Eğer evin içinde bir cadı varsa, binbaşı ben onu bulurum. | Open Subtitles | حسنا ، لو كانت هناك ساحرة في داخل البيت متأكد أني سأجدها |
Sana neden olduğunu söyleyeyim. Çünkü evin içinde birinin olduğunu sandım. | Open Subtitles | أنا سأخبرك لماذا، لأنى أعتقدت أن شخص ما داخل البيت. |
Yiyecekleri evin içinde bile olsa, asla açıkta bırakmayın. | Open Subtitles | لا تتركوا طعاماً مكشوفاً أبداً، لا حتى داخل البيت |
Walter Smith'in evinde bana ait olan bir DVD var. | Open Subtitles | يوجد قرص مدمج يخصنى داخل البيت |
Beyaz Saray'dan birinin hiçliğe karıştığı öğrenilirse ne olur, biliyor musun? | Open Subtitles | أن شخصاً ما داخل البيت الأبيض قد تجاوز النظام تمامـاً ؟ |
Komşular geceleri evin içinden tuhaf ışıklar ve sesler geldiğini söylemiş. | Open Subtitles | الجيران بلغوا عن أضواء غريبة. أصوات تأتي من داخل البيت في الليل. |
evin içinde üç kalp atışı var. | Open Subtitles | ثلاثة أنواع خفقان قلب تنبعث من داخل البيت |
Kırmızı köşedeki silahı alma, ve evin içinde ateş etme girişiminde bulunma. | Open Subtitles | أخده من المنطقة المحظورة. وحاول إطلاق النار داخل البيت. |
Her kimse, hala evin içinde olabilirler. | Open Subtitles | أياً كان من يفعل ذلك فهو قد يكون داخل البيت |
Neden evin içinde de... dikkatli olmam gerektiğini söylemedin? | Open Subtitles | لماذا لم تقل لي، بأن أكون حذرة داخل البيت أيضاً؟ |
evin içinde böyle havlanmaz. Kalk oradan. | Open Subtitles | توقفوا عن النباح هكذا داخل البيت |
Onu evin içinde, kendinden geçmiş vaziyette buldum.. | Open Subtitles | لدرجة أني كدت أصطدم بها ...ووجدته داخل البيت |
evin içinde olduğunu anlayınca aklıma arayabileceğim başka bir numara gelmedi. | Open Subtitles | عندما عرفت انه داخل البيت ولم أستطع أن أفكر فى أى رقم أخر لأطلبه ... |
Bay Owen gizleniyor, belki de bu evin içinde. | Open Subtitles | إن السيد " أوين " مختبئ ربما داخل البيت |
evin içinde izler var. | Open Subtitles | يستوي الأثر داخل البيت. |
Bir evin içinde, bir evim var. | Open Subtitles | لدي بيت داخل البيت |
- evin içinde olman gerekiyor Mike. | Open Subtitles | -يجب عليك أن تبقى داخل البيت مايك |
Şu anda hala evin içinde. | Open Subtitles | ما زال داخل البيت |
Walter Smith'in evinde bana ait bir DVD var. | Open Subtitles | يوجد قرص مدمج يخصنى داخل البيت |
Ve bu da sizi Beyaz Saray'ın içine sokardı. | Open Subtitles | و هذا سوف ينقل تحقيقكم إلى داخل البيت الأبيض |
evin içinden başlayalım. | Open Subtitles | دعنا نبدأ داخل البيت. |