"خيرية" - Translation from Arabic to Turkish

• hayırsever
• bağış
• hayır işi
• hayır kurumuna
• Yardım
• hayır kurumu
• hayır etkinliği
• bir hayır
• Hayırseverlik
• vakıf
• Sadaka
• yardımsever
• hayır kurumları
• amme
• kuruluşlarına

Tuvalet süngerini yakayım, beyaz yılan koleksiyonunu hayırsever olarak alayım?
أو أن أحرق اسفنجة استحمامك أو أتبرع بمجموعتك لجهات خيرية

hayırsever Anamız Derneği'ni bir kontrol edebilirsin.
يمكنك تحري مصداقية ما قلته لكي إنني سيده من مؤسسة خيرية

Peki bir hayır kurumuna düzenli bağış yapıyorsanız bu kurumun mirasınız hakkında hak iddia edebileceğini biliyor muydunuz?
وهل تعلمون بأنه لو كنتم تتبرعون بشكل منتظم لمؤسسة خيرية قد يكون لدى هذه المؤسـسة الأسباب لتقديم مطالبة على ممتلكاتكم؟

İş şey gibi birşey. Bilirsin, hayır işi, biletli falan.
إنه نوع من العمل تعرفين, حفلة جمع تبرعات خيرية بالتذاكر

Para istiyorum. Rahibelik Yardım işidir. Biz para vermeyiz, sadece alırız.
جماعتنا ليست سوى جمعية خيرية ولا ندفع نقوداً، بل نأخذها فحسب

Ve Maysoon'un Çocukları'nı kurdum, Filistinli göçmen çocuklara benim ailemin bana verdiği şansın birazcığını verebilmeyi amaçlayan bir hayır kurumu.
أسست مؤسسة ميسون للأطفال، وهي مؤسسة خيرية تأمل أن تعطي الأطفال من اللاجئين الفلسطينيين شيئا بسيطا مما قدمه والديَّ لي.

Bak, Zayday perili köşk temalı hayır etkinliği düzenliyor.
أنظري ، زايداي تقوم بإستضافة منزل مسكون من أجل أعمال خيرية

hayırsever Balosu'nda Fhloston Cenneti'nde şarkı söyleyecek.
إنها تغنّي في حفلة خيرية في جنة فهلوستون

- bağış adı altındaki kayıtlara da. - Ne diyorsun?
ــ وحتى ما كانَ يطلق عليه حفلات خيرية ــ يطلق عليه؟

Ama en azından en sevdiğin hayır kurumuna bağış yapayım.
و لكن على الأقل دعني أقوم بالتبرع إلى أفضل جمعية خيرية تحبها

Bir Yardım derneği bulup şirket için bağış yapmalıyım
مطلوب منّي إيجاد مؤسسة خيرية والتبرع لها من مال الشركة.

Buraya gelmeden önce çok iyi işler yapmışsın--- bir sürü toplumsal çalışma,hayır işi.
قبل أن تأتي هنا فعلت أشياءً طيبة أعمال تجارية و أعمال خيرية كثيرة

Sadece hayır işi yapıyorum.
انا فقط اعمل اعمال خيرية.. ولا اهتم اذا تقاضيت المال او لا

Bir Yardım galası var, ama sevgilim konuşmak istedi benimle.
لديّ حفلة خيرية ولكن حبيبتي قالت ..إنّه يجدر بنا الكلام

Saygı duyuyorum tabii, iş adamısın sonuçta, hayır kurumu değil.
أنا أحترم ذلك أنت رجل أعمال و لست جمعية خيرية

Zihinsel tedaviye katkı sağlayacak eşsiz bir hayır etkinliği.
مؤسسة خيرية فريدة من نوعها ... تساعد مؤسسات رعاية الأمراض

Bu durumda dinle burada harika bir bölgesel Hayırseverlik işimiz var.
في هذه الحالة أنصت, هناك جمعية خيرية رائعة هنا

Bir işe yaramayacak. Rushman'ın hayır kurumları, vakıf yatırımları.
لا شىء هنا إلا حفلات خيرية للقس, و بعض المشروعات الإستثمارية

Sadaka toplamakla ünlenmek istemiyorum.
لا أريد أن اصبح عالة هنا بكوني حالة خيرية ، أتعلم؟

Anlaşılan, Sandy kendisini kocası kadar yardımsever hissetmiyordu.
على ما يبدو، كان ساندي لا تشعر خيرية كما زوجها.

Desteklediğim ve ben olmadan var olamayacak hayır kurumları var.
هناك جميعات خيرية أقوم بدعمها لن يكون لها وجود بدوني

Okuldaki çocuklar bizim çok zengin olduğumuzu ve paranı Yardım kuruluşlarına verdiğini söylüyorlar.
الأولاد في المدرسة يقولون إننّا أغنياء للغاية و أنت تنفق المال بأعمال خيرية.