ويكيبيديا

    "دولارًا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • dolara
        
    • papel
        
    • doları
        
    • dolarım
        
    • dolarlık
        
    • dolardan
        
    • dolardı
        
    • dolarla
        
    • dolarımız
        
    Tüm oda masraflarını ve günde 50 dolara kadar... harcamaları karşılayacağız. Open Subtitles سنقوم بتغطية كل تكلفة الغرف و الأشياء حتى 50 دولارًا باليوم
    Düşünün, bulunup paketlenmesi bize 1 dolara mal olan çorba konservesinden 89 cent alıyorduk. TED تصوروا، كان لدينا علبة حساء بقيمة 89 سنت تكلفنا دولارًا لاختيارها وتعليبها داخل الحقيبة.
    Seni oyuncağa bindirmek üzere. Az önce 20 papel kazandım. Open Subtitles أنني لن أستطيع أن آخذكِ لجولة هنا، لقد ربحت للتو 20 دولارًا.
    Sana 20 papel filan mı versem? Open Subtitles ربّما عليّ أن أعطيك عشرين دولارًا أو ما شابه
    Will, sahip olmadığımız tek doları harcayacak bir oy kullanmayacağım. Open Subtitles ويل,لن أقوم بتمرير صوتٍ واحد يجعلنا نصرف دولارًا واحد لايتوجب علينا صرفه.
    Her an için bir dolarım olsaydı, ben de bir şeylerin dedikodusunu yapardım. Open Subtitles يا ليت كسبتُ دولارًا لكلّ مرة نُشرت شائعةً عنّي.
    Evet ama o sizin 25 milyon dolarlık devlet ihalesini aldığınız zamandı. Open Subtitles أجل، ولكن هذا حدث عندما كان لديك مناقصة حكومية ب25 مليون دولارًا
    ...ama onun sahip oldukları... ..$50,000 dolardan daha fazlaydı... ..bu yüzden kendinden başkalarına.. Open Subtitles لكنها كانت أكثر من خمسين ألف دولارًا التي تنتمي إليه مسبقًا،
    Evet. 12 yıl önce basıldıklarında değerleri ortalama 20 milyon dolardı. Open Subtitles أجل، كانت تقدّر بحوالى 20 مليون دولارًا عندما أُصدرت قبل 12 عامًا
    İnsanlık tarihinin büyük çoğunluğu boyunca herkes günde bir dolara eşdeğer bir düzeyde hayatını sürdürdü ve pek bir şey değişmedi. TED فبالنسبة للغالبيّة العُظمى من التاريخ البشري، عاش كل شخص تقريبًا بما يعادل دولارًا واحدًا يوميًّا. ولم يتغيّر الكثير.
    Bu mahallede, yirmi dolara neler alabileceğine inanamazsın. Open Subtitles إنّه من المذهل ما يمكنُ أن تشتريهِ لك عشرونَ دولارًا في هذا الحي
    Mahkeme için zaman yoktu, 80 bin dolara anlaştılar. Open Subtitles لم تصل القضية لمحاكمة، والتسوية بلغت 80.000 دولارًا
    Keşler adama iki yüz dolar vermez, yirmi dolara sakso çekerler. Open Subtitles من يتناولون الكوكايين لا يعطون الناس 200 دولارًا هم يمصّون القضيب من أجل 20 دولارًا
    Yetişkinler için 12 papel, daha yaşlılar için 10 papele hallederiz. Tamam, bunu ikimiz için yapıyorum. Open Subtitles إنّها بـ 12 دولارًا للبالغين، و10 دولاراتٍ لكبار السّن.
    Ne arıyorsun burada? Ruby'nin bana elli papel borcu var. Open Subtitles مالذي تفعلينه هنا؟ أدين لروبي بخمسين دولارًا
    Elli olur mu? Elli papel veririm. Open Subtitles ماذا عن خمسين، سأدفع لك خمسين دولارًا
    Yani, 2010 yılında 50 doları hedefliyoruz. TED إذًا فنحن نستهدف 50 دولارًا عام 2010.
    Eğer elinizi sıkmazsam on iki bin doları çöpe mi atacaksınız? Open Subtitles إنلمأصافحيديكَ... فستتخلى عن الإثنى عشر ألف دولارًا ..
    Evet, seçmelere kadar ki bu harika çünkü bankada sadece 40 dolarım var. Open Subtitles أجل، حتى تجربة الأداء فحسب، والذي هو رائع لأن لدي أربعون دولارًا في حسابي البنكي.
    Benim 50 dolarım o. Open Subtitles هذه الخمسين دولارًا خاصتي
    250 dolarlık takım elbise giyen ve elmas yüzük takan adamlara bakıyorsunuz. Open Subtitles أنتَ تنظر إلى رجال يرتدون بذل بقيمة 250 دولارًا وخواتم من الماس
    Sadece üç arabası vardı, ama haftada beş milyon dolardan daha fazla para kazanıyordu. Open Subtitles إنه يملك ثلاث سيارات فقط ومع ذلك يحقق 5 ملايين دولارًا فالأسبوع
    O zamanlar bir kürek 15 dolardı. Bir parsel arsa 75 dolar. Open Subtitles في ذلك الزمان كانت المجرفة بـ15 دولار وقطعة الأرض بـ75 دولارًا
    Fırsat ayağıma geldiğinde de, borçla alınmış uçak bileti ve cebimde 20 dolarla iki okyanus aştım. TED حين أتت الفرصة عبرت محيطين وبحوزتي مال اقترضته لشراء بطاقة الطائرة و20 دولارًا في جيبي
    Ödenecek birkaç fatura var ve bizim 149 dolarımız var. Open Subtitles حسنًا، فقط بضعة فواتير باقية ولدينا 149 دولارًا لدفعهم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد