"داخلنا" - ترجمة من عربي إلى تركي

• içimizde
• İçimize
• İçimizdeki
• içimizdeki

Vücutların ve düş görünüşün o kadar çok üzerinde duruyoruz ki içimizde bu kadar çok acı çekmemize şaşmamak lazım.
مع الكثير من التركيز على الجسم والشكل الخارجي، لا نستغرب أننا نعاني كثيرا في داخلنا.

Kıskanıyoruz, kötü insanlar olduğumuzdan değil, ama içimizde kilitlenmiş bir sanatçı olduğundan.
نغار، ليس لأننا أشرار، لكن لأننا نملك فنانون صغار محبسوين داخلنا.

İçimizde yatan şey asla gerçekten sömürülemez, alınamaz veya çarpıtılamaz.
ما يكمن في داخلنا لا يمكن أبدا أن تكون مستعمرة حقا، ملتوية، أو اتخذت بعيدا.

Biliyorsunuz biyoteknoloji şirketleri bizim içimize girip genlerimize küçük bayraklarını dikiyorlar.
أنتم تعرفون أن شركات التكنلوجيا الحيوية هي في الحقيقة تجري في داخلنا وتزرع علاماتها الصغيرة على جيناتنا

Bu küçük robot bir şekilde içimizdeki o derin sosyal duyguya dokunmayı başarıyordu. Ve bu şekilde robotlarla iletişim kurmanın yepyeni bir yolu vaad ediliyordu.
هذا الروبوت استطاع بطريقة ما ان يصل الي شيء ما اجتماعي عميقا داخلنا و مع ذلك الوعد بطريقة جديدة كليا بامكاننا ان نتفاعل مع الروبوتات

Fakat bizler, nihayetinde o canavarların ötede durmadıklarını, içimizde yaşadıklarını fark ettik.
ولكن في النهاية، اكتشفنا أن الوحوش لا تقبع هناك بل هي توجد في داخلنا.

İkinci sır ise, cevapları aslında her birimizin içimizde barındırması, veri bağışı yapmak, biyolojik örneklerimizi ve nihayetinde kendimizi.
و السر الثاني: هو أن الإجابات كامنة داخلنا بالتبرع بمعلوماتنا بعيناتنا الحيوية و في النهاية بأنفسنا شخصياً

Çünkü, içimizde de bir Evren var, hepimizin yapi tasi aslinda yildizlar.
لأن الكون أيضا في داخلنا. نحن مصنوعين من مادة النجوم.

Tüm evrimsel tarihimiz, milyarlarca uyuyan gen içimizde depolanmış halde.
لدينا الكثير من الملايين من الجينيات الساكنة داخلنا ,التطور القديم الكامل

Şimdi bizi biz yapan ve bizden önce giden hayatların anısına içelim ki onlar içimizde yaşasınlar.
تشرب الآن في ذكرى ما كنا وحياة أولئك الذين ذهبوا قبلنا سوف يعيش في داخلنا.

Bizim de türümüz yok olur mu? Yoksa içimizde yaşayan hayat ateşi, yaşamakta ısrar mı eder?
أو إذا هذه النار لمعيشة الحياة داخلنا قصد إستمرار، من يقرّر؟

Şeytan sadece içimizde var olan bir şey.
و لكنه ليس كذلك انها فقط حالة انسانية في داخلنا جميعا

Diyor ki "İçimizde olan, dışımızda olanı yaratacaktır."
إنه يقول بأن ما يحدث داخلنا هو الذي يخلق ما يحدث خارجنا.

Böylece içimizde en iyiye ulaşabiliriz.
لذا نحن يُمْكِنُ أَنْ نَجِدَه، أفضل داخلنا

Milyonlarca organizma bizim üzerimizde beslenirler içimizde ürerler.
تتغذى علينا ملايين وملايين الكائنات الحية، حرفياً، وتتكاثر داخلنا.

Kadim büyücüler, bağlama büyülerini içimizde yanan güçleri dizginleyebilmek için yaratmışlardır.
سحرة منذ عهد بعيد خلقت العزائم الملزمة كطريقة لتوجيه الطاقات القويّة تحترق داخلنا

"Önümüzde olanlar ve ardımızda kalanlar, "içimizde olanlarla kıyaslayınca önemsiz kalırlar."
ما يكمن في ماضينا ومستقبلنا" "لا يقارن بما يكمن في داخلنا

Bu zor günlerde yalnız dua etmek sana yol göstermez. İçimize yönelip kalbimizden güç almalıyız.
الصلاة وحدها لن ترشدنا بهذه الأيام العصيبة لابد وأن ننظر داخلنا ونستمد القوة من عزيمة قلوبنا

Bizi tanırsın Brits, her şeyi içimize atarız.
انت تعرفينا نحن معشر البريطانيين نحتفظ بمشاعرنا داخلنا

İlk adım içimizdeki nefreti tanımaktan geçiyor.
الخطوة الأولى هي بدء اعتراف بالكراهية الموجوجة في داخلنا.

Maalesef, içimizdeki küçük sanatçı sanatın baskıcıları ile savaşamadan boğuluyor.
للأسف، الفنانين الصغار داخلنا خنقوا للموت قبل أن نستطيع أن نحارب ضد طغاة الفن.