Üç dakikadan fazla huysuzlandığını hiçbir zaman görmemiştim. | Open Subtitles | لم أكن أرى طباعه الحادة لأكثر من بضعة دقائق في اليوم |
- Seni tanıyorum ve eğer 5 dakikadan fazla ter içinde ve bağırarak doğum sancısı çekersem seçtiğim her ismi kabul edeceğini biliyorum. | Open Subtitles | وأعرف أنه لو قضيت أكثر من خمس دقائق في العمل المضني والصراخ |
Ama diğer yandan, hayatının en güzel beş dakikası olabilir. | Open Subtitles | لكن مِن الناحية الأخرى قد تكون أفضل خمس دقائق في حياتك. |
Seçimlerinizden kaç tanesi 9 dakikalık kategorisine giriyor, ya da bir saatlik kategorisine? | TED | هل تعلم كم اختيارا يمكن تصنيفها في قسم التسع دقائق في مقابل قسم الساعة؟ |
Yine bir mili 7 dakikanın altında 6:45 ile koşmaya başladım | Open Subtitles | زادت من 7 دقائق في الميل إلى 6 و 45 ثانية |
Hayır, ama sen bunu 5 dakikada çözdün. Benim 8 günümü almıştı. | Open Subtitles | لا لكنك حللته في خمس دقائق في حين انه أخذ مني ثمانية أيام |
Birkaç dakika önce ameliyathaneden öldüğü söylendi. | Open Subtitles | لقد أعلنوا وفاتها منذ بضعة دقائق في غرفة الطوارئ. |
Hayatında beş dakikalığına bile olsa ciddileşir misin? | Open Subtitles | هل توقفت عن المراوغة لخمس دقائق في حياتك اللعينة بأكملها |
On dakikadan fazla olmamalı. | Open Subtitles | هذا يجعل وقت مسيره هو 10 دقائق في كل الإتجاهات |
Kendinizi sıcak tutun. Gece olduktan sonra birkaç dakikadan fazla dışarıda kalırsanız çok ciddi sonuçlara yol açabilir. Nefes almak çok güç. | Open Subtitles | فلتبقيا دافئين، فلن تصمدا لأكثر من بضع دقائق في الخارج عند حلول الليل بدون عواقب وخيمة. |
Soğuk çarpması yaşamak istemiyorsan birkaç dakikadan fazla dışarıda kalmamaya dikkat et. | Open Subtitles | ما لمْ ترد الإصابة بلسعة صقيع خطيرة، فلا تتواجد في الخارج لأكثر من بضع دقائق في كلّ مرة. |
Tamam, morgda on dakikadan fazla kalmadı diyelim. | Open Subtitles | حسناً ، دعونا نقول أنه لم يقضي أكثر من 10 دقائق في المشرحة |
Bu bir saatte 6 dakika reklam süresi var, bunun 3 dakikası sizin ve programın başında ve sonunda | Open Subtitles | هناك دعايات مدتها 6 دقائق في الساعة، ستحصل على ثلاثة، وبعدها لوحتان إعلانية مدتها 10 ثواني |
Böylece saat üçteki personel toplantısına yetişmek için çocukları okuldan almaya sekiz dakikası kalmış. | Open Subtitles | مايدع لها 8 دقائق في وقت ازدحام المدارس لتعود مسرعة إلى اجتماعها بالموظفين عند الـ3: 00، |
Selam. Bu, hayatımın en uzun üç dakikası. | Open Subtitles | مرحباً ، هذا اطول ثلاث دقائق في حياتي |
İkinci aşamayla sonuçlanacak yedi dakikalık bir yiyişme. | Open Subtitles | سبعُ دقائق في النعيم نتوجها ببلوغ المرحلة الثانية |
Az önceye kadar bu en iyi beş dakikalık tatilimdi. | Open Subtitles | حسنا , حتى ذلك , هذي كانت افضل خمس دقائق في العطلة |
Gerçekten mi? - Odamda 10 dakikalık mola ilgini çeker mi? | Open Subtitles | هل ترغب بأخذ استراحة 10 دقائق في غرفة المشورة خاصتي؟ |
Bügun İsrail'de, bir çağrı sonucu harekete geçme süremiz ortalama olarak 3 dakikanın altına düştü. | TED | متوسط وقت الاستجابة لدينا اليوم هو أقل من ثلاث دقائق في إسرائيل. |
Hayır, sadece 5 dakikada çözdün. Benimse 8 günümü almıştı. | Open Subtitles | لا لكنك حللته في خمس دقائق في حين انه أخذ مني ثمانية أيام |
nerdeyse 4 dakika önce 10:37de çıkmış! | Open Subtitles | تبا لقد سجلت خروجها قبل 4 دقائق في الساعة 10.37 |
Kaza mahallinde birkaç dakikalığına da olsa sağ kaldığına dair bir bilgi var mı? | Open Subtitles | هل كان هناك ما يشير إلى أنها كانت على قيد الحياة حتى لبضع دقائق في مكان الحادث سيارة؟ |