| Son 22 yıldır, Senato'da hiç bu kadar çok destek mektubu almamıştım. | Open Subtitles | لم أحظى برسائل داعمة لى على مدى 22 عاماً كما حدث الآن |
| Kalıp sana destek olmak isterdim ama bebeğim kaç kurtul diyor. | Open Subtitles | أود أن أبقي وأكون داعمة ولكن الطفل يريد الخروج من هنا |
| Duyma engelli askerler ateş hattında yer almıyor ancak cephe gerisinde destek kuvvetlerde hizmet veriyorlar. | TED | ليس الجنود الصم في الصفوف الأمامية يشاركون في إطلاق النار، ولكن في الخطوط الخلفية يخدمون في أدوارٍ داعمة. |
| Ve veri bir kanıt değildir-- eğer karşıt teorilerle uyumlu ise teoriyi Destekleyici olmayabilir. | TED | والبيانات ليست أدلة قد لا تكون داعمة في حال كانت متناسقة مع نظريات منافسة |
| Destekleyici sözler düşünüyorum ama hepsi kadınsı geliyor. | Open Subtitles | أنا أبحث عن أشياء داعمة وكل ما أخرج به هو الصدريات, شئ ما أكثر رجولة |
| Kendisi büyük bir bale destekçisi. Herhalde buralarda bir yerlerdedir. | Open Subtitles | إنها داعمة كبيرة للباليه أعتقد أنها في مكان ما هنا |
| Yani grup iyi lider olan erkeklere genellikle destek çıkıyor ve zorbalara kesinlikle arka çıkmıyor. | TED | إذاَ فالجماعة داعم كبير للقادة الناجحين، وليست داعمة إطلاقاً للمتنمرين. |
| O, ağaçlar için fiziksel bir destek yapısı sağlıyor, ve fiziksel boşluklar, kum tepelerinin arasında yaşanabilecek alanlar yaratıyor. | TED | وثانيًا ستقوم بدور بنية داعمة مادية للأشجار ثالثًا ستقوم بإنشاء مساحات ملموسة وصالحة للسكن داخل تلك الكثبان الرملية |
| Özellikle piyasayı iyi bilen insanları... network desteği verebilen insanları... destek verebilen, ama yapmayan, yetenekli insanları toplamaya çalıştılar. | Open Subtitles | وخاصة جعل الناس يتعرفوا بهذا لموضوع وكذلك العمل كشبكة داعمة للاشخاص الذين لم يكن لديهم المقدرة |
| Bu, kızgın kadınlardan oluşan bir destek grubu mu yoksa kızgın kadınları destekleyen bir grup muydu? | Open Subtitles | أم هي مجموعة داعمة لغضب المرأة؟ أي فارق سيصنعه هذا؟ |
| Ona yardım etmek için kurulmuş destek grupları arıyorduk. | Open Subtitles | كنت أبحث عن مجموعات داعمة يمكننا الإنضمام إليها لتساعده |
| Capital Bovling Salonu 1123 Seabolt'a destek ekibi yollayın. | Open Subtitles | هل يمكك ان ترسلي وحدة داعمة إلى صالة البولينغ الرئيسية |
| Sana büyük destek verdiğimi düşünüyorum ama büyük bir hastalığı olan benim. | Open Subtitles | حسنا، انظري، أعتقد أنني كنت اكثر من داعمة لكي ولكن انا التي كنت مريضة جدا |
| Ama şu anda bana destek olmana ihtiyacım var. | Open Subtitles | ولكن فى الوقت الحالى, انا أريدك ان تكونى داعمة لى. |
| Bana doğruyu anlat. Yargılamayacağım. Sana destek olacağım. | Open Subtitles | يمكنك ان تخبرنى الحقيقة، انا لن احكم، سأكون داعمة تماما |
| İyimserliğimi kaybetmeyip sana destek olmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول بقصارى جهدي أن أكون إيجابية و داعمة |
| Pekala, yaşlı ahbap. Gidip bel destek yastığımı getireyim. | Open Subtitles | حسناً, أيها العجوز, دعني أحضر لك وسادة داعمة لأسفل ظهرك |
| Bana pek Destekleyici biri gibi gelmedi ama insan öyle bir arkadaş ister, değil mi? | Open Subtitles | لم تكن داعمة أو مشجعة وهذا هو ما أنت في حاجة إليه، أليس كذلك |
| Destekleyici sütyenle uyur ve trambolinden uzak durursa tabi. | Open Subtitles | إن نامت بحمّالات صدر داعمة وبقت بعيدة عن أجهزة الجمباز |
| DC'ye taşındığımızdan beri ailemiz ulusal parkın destekçisi olmuştur. | Open Subtitles | عائلتي دائماً داعمة كبيرة للحديقة الوطنية منذ إنتقالنا إلى العاصمة |
| Peter Florrick'e verdiğiniz desteğe bakılırsa, ...onun bir kampanya çalışanıyla yatması hakkında yorumunuz var mı? | Open Subtitles | بما أنكِ داعمة لبيتر فلوريك ألديكِ أي تعليق على القصة التي تقول أنه قد عاشر متطوعة في حملته؟ |