"ذاكرتي" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Hafızam
• hafızamı
• hafızamda
• hafızamın
• hafıza
• hafızama
• anılarım
• hatırlamıyorsam
• hafızamdan
• aklımda
• anılarımı
• hatırladığım
• hatırlıyorsam
• anım
• hatırlıyorum

Bir kas hafızası en zor zamanları bile atlatır, benim Hafızam ağlayana kadar güldüğüm ya da gülene kadar ağladığım günlerle dolu.
ذاكرة العضلات التي تتغلب حتى على أكثر الأوقات مرارة، تلطخت ذاكرتي بأيام من الضحك حتى بكيت، أو بالبكاء حتى ضحكت.

Hafızam hiç iyi değildir. Her şeyi deftere yazmam gerekir.
إن ذاكرتي سيئة عليّ تدوين كل شيء في كتاب

Bak, 13 Haziran'da seni gördüğümü biliyorum. Ama hafızamı sildirdim.
أنصتي، أعلم أنّي التقيتك يوم 13 يونيو، لكن ذاكرتي مُسحت

İntikamı düşünmesi normal. Planını açıklayacaksa benim hafızamı neden sildi?
لمَ يمحو ذاكرتي طالما أنّه سيعلن خطّته في مطلق الأحوال؟

hafızamda bu gibi çok an var.
لدي الكثير مثل تلك اللحظات قابعة في ذاكرتي.

İlginç yan etkilerden biri, kısa dönem hafızamın büsbütün kısacık gibi gelmesi.
أحد الآثار الجانبية الهامة: توقّف ذاكرتي قصيرة المدى كلّيا عن العمل.

Doktor benim Hafızam yerinde. Bu benim Hafızam ve endişelenmeye başlıyorum.
دكتور، ذاكرتي سليمة وفي حياتي لم أقلق بشأن سلامة عقلي

Hayır ama söylediğim gibi, Hafızam artık güçlü değil.
لا، لكن كما قلت، أحيانا ذاكرتي ليست حادّة جدا.

Hafızam yerine geldiği halde, asla eskisi gibi olmamıştı.
حتى حين استرجعت ذاكرتي لم يعد الوضع كما كان بالنسبة لي

Kör olabilirim ama Hafızam mükemmel.
ربما أكون أعمى يا فرانك لكن ذاكرتي ممتازة

hafızamı dijital dünyaya açmaya başladım ama bilirsiniz, bu beraberinde bir sorun doğuruyor.
لقد بدأت الاستعانة بمصادر خارج ذاكرتي وذلك إلى العالم الرقمي ولكن كما تعلمون فإن ذلك يجلب المشكلات

- hafızamı kendi kendime kazanmayıp seni bulmaya gelmeseydim bunu atacaktın ve ben hiç hatırlayamayacaktım.
نعم إذا لم أتذكر بطريقة مُذهلة و إذا لم آتي للبحث عنكِ كنتِ سوف ترمي هذه، وكنت لم أستطع أن أستعيد ذاكرتي أبداً

Üstelik, bunlar hafızamı geri kazanmama yardımcı oluyorlar.
كما أن كل ذلك يساعدني على استرجاع ذاكرتي

Neyse ki henüz hafızamı kaybedecek kadar fazla ihtiyarlamadım.
لحسن الحظ، لست كبير السن جدا أن فقد ذاكرتي لحد الآن.

Tüm bu sözlerin hafızamda kalacağını, sen huzur içindeyken sonsuza kadar ruhumu kemireceğini göremiyor musun?
ألا ترين كل هذه الكلمات سوف تعلق في ذاكرتي في أعمق الأعماق

hafızamın nasıl çalıştığını test edeceksin sandım.
لقد ظننت أنك ستعطيني اختبارًا لتختبر حالة ذاكرتي.

Bu benim fotonik hafıza özüm, yani FHÖ.
ذلك صميم ذاكرتي الضوئية أو بي إم سي، كما تقول.

İlk muamelemi hatırlıyorum tabii ama ilk ceset var ya hafızama kazındı sanki.
أتذكّر أوّل مرّة تضاجعت بها، لكن أوّل جثّة لي تلك القذارة مسحت ذاكرتي

anılarım silinse bile... Kalbim her zaman bu sözü hatırlayacak.
ربما ذاكرتي قد تختفي لكن قلبي سوف يتذكر هذا الوعد

Eğer yanlış hatırlamıyorsam, ateş işaretli kolayca fark edilen bir binadaydı...
إذا لم تخنّي ذاكرتي , سيكون من السهل ملاحظته بعلامة النار

Bir müddet sonra tren istasyonundan geçerken hafızamdan silemeyeceğim çok kötü bir şeyler gördüm.
ولم يمض وقت طويل بعدها، حينكنت أمشي بجوار محطة القطار ورأيت شيئاً فظيعاً لم أستطع أن أمحوه من ذاكرتي

aklımda doğru kalmışsa köpek gücünü artırmak için meteor taşını steroidle karıştırıyorlardı.
إن لم تخني ذاكرتي كانوا يمزجون صخور النيزك بالستيرويد لتعزيز قوة الكلاب

Birileri anılarımı çaldı. Kafamın içinde, ben hala 10 yaşındayım.
أحدهم سرق ذاكرتي بداخل رأسي، أنا في العاشرة من عمري

Onun hakkında söyledikleriniz hiç de hatırladığım kişi gibi değil.
ان ما تقولينه يتعارض مع ما فى ذاكرتي عنه

Eğer doğru hatırlıyorsam Brady lanet tapu hala O'nun üstüne, değil mi?
ان كانت ذاكرتي صحيحة باردي لا زال اسمه مذكورا في الحقل الملعون الذي نملكه

İlk anım o odada uyanmaktı, aniden kendime geldiğim, ama anında konuşmayı bildiğim.
ذاكرتي الأولى هى إستيقاظى في تلك الغرفة فجاء وعى فأق لكنى عرفت فورا كيف اتكلم