Bu harika, eğer bir ormandaysanız ve bir ayı varsa. | TED | وهذا شيء مذهل هذا إذا كنت في غابة وهناك دبّ |
Bir ay önce, ayı ayaklarının üzerinde yükselseydi muhtemelen avukatını çağırırdın. | Open Subtitles | منذ شهر، لو نظر إليك دبّ لربما وليت له أحد محاميك |
Tahmin et ne oldu? Bir ayı vurdum! | Open Subtitles | ظننت أنه قد يفيد، واحزري ماذا أطلقت النار للتو على دبّ |
Başına dert arayan bir kutup ayısı dolanıyor olmalı. | Open Subtitles | لابدّ أنّه دبّ قطبي يبحث عن بعض المتاعب. |
Ama her neredeyse, steteskopunun üstünde oyuncak bir ayı vardı. | Open Subtitles | أينما ذهب هذا الرجل، فقد رأيت الطبيب يضع دبّ ضبابي على سماعته |
Çadırda yattık kamp ateşinde yemek pişirdik.Doğa yürüyüşüne çıktık ve bir ayı gördük. | Open Subtitles | نمنا في خيمة، وطبخنا على نار بالخارج. ومن ثم ذهبنا للمشي ، ورأينا دبّ. |
Üç tekerlekli bisiklette bir çocuk, bir de ayı kostümlü bir adam olsa tamam olacak yani. | Open Subtitles | كل ما ينقصنا طفل على عجلة كبيرة و رجل في حلّه دبّ |
Dahası, muhtemelen kendini biraz tuzağa doğru yürüyen bir ayı gibi hissediyordur. | Open Subtitles | في الحقيقة، يَشْعرُ من المحتمل قليلاً مثل أي دبّ الذي مَوْقُوع في الفخُ. |
Üç saniye sonra bir ayı sana saldırmadığı ve sen de bacaklarınla boynunu kırmadığın sürece, bu TV kaydı hiçbir iş yapmaz. | Open Subtitles | مالم يُهاجمُك دبّ في الثواني الثلاث التالية. وأنت تَكسرى رقبتَه بسقايكِ، ذلك لَيْسَ لهُ علاقة بأنْ يَكُونَ على سيرتكَ. |
Ben onu tamir ediyorum, efendim. Bu makine, bir ayı ona tekme attığında bedava soda veriyor. | Open Subtitles | أنا أصلحها يا سيّدي، فهي تعطي مشروباً مجّانيّاً عندما يركلها دبّ |
Dün gece haberlerde bir ayı ile bir yavru kedi vardı ve çok iyi arkadaşlardı. | Open Subtitles | كان هناك دبّ و قطّة و كانو صديقين حميميين |
O yıl ayı kostümü giymiştim. Herkesle uğraşmıştım ama kimse ben olduğumu bilmiyordu. | Open Subtitles | إنّها السنة التي تنكّرتُ فيها بزيّ دبّ خدعتُ الجميع، و لم يتمكّن أحدٌ من كشفني |
Reis, reis burada bir anne ayı ve iki tane Joe var ayı mağarasına geri dönmeleri gerekiyor. | Open Subtitles | انتباه، انتباه، لديّ دبّ أمّ وولدين بحاجة لتوصيلة إلى كهف الدببة. |
Karakola ayı girdiğini fark ederdik bence. | Open Subtitles | . أعتقد بأننا سـ ـنُلاحظ تجول دبّ بالمركز |
- Yere bakın. Şurada bir çeşit ayı var. - Muhtemelen bir şeyler satıyordur. | Open Subtitles | أبقوا أعينكم للأسفل، هناك نوع من دبّ ما هناك، على الأرجح يبيع شيئاً ما |
Mesele şu ki bu gece evimizde misafir olarak bir ayı kalıyor. | Open Subtitles | حسنا، ما في الأمر أنه لدينا ضيف لليلة، هو دبّ |
Salak uzay ayısı gibi giyinmiş biriyle gezmeye gitmem. | Open Subtitles | لن أقصد المركز التّجاري رفقة أحدٍ يرتدي بزّة دبّ سخيفة |
Evet, birinin kasabadaki her ayıyı satın alabilmesi için çok parası olması lazım. | Open Subtitles | أجل. أعني أحدٌ ما سوف يحصل ... على كميّة المال الهائلة ... لكي يشتري كلّ دبّ في البلدة |
Tıpkı, azgın bir ayının pençesinden... kaçan güzel bir bakire gibi... ve bekaretini koruması için Bill Clinton'a koşuyor. | Open Subtitles | هي مثل عذراء جميلة تهرب من أنياب دبّ داعر وتركض إلى بيل كلنتن لإنقاذ عذريتها |
Ortalama olarak normal bir ayıyla aynı zekaya sahip olsam daha iyi olurdu. | Open Subtitles | سيكون العالم أفضل إن لم أكن إلّا بذكاء دبّ عاديّ |
Fakat bu bir insan tuzağı ve sen sadece aptal bir ayısın. | Open Subtitles | لكن هذا فخّ إنساني، و أنت دبّ صغير |
Asla başkaları gibi olmayacağım ama sorun değil çünkü ben bir ayıyım. | Open Subtitles | فلن أكون مثل الأشخاص الأخرين ولكن لا بأس بذلك لأنني دبّ |
Sanırım bir ayım var. | Open Subtitles | أعتقد عندي دبّ. |
Dans eden ayılar arıyorsan, kahrolası sirki dene. | Open Subtitles | إذا كنت تبحث عن دبّ راقص حاول في السيرك اللعين |