"دائمًا ما" - ترجمة من عربي إلى تركي

• her zaman
• Hep
• sürekli
• Ne zaman
• her daim

her zaman hangi noktala olduğunuzu ve ne düşündüğünüzü belli edin.
اترك دائمًا ما يشير إلى حيث كنت أو فيما كنت تفكر.

her zaman ne dediğimi bilirsin. Eğer iş ciddiyse bırak Olivia halletsin.
أنت تعلم دائمًا ما أردده دائمًا إن كان الأمر خطيرًا فاستشر أوليفيا

Benim gibi çok soru soran insanlar her zaman varlar.
الناس دائمًا ما يطرحون علي الكثير من الأسئلة طوال الوقت

Asıl saçma olan konuyu Hep ondan özür dileyerek kapıyor olmam
و الشيء المحيّر أنّه دائمًا ما ينتهي بي الأمر أعتذرُ لها

bende kendimi Hep taş gibi ikili takım la düşlerim.
و أنا دائمًا ما تخيلتُ نفسي أتزوّج في نجم جذّاب

her zaman perdenin genişliği kadar bir mesafenin iki katı uzaklığında otururum.
دائمًا ما أختار كرسيًا على بعد يقدر بصفين من الشاشة بقدر عرضها.

Şeytan da başta mantıklı gelebilir ama her zaman bir numarası vardır.
الشيطان قد يبدو معقولًا فى البداية ولكن دائمًا ما يحمل خدعة وراءه

Krallığımdaki savaş halindeki fraksiyonların liderleri her zaman baş harfleriyle anılırlar.
الطوائف المحاربة بمملكتي دائمًا ما يُعرفون بأول حرف من اسم قائدهم.

her zaman en iyisini bilmediğimi ve bizden daha akıllı birinin Karanlık Lord'un onunla daha işinin bitmediğine inandığını naçizane daha yeni öğrendim.
لكنني مؤخرًا وعن .. تواضع منّي ذُكّرتُ .. أنني لا أعرف دائمًا ما الأفضل وشخصٌ أكثر منّا حكمةً .. يظنُّ أن سيّد الظلام

Programınızda her zaman "risk alıp içgüdülerinize güvenin" dersiniz ya.
تعرف كيف في برنامجك دائمًا ما تستغل الفرصة وتثق بحدسك؟

İnsanlık tarihi boyunca, güçlü devlet ve imparatoruklar her zaman birbirleriyle savaş hâlindeydiler ve barış, savaşlar arasında bir teneffüsten ibaretti.
عبر التاريخ البشري، الدول والإمبراطوريات القوية دائمًا ما كانت في صراع مع بعضها البعض، والسلام كان دخيلا بين الحروب.

Bu oyunlar, her ne kadar tuhaf olsa da kahramanlar sonunda her zaman üstün gelir.
مهما كانت هذه المسرحيات غريبة، دائمًا ما ينتصر الأبطال في النهاية.

Kentsel duruluk için daha yakın tarihli, çok sevdiğim bir örnek. Çünkü her zaman geç kalmışımdır ve her zaman acelem vardır.
وهذا هو أحدث الأمثلة على الوضوح المثالي الذي أحبه للغاية، وذلك لأنني دائمًا ما أكون متأخرًا وعلى عجلة من أمري.

Onlara kolonilerini savunmak için büyük çenelerini kullanan gaddar karınca askerlerinin tamamının her zaman dişi olduğunu söylüyorum ve bana çokta inanmış görünmüyorlar.
وعندما أخبرهم أن جنود نمل الجيش الشرسين التي تمتلك فكين كبيرين للدفاع عن المستعمرة دائمًا ما يكونوا إناثًا، لا يبدو أنهم يصدقونني تمامًا.

Onları her zaman başka bir şeyin yerini tutar gibi kullanırız ama asla gerçek değiller.
دائمًا ما تستخدم كعنصر نائب عن شيء آخر لكن لا تكون أبدًا الشيء الحقيقي.

Bu yüzden, her zaman belirli bir seyirci türündense kendimi memnun etmek için yazarım, çünkü seyirciyi, kendinizi bildiğiniz gibi bilemezsiniz.
لذلك، دائمًا ما أكتب لأرضي نفسي، وليس لإرضاء نوع معين من الجمهور، لأنك لا تعرف الجمهور كما تعرف نفسك.

Büyük olan özellikle iyi kalpli küçük olansa Hep ağabeyinin peşindeydi.
كان الأكبر مراعيًا جدًّا بينما الأصغر دائمًا ما كان يلاحق أخيه

Sanırım ikimiz de Hep senden daha iyi olduğumu biliyoruz.
وأظن أن كلينا نعلم بأنني دائمًا ما كنت أفضل منك

zaten var olanı kullanmaya dayalı bir çözümdü. Ve şuna tamamen ikna oldum ki, telefonlar olmasa da farklı koşullar için benzer çözümler üretebilmenize yetecek kadar şey Hep var olacak.
بل من استخدام ما هو متاح هناك، وأنا مقتنع تمامًا أنه إن لم تكن الهواتف، فسيكون هناك دائمًا ما يكفي لإيجاد حلول مماثلة يمكنها أن تكون فعالة جدًا في سياقات جديدة.

sürekli görev dışındayken iyi para kazanmak isteyen polislere bakarım.
دائمًا ما أبحث عن رجال شرطة متفرغين ويريدون دخلًا إضافيًا

Abby. - Sen de Ne zaman sıcak olsa soyunuyorsun.
إنكِ دائمًا ما تخلعين ملابسك بالجو الحار.

Görüyor musun evladım, aşk her daim bize ihanet ediyor.
أرأيتِ أيَّتها الطفلة، دائمًا ما يخوننا الحبّ.