"خيمة" - ترجمة من عربي إلى تركي

• çadır
• çadırı
• çadırda
• çadırına
• çadırında
• çadıra
• çadırın
• çadırının
• çadırından
• çadırını
• çadırımız
• çadırım
• kamp
• çadırdan
• tente

Evet gittik, balkona çarşaflardan çadır yaptık ve senin oyuncak fırınınla şekerleme kızarttık.
بلى فعلنا, صنعنا خيمة من الأغطية في الشرفة وشوينا حلوى الخطمي في فُرْنك

Tek bir çadır bile olsa, orada bir sığınağı olmalı.
لابد وأنه يقطن بمنشأة هناك حتى ولو كانت مجرد خيمة

Dünyanın en ahmak insanını oynattıklarını iddia eden bir gösteri çadırı vardı.
كان هناك خيمة عرض ، التي كانت بها أغبي رجل في العالم

Ayrıca çadırda yatan, kaka yapınca bayılan ve araç kullanamayan bir adamım.
وكذلك لأني أسكن في خيمة ويغمى علي أثناء التغوط ولا يمكنني القيادة

Canlı hayvan çadırına bir doktor lazımdı.
لقد احتاجوا لطبيب على وجه السرعة في خيمة الحيوانات الحية

Hurley'nin çadırında, dün paraşütle adaya atlayan bir kadın var.
هناك إمرأة في خيمة هيرلي نزلت بالمظليه على الجزيره بالأمس

Bir yemek kabı, ilaç çantası veya düzgün bir çadıra ne dersin?
ماذا عن قربة ماء أو علبة إسعافات أولية أو خيمة جيدة لعينة

Dwight'ın çadır gösterileri sırasında o gerçekten şeytan tarafından ele geçiriliyor.
تبدو اثناء خيمة احياء دويت انه استحوذ من قبل الشيطان بالفعل

Mogadishu'nun kenar mahallelerinde bir çadır kentte yaşamaya başladı.
انتهى به الأمر بالعيش في خيمة في ضواحي مقديشو.

"100 metre ilerde karavan yanında bir çadır var,
أعرف خيمة بجوار المخيم، تبعد 300 ياردة من هنا

Lincoln itfaiye teşkilatı, o büyüklükte çadır kuramayacağımızı söylüyor.
قسم الإطفاء في لينكولن يقول إننا لا يمكننا نصب خيمة بحجمنا

Bu sefer daha büyük bir çadır bulacağız.
علينا الحصول على خيمة واحدة اكبر هذه المرة

Rachael'in evinde kalmama izin ver, fumigasyon çadırı da olur.
اسمح لي بالعيش في منزل رايتشل اه في خيمة المدخنة

Daha ciddi tıbbi ihtiyaçları olanlar içinse, hastane çadırı dışındaki sıralama alanına bildirsinler
،لاؤلئك الذين لديهم حالات طبية خطيرة الرجاء إبلاغ منطقة الفرز في خيمة المستشفى

Kısa bir sorun var. Sikiş çadırı mevzusu ne oldu?
أجل، سؤال سريع فقط، أين وصلنا في مشكلة خيمة المضاجعة؟

Kusura bakma ama eski erkek arkadaşımın evimin hemen dışındaki bir çadırda yaşıyor olması sence garip değil mi?
عذراً ، ألا تعتقد أن ذلك غريب بأن يعيش خليلي السابق في خيمة داخل حفرة تقع خارج منزلي ؟

Sonra da otelin önündeki çimenlikteki büyük, beyaz çadırda resepsiyon verilecek.
ثم سنقيم الاستقبال في خيمة بيضاء كبيرة في الحديقة الامامية للفندق

Kızı görebilmek için yiyecek çadırına gidiyor.
يحب فتاة، يذهب للميدان000 حيث خيمة الطعام، ليراها

Duş çadırında Ağrısız Polonyalı Günü olmalı.
يبدو انه يوم البولندي اللامؤلم في خيمة الاستحمام

Bu denli uzun sürecek kadar yavaşsanız, bir asma çadıra ihtiyacınız olacaktır.
وإذا كنت ستأخد كل تلك المدة يجب أن يكون لديك خيمة معلقة

Daha onu kapalı bir çadırın içinde yakalayamıyoruz nasıl oraya tırmanıp enseleyeceğiz?
إذا لم نتمكن من إمساكه في خيمة مغلقة كيف سنتسلق هذه ونلتقطه؟

Seni ve eşlerini gördüm, çadırının içinde birinden birine atlıyordun.
لقد رأيتك أنت و زوجاتك لقد كنت تتحرك من خيمة لأخري

Sirk çadırından olimpik koşucu gibi kaçtı.
لقد جرت من خيمة السيرك كأنها عداؤة أوليمبية

Hani önceden, veba çadırını kurmak için yapılan toplantıya gelmiştin ya.
هل تتذكر عندما جئت لهذا الإجتماع من قبل لإعداد آخر خيمة ؟

İki kat büyük bir çadırımız olsa yine de doldururduk.
حتى لو أخذت خيمة بحجم مضاعف سيكون الحضور مكتمل

Eğer yanında yedek kıyafetin yoksa, giyebileceğin bir çadırım var.
إذا لم يكن لديك ملابس لتغييري، لدي خيمة تستطيعن إرتدائها.

kamp kurmak gibi bir şey.
إذاً هي مثل خيمة المركز الرئيسي لتسلق قمة إيفيرست

Senin hiç, çadırdan çadıra sürüklenen toplantılara katılan, eğitimsizler için dua edeceğine onları avlamaya çıkmış her tür evangelisti dinleyen, yapayalnız ve şaşkın bir vaizin oğlu olmadığın çok belli.
هذا جليّ أنكَ لم تكن ابن واعظ يُجرّ من خيمة إلى خيمة، ذاهباً إلى الاجتماعات، يسمع كل أنواع الانجيليين يفترسون الأميّين،

Her kaliteli tente gibi, bu da su geçirmez bir tentedir.
والخيمة، مثل أي خيمة لائقة، واقية من المطر.