ويكيبيديا

    "دافيء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sıcak
        
    • ılık
        
    • ısındı
        
    • sıcacık
        
    • sıcakmış
        
    Eğer aşı çok sıcak olursa bozulur, ama ilginçtir ki çok soğuk olursa da bozulur. TED اذا كان اللقاح دافيء لحد ما، فأنه سينهار، ولكن بشكل مثير، يمكنه أن بكون بارد جداً وأن اللقاح سينهار.
    sıcak sütünü getirdim babacığım. Çok sağol, bir tanem. Open Subtitles جلبت لك كوب حليب دافيء أبي أجل شكرا لك عزيزتي
    Bir köpek bile kaldırımda sıcak bir köşeye sahiptir. Open Subtitles حتى الكلب يحصل على مكان دافيء بجانب الطريق
    Köpeklerin bile yaşayacak sıcak kaldırım taşları var. Open Subtitles حتى الكلب يحصل على مكان دافيء في الطريق.
    Günaydın, hanımefendiler. Güzel, ılık bir gün, değil mi? Evet, öyle. Open Subtitles صباح الخير ياسيدات يوم جيد دافيء اليس كذلك ؟
    Onu daha sıcak bir yere götürmezsek ölecek! Open Subtitles اننا لو لم ناخذه الى مكان دافيء فانه سيموت بسبب الحراره الهابطه
    İyi yönünden bak en azından burası daha sıcak. Open Subtitles بالنظر للجانب المشرق على الأقل المكان دافيء هنا
    sıcak bir yere. Cep telefonunun çekmediği bir yere. Open Subtitles مكان دافيء, مكان ما حيث لا يوجد إشارة للهاتف الخلوي
    Kurban sıcak ve ölü olmadıkça ölmemiştir derler. Open Subtitles يقولون أن الضحية ليست ميته حتى يكون دافيء و ميت
    Seni yalanlardan örülü bir kazağın içinde sıcak tutabilirler ama o kazak sürekli kaşındırır. Open Subtitles طيب ،ويلفونك في معطف صوفي من الاكاذيب إنه يبيقيك دافيء لكن يسبب الحكة لرقبتك
    Onu kapat, tekrar bagaja koy, evlerimize gidip turta ve sıcak şarabın tadını çıkaralım. Open Subtitles لن تفعل أي شيء، أغلقها، وضعها ثانية في الصندوق ويعود الجميع للمنزل ونتناول قطعة فطيرة، وشراب تفاح دافيء
    Pis işlerini benden sonra yapacak olana belki biraz saygı gösterirsin. Orası sıcak ve rahattır umarım. Open Subtitles ربّما الآن سوف تحظى ببعض الإحترام للرجل الجديد الّذي سوف يقوم بأعمالك القذرة حسناً ، آمل بأنّ المكان عندك دافيء وجميل
    Soğuk kış boyunca maymunlar havanın nispeten sıcak kaldığı mağaranın derinliklerinde konaklarlar. Open Subtitles خلال الشتاء و في البرد القارص تختبئء القردة في أعماق الأرض حينما يكون الهواء دافيء نسبيا
    Ama güney nispeten sıcak ve yaşanabilirdir. Open Subtitles لكن الجنوب، مازال دافيء نسبيا و مرحبا بالزوار
    O halde çok yorgun bir çocuk olacaksın çünkü planım; sıcak bir yatakta ...mola vermek için bana yalvarman. Open Subtitles .اذا سوف تكون فتي مرهق جداً لان ما خططت له .سيجعلك تستجداني من اجل سرير دافيء
    Bir manken alıp içerisini elektrikli battaniyeyle doldurdum, böylece sıcak olacaktı ve iki tane radyo kontrollü kol yaptım böylece bana sarılıp sırtımı sıvazlayabilecekti. Open Subtitles حشوته مع بطانية كهربائية لذا سيكون دافيء, وبنيت يدين تتحكم بهما عن بعد والتي تعانقني وضربة خفيفه على ظهري
    Emin ol compadre, sıcak bir yatakta uyanmayı, günümü beni seven insanlarla geçirmeyi hayal etmediğim bir günüm bile olmuyor. Open Subtitles وهناك من يريد قتلي طوال هربي وانا احلم ان انام في سرير دافيء وان اقضي النهار مع اناس يحبونني
    Kendimi çok ateşli hissetmiyorum. Burası sıcak mı oldu ne? Open Subtitles لانني بدأت اشعر فجأةً انني لست جميلة هل المكان دافيء هنا؟
    Yerini çok belli etmeden şunu diyebilirim: Sakladığım yer çok kuru ve ılık. Open Subtitles بدون إخباركم عنه المكان الذي أخترته دافيء وجاف جداً
    Bir bardak, ılık motor yağı ve müessesemizden bir sosisli. Open Subtitles كوب دافيء من زيت المُحرّكات، و سجق مجانيّ.
    Sorun değil. İyi rüzgar yapıyor. Burası çok ısındı. Open Subtitles بالعكس ، النسيم ينعشني ان الجو دافيء هنا
    Ara sıra uydu sistemimizden kaynaklı kasırgalar oluyor ama çoğunlukla sıcacık. Open Subtitles إضطرابات جوية ناتجة عن نظامنا القمري و لكن بالمجمل... لطيف و دافيء
    COLE: Oyy, içerisi çok iyi. Oyy sıcakmış. Open Subtitles هذا أمر جيد هنا في الداخل هذا دافيء.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد