؤسـسة الأسباب لتقديم مطالبة على ممتلكاتكم؟ |
| İş şey gibi birşey. Bilirsin, hayır işi, biletli falan. | Open Subtitles | إنه نوع من العمل تعرفين, حفلة جمع تبرعات خيرية بالتذاكر |
| Para istiyorum. Rahibelik Yardım işidir. Biz para vermeyiz, sadece alırız. | Open Subtitles | جماعتنا ليست سوى جمعية خيرية ولا ندفع نقوداً، بل نأخذها فحسب |
| Ve Maysoon'un Çocukları'nı kurdum, Filistinli göçmen çocuklara benim ailemin bana verdiği şansın birazcığını verebilmeyi amaçlayan bir hayır kurumu. | TED | أسست مؤسسة ميسون للأطفال، وهي مؤسسة خيرية تأمل أن تعطي الأطفال من اللاجئين الفلسطينيين شيئا بسيطا مما قدمه والديَّ لي. |
| Bak, Zayday perili köşk temalı hayır etkinliği düzenliyor. | Open Subtitles | أنظري ، زايداي تقوم بإستضافة منزل مسكون من أجل أعمال خيرية |
| hayırsever Balosu'nda Fhloston Cenneti'nde şarkı söyleyecek. | Open Subtitles | إنها تغنّي في حفلة خيرية في جنة فهلوستون |
| hayırsever Balosu'nda Fhloston Cenneti'nde şarkı söyleyecek. | Open Subtitles | إنها تغنّي في حفلة خيرية في جنة فهلوستون |
| - bağış adı altındaki kayıtlara da. - Ne diyorsun? | Open Subtitles | ــ وحتى ما كانَ يطلق عليه حفلات خيرية ــ يطلق عليه؟ |
| Ama en azından en sevdiğin hayır kurumuna bağış yapayım. | Open Subtitles | و لكن على الأقل دعني أقوم بالتبرع إلى أفضل جمعية خيرية تحبها |
| Bir Yardım derneği bulup şirket için bağış yapmalıyım | Open Subtitles | مطلوب منّي إيجاد مؤسسة خيرية والتبرع لها من مال الشركة. |
| Buraya gelmeden önce çok iyi işler yapmışsın--- bir sürü toplumsal çalışma,hayır işi. | Open Subtitles | قبل أن تأتي هنا فعلت أشياءً طيبة أعمال تجارية و أعمال خيرية كثيرة |
| Sadece hayır işi yapıyorum. | Open Subtitles | انا فقط اعمل اعمال خيرية.. ولا اهتم اذا تقاضيت المال او لا |
| Bir Yardım galası var, ama sevgilim konuşmak istedi benimle. | Open Subtitles | لديّ حفلة خيرية ولكن حبيبتي قالت ..إنّه يجدر بنا الكلام |
| Saygı duyuyorum tabii, iş adamısın sonuçta, hayır kurumu değil. | Open Subtitles | أنا أحترم ذلك أنت رجل أعمال و لست جمعية خيرية |
| Zihinsel tedaviye katkı sağlayacak eşsiz bir hayır etkinliği. | Open Subtitles | مؤسسة خيرية فريدة من نوعها ... تساعد مؤسسات رعاية الأمراض |
| Bu durumda dinle burada harika bir bölgesel Hayırseverlik işimiz var. | Open Subtitles | في هذه الحالة أنصت, هناك جمعية خيرية رائعة هنا |
| Bir işe yaramayacak. Rushman'ın hayır kurumları, vakıf yatırımları. | Open Subtitles | لا شىء هنا إلا حفلات خيرية للقس, و بعض المشروعات الإستثمارية |
| Sadaka toplamakla ünlenmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن اصبح عالة هنا بكوني حالة خيرية ، أتعلم؟ |
| Anlaşılan, Sandy kendisini kocası kadar yardımsever hissetmiyordu. | Open Subtitles | على ما يبدو، كان ساندي لا تشعر خيرية كما زوجها. |
| Desteklediğim ve ben olmadan var olamayacak hayır kurumları var. | Open Subtitles | هناك جميعات خيرية أقوم بدعمها لن يكون لها وجود بدوني |
| Okuldaki çocuklar bizim çok zengin olduğumuzu ve paranı Yardım kuruluşlarına verdiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | الأولاد في المدرسة يقولون إننّا أغنياء للغاية و أنت تنفق المال بأعمال خيرية. |