| Hiç olmamasındansa kısa süreli olması daha iyidir, değil mi? | Open Subtitles | أن تختبره بشكل عابر خير من ألا تختبره أبداً، صحيح؟ |
| Endişeye mahal yok, Smallville. Geç olması hiç olmamasından iyidir. | Open Subtitles | لا تتعب نفسك، سمول فيل التأخر خير من لا شيء |
| Yasaklamak tedavi etmekten daha iyidir... bu yüzden biz de işlenmeden önce cinayeti yasaklıyoruz. | Open Subtitles | كما ترون فإن الوقاية دائماً خير من العلاج و لذلك نحاول أن نمنع المجرمين قبل أن يقوموا بإرتكاب الجريمة |
| Sonuçta herhangi bir okul, hiç okul olmamasından iyidir... Değil mi? | Open Subtitles | وَ على كلّ، أيّ مدرسة خير من لا مدرسة، صحيح؟ |
| Geç olsun da, güç olmasın avukat. | Open Subtitles | ،أن تأتي متأخراً خير من ألا تأتي أيها المستشار |
| Öğretmenim iyi bir savaş olduğunu çünkü üzgün olmaktansa güvende olmanın daha iyi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | وتقول معلمتي انها حرب جيدة فالوقاية خير من العلاج |
| O zamana kadar başkalarıyla uğraşmak, kendini bir bahçe cücesine adamaktan iyidir. | Open Subtitles | انه من الأفضل مساعدة الناس خير من الوقوف كتمثال بالحديقة |
| O zamana kadar başkalarıyla uğraşmak, kendini bir bahçe cücesine adamaktan iyidir. | Open Subtitles | انه من الأفضل مساعدة الناس خير من الوقوف كتمثال بالحديقة |
| Aslında, ben de böyle düşünürdüm ama alternatiflerden iyidir. | Open Subtitles | في الحقيقة, كنت أفكر بمثل تفكيرك ولكنّ هذا خير من البدائل |
| Dostum, madama verilen yüzde 3, Çakallara verilecek yüzde 100'den iyidir. | Open Subtitles | يا صديقي، نسبة 3 بالمائة للسيّدة خير من مائة بالمائة لحرّاس البلاط. |
| Çünkü göstermek söylemekten daha iyidir ve bu haftaki zaman çizelgem çok boş. | Open Subtitles | لأن الرؤية خير من الكلام وليس لدي شيء لفعله |
| ama birinin yanında olması kötü birinin yanında olmasından iyidir. | Open Subtitles | و لكن أن تكوني بلا صحبة خير من أن تكوني مع صحبة سيئة |
| Evde oturup oyun oynamaktan iyidir. | Open Subtitles | ذلك خير من قعودي في المنزل ولعب الألعاب الفديويّة |
| Her şey vurulmaktan iyidir vurulup düşen bilsin ki, korkularının kölesi olmuştur. | Open Subtitles | دعها تنطلق الغرق خير من الجنوح لأن من يجنح عن مساره ليس سوى عبد لمخاوفه |
| Dünyadaki tüm hapishaneler bu yerden iyidir profesör. | Open Subtitles | أي سجن على الأرض خير من هذا السجن يا بروفيسور |
| Tecrübelerime göre, kendin ve başkaları için direnmek kaçmaktan daha iyidir. | Open Subtitles | حسناً ، من خلال خبرتي مناصرة نفسك والأخرين يكون دائماً خير من الهروب |
| Avukatlara göre sorumlu olmaktansa tedbirli olmak iyidir. | Open Subtitles | بالنسبة لنا المحامين الوقاية خير من الخلل في القضية |
| Birkaç rahatsızlık yaşandı ve güvende olmak iyidir. | Open Subtitles | حدثت بضعة أمور مثيرة للقلق، والوقاية خير من العلاج. |
| Suçlunun kaçmasındansa, masumların ölmesi daha iyidir. Suçlu mu? Majesteleri, bir çocuk mu? | Open Subtitles | موت الابرياء خير من هروب المذنب |
| İsteksiz ama hiç yoktan iyidir. | Open Subtitles | جواب لا معنى له ، لكن خير من لا شيئ |
| Geç olsun da, güç olmasın. | Open Subtitles | أن تصل متأخراً خير من ألا تصل أبدا. |