| - Neden ayrıldığını biliyorum. - David. | Open Subtitles | أعلم لماذا قطعتِ علاقتك بي دايفيد هذا ليس |
| - David beni sevmiş olabilir, ama hayatımı Olivia kurtardı. | Open Subtitles | أعرف أن دايفيد يحبني، لكنني أدين لأوليفيا بحياتي. |
| - David, o bizim arazimizi aldı. | Open Subtitles | دايفيد , هو الذى إشترى بيتنا حسنا؟ |
| Burası perakende satış için ayrılmış bir bölge ve bize değişiklik izni vermeyeceklerdi. Mekanın sahibi olan yazar Dave Eggers da kanuna karşı gelmemek için şöyle dedi, "Peki, o zaman ben de korsanlar için bir malzeme dükkanı yaparım." | TED | كما ترون، إنه محل بيع مفرق، ولن يعطونا في سان فرانسيسكو اي فرق، أنشأه الكاتب دايفيد ايقرز، وليدخل حيّز التنفيذ مع القانون، قال،"حسناََ، سابني محل مؤن للقراصنة." |
| Bugün Dave'in evine gittim ve film izledik. | Open Subtitles | لو واعدت ( دايفيد ) اليوم ان نشاهد فيلم معاً |
| Büyük jüri salonunda kürsüye çıktığım anda David'in sorularına cevap vermek zorundayım. | Open Subtitles | وحين أقف في المنصة أمام هيئة المحلفين، سأضطر للإجابة على أسئلة دايفيد. |
| Çünkü, ikiniz kafa kafaya vermiş, David'i kabahatli çıkarıyorsunuz. | Open Subtitles | لأنك فقط جالسه هناك و قررتى ان دايفيد مزعج. |
| David'le, kongreye ilk seçildiği zaman tanışmıştık. | Open Subtitles | دايفيد وأنا عرفنا بعضنا لأول مرة عندما تم ترشيحه لمجلس الشيوخ |
| - David, o bizim arazimizi aldı. | Open Subtitles | دايفيد , هو الذى إشترى بيتنا حسنا؟ |
| - David'le. Doktorla konuşuyorlar. - İyi. | Open Subtitles | انها مع دايفيد يتحدثان مع الطبيب |
| - David, bunu görmelisin. - Gitmeliyim. | Open Subtitles | دايفيد", لابد أن ترى هذا"- عليّ أن أذهب- |
| - David'egittim ve onu sevdiğimi söyledim... - 752... | Open Subtitles | ذهبت إلى منزل دايفيد وأخبرته أنني أحبه... |
| - David Lee yönetici avukattı. | Open Subtitles | -كان دايفيد لي هو المحامي الأساسي -بالله عليك يا أليشا! |
| - David Shackleton'ın kızı. - Kimin? - İlçe Emniyet Müdürü'nün. | Open Subtitles | انها ابنة دايفيد شاكيلتون من هو؟ |
| Acele edin! - David, buraya gel. - Çabuk! | Open Subtitles | دايفيد, تعالى الى هنا |
| Bugün Dave'in evine gittim ve film izledik. | Open Subtitles | لو واعدت ( دايفيد ) اليوم ان نشاهد فيلم معاً |
| Dave buraya sende tadilat yapmaya geldiği... için dikkatin yönünü değiştirmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تحاولين التهرب لان (دايفيد) جاء هنا من اجلكِ |
| - Tabii ki şapşal. Beni tanırsın. - Dave? | Open Subtitles | بالطبع تعرفني دايفيد |
| Baloda, David'in dansa ilk kaldırdığı kişilerden biriydim. | Open Subtitles | .عند الكرة.. ..كنت أول من طلب منهم دايفيد الرقص معه |
| David'i öldürdün! Bu konuda hâlâ üzgün olacağını tahmin ettim. | Open Subtitles | انت قتلت دايفيد اعتقدت انة لاتزالين غاضبة من هذا. |
| Koca John ve David'le birlikte artık kesinleşmişti. | Open Subtitles | حسنا, جون الكبير و دايفيد جعلوا الأمر رسميا |