ويكيبيديا

    "دعوى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • dava
        
    • davası
        
    • davasında
        
    • davasını
        
    • kıyafeti
        
    • davayı
        
    • mahkemeye
        
    • takım
        
    • açmaya
        
    • davada
        
    • davamız
        
    • davaydı
        
    • suçlamada
        
    • davasından
        
    • iddia
        
    Global toplum yararına bir dava sunuyor ve bugünü yaratıyormuş gbi hissediyordum. TED شعرت بأنني اقدم دعوى نيابة عن المجتمع الدولي لمحاولة خلق هذا اليوم
    Sonuç olarak ben de özel avukatlığa başlamaya karar verdim ve Afgan Mahkemelerinde dava açan ilk yabancı oldum. TED إذن و نتيجة لذلك، قررت أن أفتتح مكتب محاماة خاص، و أصبحت أول أجنبي يرفع دعوى في المحاكم الأفغانية.
    Başlarda, iyimserdik bulunacaklardı ve suçlamalar düşecekti, ama ne yazık ki dava bitti bu yüzden de soruşturma sona erdi. Open Subtitles ورسميا كنا متفائلين أنهُ سيتم العثور عليهم وسيتم رفع دعوى ، ولكن للأسف لم يحدث ذلك لذا تمت مماطلة التحقيق
    Gece geç bir saatti ve 80 yaşında olan babam bir yol yapım projesindeki yolsuzluk hakkında 70 sayfalık bir kamu davası metni yazıyordu. TED كان الوقت متأخر جداً في الليل، وفي سن ال 80، كان يكتب ترافع دعوى مصلحة عامة من 70 صفحة ضد الفساد في مشروع طرق.
    Hakaret ile iftira arasındaki farkı anlar anlamaz dava açacağım. Open Subtitles وحالما علمت الفرق بين الطعن و التشهير رفعت دعوى قضائية
    Kızının biri büyükbaba ve büyükannesine para alabilmek için dava açtı. Open Subtitles رفعت إحدى بناته دعوى قضائية على جدّيها لتحصل على مال وديعتها
    Belki bana öyle geldi ama dava zaten seks hakkında. Open Subtitles ربما هذا رأى فقط، لكن تلك دعوى قضائية عن الجنس
    Öyleyse, bu tehlikelerin gün ışığına çıkması için bir dava açılması gerekti? Open Subtitles حسناً، فما السبب لإجراء دعوى قضائيّة حتى تخرج هذه المخاطر إلى النور؟
    Josh bir çocuğun burnunu kırmış, ve ailesi dava açacakmış. Open Subtitles كسر جوش أنف أحد الأولاد و الوالدين سوف يرفعون دعوى
    Müvekkiline iftira ettiğimi düşünüyorsan, o zaman git bana dava aç. Open Subtitles إذا كنتِ تعتقدي أنني قمت بالتهشير بسمعة موكلك قدمي دعوى ضدي
    A Planı, sen de, o da kovulursunuz böylece dava açmayız. Open Subtitles الخطة الأولى أنت مفصول، وهو مفصول. لكن لن نرفع دعوى قضائية.
    Sen ben seni dava edeceğim biliyorsun , değil mi? Open Subtitles أنت تعلم أنني سأرفع عليك دعوى قضائية, أليس كذلك ؟
    Adam, son 30 yıldır kimseyi öldürmediği için temyiz davası açmış. Open Subtitles قدم الرجل دعوى بأنه لم يقتل أحداً بالفعل منذ ثلاثين عاماً
    Ben de bir cinsel taciz davası açtım ve onu kovdurdum. Open Subtitles لذا رفعتُ عليه دعوى بالتحرش الجنسي وتسببتُ بطرده هل تحرّش بكِ
    Emanet edilmeden önce temizlenmesi gereken bir rahatsız etme davası sadece. Open Subtitles إنّها دعوى إزعاجٍ تحتاج أن تُنجز قبل أن نسوّي السّند المعلّق.
    Kasabadaki pek çok kişi... ihmal davasında kendilerini temsil etmemi kabul etti. Open Subtitles ..العديد من أهل المدينة ..وافقوا على أن أمثلهم في دعوى الإهمال
    Bana karşı açtığı cinsel taciz davasını kaybedecek. Open Subtitles وسوف يخسر دعوى التعدى الجنسى التى أقامها ضدى
    Denizci kıyafeti içinde ufak bir çocukla konuşuyordu.... ... ve one çocuğun yeteri kadar iyi olmadığını söylüyordu. Open Subtitles كانت تتحدث إلى صبي القليل في دعوى بحار وكانت تقول له انه ليست جيدة بما فيه الكفاية.
    Bölge sakinleri bir toplu dava açmaya çalıştılar. Yargıç davayı reddetti. Open Subtitles إذاً، لديهم أكثر من مئتا دعوى قضائية مرفوعة ضدّهم في الثلاث سنوات الأخيرة؟
    Sahip olun ona yoksa mahkemeye verip sizin o ... hayvanat bahçesi okulunuzu kapattırırım böylece aklınız başınıza gelir. Open Subtitles عليك أن تبقي هذا الشيء مربوطا أو سأرفع دعوى قضائية على حديقة حيواناتك وأغلقها بأقصى سرعة وسأجعل رأسك تدور
    Bayan uğurlu takım olup olmadığımı sordular, ki sanırım bu benim,.. Open Subtitles كان علي أن أتحدث إليكم عن روبرت ابني. وسألوني اذا كنت سيدة دعوى محظوظ، الذي أعتقد أنا.
    Bu iğrenç bir ihmal ve bir dava açmaya hazırım. Open Subtitles هذا إهمال جسيم وأنا على إستعداد تام لرفع دعوى قضائيه
    davada uygun bir karar aldılar. Open Subtitles ممـا أدى إلى توصّلهم لقرار مناسب وذلك في دعوى قضـائية
    ...istersen tüm sınıf adına güzel bir davamız olabilir. Pekala. Open Subtitles إن أردت الدخول بالفريق ربما سيكون لدينا دعوى لطيفة
    O sıradan bir davaydı. Şu dijital kayıt cihazını gördünüz mü? Open Subtitles كانت تلك مجرد دعوى إزعاج، أتريان هذا المسجّل الرقمي؟
    Taksi şöförü, şiddetli saldırı ve büyük ölçekli hırsızlıktan suçlamada bulunmuş. Open Subtitles سائق سيارة الأجرة رفع دعوى إعتداء وسرقة، وقد يعيد التفكير بالأمر
    İnan bana o adamı kurtarıyordum seni de bir hukuk davasından. Open Subtitles ثق بي، كنت أنقذ ذلك الرجل وإنشائك دعوى قضائية
    Size bir suç numarası vereceğim ve böylece sigortanız üzerinde hak iddia edebilirsiniz. Open Subtitles سأعطيكم رقم طوارئ الجرائم وتستطيعون رفع دعوى لتحصلوا على تأمين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد