ويكيبيديا

    "دليلا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kanıt
        
    • ipucu
        
    • Delilah
        
    • delil
        
    • kanıtı
        
    • kanıtlar
        
    • kanıta
        
    • kanıtın
        
    • kanıtımız
        
    • kanıtları
        
    • ip ucu
        
    • Delila
        
    • ipucunu
        
    • kanıtınız
        
    • kanıtlarını
        
    Dedektif Ruiz, ikinci kadın öldürüldükten sonra ellerinde kanıt olduğunu söyledi. Open Subtitles بعد مقتل المراة الثانية المحق ريز , قال انهم يملكون دليلا
    Ve eğer kanıt yoksa, o zaman ben suçlu değilim. Open Subtitles وإذا لم يكن هناك دليلا ً فأنت لست مذنبا ً
    Umarım, ne tür bir hayvanla uğraştığımıza dair bir kanıt. Open Subtitles أتمنى , أن يعطونا دليلا عن الحيوان الذي نتعامل معه
    - Bana yeni bir ipucu lazım. - Tamam, bu seferki bakış açısı ne? Open Subtitles اريد دليلا جديدا ما هو المنظور هذه المرة
    Sırf siz ikiniz evimde kalıp benden otlanabilmek için benim sevgili Delilah'ımı benden alıkoydunuz. Open Subtitles قمتما بمنع حبيبتي دليلا حتي يمكنكما الإستمرار في العيش في المنزل , والعيش علي مالي
    Bana casusun öldüğüne dair delil getir, o zaman anlaşırız. Open Subtitles أحضر لي دليلا أن الجاسوس ميّت و سيكون لدينا صفقة
    Kutsal metinlere inanan bir dünyada evrim ve jeoloji yüzünden yaradılışa olan inançları sarsılan insanlar için büyük bir heyecan, bu kutsal metinlerin tarihsel olarak doğru olduğunun kanıtı. TED وحماس عظيم لعالم حيث أولئك الذين يؤمنون بالكتب المقدسة قد تمت زعزعة إيمانهم بالنشوء عن طريق التطور وعلم الأرض كان دليلا هنا على أن الكتب المقدسة كانت صحيحة تاريخيا.
    Bu genişleme için nihai bir kanıt değil, ancak bunu açıklayan genişleme dışındaki herhangi bir durum da aynı görünecektir. TED وهذا ليس دليلا قاطعا على تضخم الكون، لكن أي شيء آخر يفسر هذا غير التضخم سوف يبدو مماثلا.
    Sağlam nedenlerden dolayı, kesin bir kanıta asla erişemeyeceğimizi düşündük, ama bu kesin bir kanıt. TED لعدة أسباب معتبرة، لم نكن نتوقع أننا سنرى دليلا قاطعا عنها، وهذا دليل قاطع.
    Burada durup bu hikâyeyi anlatmam, hepimizin istekle, tutkuyla, katışıksız inatla, vazgeçmeyi reddetmekle, büyük şeyler başarabileceğine, Sting'in söylediği gibi eğer bir şeyi yeterince çok hayal edersen mutlaka olacağına dair bir kanıt. TED أن وقوفي هنا ورواية هذه القصة يعتبر دليلا على قدرتنا لتحقيق أشياء عظيمة بالطموح والشغف. بالإصرار التام، برفض الاستسلام، إذا كنت تحلم بشيء بقوة كافية، مثل ماقال ستينق، يمكن لهذه الأحلام أن تتحقق.
    Şöyle bir çılgın fikir var ki: Devenin tipik çöl doğasının kanıtı gibi görünmesi aslında Yüksek Arktik geçmişine dair bir kanıt olabilir. TED هذه فكرة مجنونة، يبدو كأنه دليل على أن طبيعة الصحراء المثالية يمكن أن تكون دليلا على القطب الشمالي قديما.
    Bu örnekler gerçeğin kanıt olmak yerine yalanın bir parçası haline geldiler. TED يتعارض مع وظيفتها باعتبارها دليلا على الحقيقة ، في هذه الحالات فانها عززت تلفيق الكذب.
    Ama trende olduğunu biliyordun. Bu kanıt değil mi? Open Subtitles ولكنك كنت تعلم أنه على متن القطار أليس هذا دليلا أنك على متن القطار؟
    Bir genç adam, bir yaşlı adam ve kimliği hakkında hiçbir ipucu bulunmayan üçüncü adam. Open Subtitles رجل شاب ,رجل عجوز وثالث لم املك دليلا علي هويته.
    Knox yazılımının Red Star'da olduğuna dair ipucu istiyorum. Open Subtitles أريد دليلا لوجود برنامج نوكس للتقنيات فى نظام ريد ستار
    Bunu her yaptığında geride ipucu bırakacaktır. Open Subtitles سوف يترك خلفه دليلا صغيرا كفتات الخبز في كل مرة يحاول هذا
    Tek farkı Burt çıplak ve ona borçluymuşum gibi yapıyor. Cha-ching. Virginia seni duyamıyor Delilah. Open Subtitles فقط بيرت هنا , ويضاجعني وكأنني أدينه بالمال فيرجينيا لا تستطيع سماعك يا دليلا
    Bana neyin delil neyin delil olmadığını mı anlatmaya çalışıyorsun sen? Open Subtitles هل تحاول أن تعلمني مالذي يعتبر دليلا وما هو ليس كذلك ؟
    Bu, 21:30'da nerede olduğumu kanıtlar. Open Subtitles أليس هذا دليلا على مكان وجودي في التاسعة والنصف من ليلة أمس؟
    Elinde kimseye zarar verdiğime dair tek bir kanıtın olmamasına rağmen. Open Subtitles حتى أنت، لا تملك دليلا .على أنني آذيت أي شخص يوما
    Ki bu da Sendika'nın var olduğuna dair kanıtımız yok demektir. Open Subtitles وهو ما يعني أننا لا نملك دليلا أن النقابة حتى موجودة.
    Elinizdeki kanıtları bilmek istiyorum. Kağıtları görmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أرى دليلا على الاحتيال أريد أن أرى أوراق الاختبار.
    Bir dahaki sefer ip ucu verdiğimde, Sadece bir cevap ver. Open Subtitles المرة القادمة عندما أعطيك دليلا فقط قولي جوابا
    Dahlia ya da Delila adında bir kız gördün mü? Open Subtitles هل رأيت فتاة تسمى دهليا, دليلا أو من هذا القبيل ؟
    Söylemeliyim ki umut vaadeden bir ipucunu çözmeye enteresan bir şekilde hiçte istekli görünmüyorsun. Open Subtitles لملاحقة الدليل لانه ليس دليلا بعد
    Vatan hainliği suçlaması için kanıtınız var mı? Open Subtitles هل تملك دليلا ً على هذه الخيانه ؟
    Aslında burası gibi birkaç yerde opal, o denizin çok daha net kanıtlarını saklamıştır. Open Subtitles لكن حقيقة ، هنا بالأسفل ، في عدة أماكن الأوبال المحفوظ ليس دليلا واضحا لوجود البحر هنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد