Bunu da batırayım deme. Herifle ilgi tek ipucumuz bu. | Open Subtitles | لا تفسد الأمر، لأنّ هذا هو دليلنا الوحيد لهذا الرجل |
Onu kurtarmana ihtiyacım var Doktor. Şu anda tek ipucumuz o. | Open Subtitles | انا احتاج ان انقذه ايتها الدكتوره حتي الان هو دليلنا الوحيد |
Bu telefon tek ipucumuz. Ben dönene kadar kaybetmemeye çalış. | Open Subtitles | هذا الهاتف دليلنا الوحيد حاول ألا تفقده قبل أن أعود |
"Bizi Max'ın katiline götürecek tek ipucu!" Adam ortalıkta! | Open Subtitles | ماذا عن دليلنا الوحيد على قاتل ماكس انه مايزال هناك |
Vortex'le ilgili Tek ipucumuzu kaybediyorsunuz ve sonra da annemi öldürmeye çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | و أضعت دليلنا الوحيد لعصابة فورتكس و بعد ذلك تحاول قتل أمي |
Hotch, Montolo elle tutulur tek ipucumuzdu. | Open Subtitles | (هوتش) ، (مونتالو) كان دليلنا الوحيد. |
Ama açmazsan bu olaydaki tek ipucunu alamayabiliriz. | Open Subtitles | ان لم تفعل, فلن نستطيع الحصول على دليلنا الوحيد في القضيه. |
Dearing'le olan tek bağlantımız bu adam. Ama şuna bir baksana. | Open Subtitles | إنه دليلنا الوحيد إلى (ديرينغ)، لكن إنظر إليه. |
Pekâlâ, bu bizim tek ipucumuz. Başka çarem yok. | Open Subtitles | حسنا ، إنه دليلنا الوحيد و علينا التصرف وفقا له |
tek ipucumuz olmayabilir. | Open Subtitles | ربّما ليس دليلنا الوحيد هناك شخص ما يمكنه مُساعدتنا، |
Özür dilerim. Biliyorum bu tek ipucumuz. Bu işi hallet Tom. | Open Subtitles | أنا آسف ، أعرف ان هذا هو دليلنا الوحيد |
Düşük bir ihtimal olduğunu biz de biliyoruz ama tek ipucumuz da o. | Open Subtitles | -أعلم بأن الأمر يحتمل الخطأ، لكنه دليلنا الوحيد. |
Şimdiye dek tek ipucumuz budur. | Open Subtitles | هذا هو دليلنا الوحيد حتى الآن. |
Bu daire tek ipucumuz. | Open Subtitles | هذه الشقة هى دليلنا الوحيد |
Elimizdeki tek ipucu bu ve adam hala kayıp. | Open Subtitles | وذلك هو دليلنا الوحيد ولا يزال مفقوداً |
Elimizdeki tek ipucu kayboldukları yıl: | Open Subtitles | :دليلنا الوحيد بشأن اختفائهم هو عام |
Bizi eroine götürecek tek ipucu gitti. | Open Subtitles | لقد ذهب دليلنا الوحيد |
Adam öldü, Mike. Tek ipucumuzu da kaybettik. Pek sayılmaz. | Open Subtitles | لقد مات مايك و قد خسرنا دليلنا الوحيد |
Az önce Tek ipucumuzu mahvettik. | Open Subtitles | نسفنا للتو دليلنا الوحيد |
Tabutu kaybettik ve sen Tek ipucumuzu kızarttın Mike. | Open Subtitles | فقدنا التابوت... وشويت دليلنا الوحيد يا (مايك) |
Gail, bu hap bizim tek ipucumuzdu. | Open Subtitles | يا (غايل)، كانت الحبة دليلنا الوحيد. |
Onları çubukla dürtüp bir şeyler yapmalarını bekliyorsun ve pervazsız dediğin kişi de elimizdeki şu ana kadar olan tek ipucunu buldu. | Open Subtitles | إنّما تنخسهم بصاعق الحيوانات وتتوقع منهم تنفيذ الآداء المرجو. والرجل الذي نعتَّه متهورًا جلب دليلنا الوحيد حتى الآن. |
tek bağlantımız Himuro'ydu. | Open Subtitles | (دليلنا الوحيد في داخل (هيمورو |