Küçük bir odaya kadar getirildim, o kadar küçük ki, kollarımı uzatarak her iki duvara da dokunabiliyordum. | TED | قاموا بقيادتي نحو غرفة صغيرة جدا، كانت صغيرة جدا لدرجة أنه يمكنني لمس الجدران عند مدّ ذراعيّ. |
kollarımı Essex'e, gövdemi Norfolk'a atar, organımı da Rutland'da bir ağaca asarlar. | Open Subtitles | ستكون ذراعيّ في إيسيكس، و جذعي في نورفولك وستكون عورتي على إحدى أشجار روتلاند |
Kimin politikacı olduğunu bilmiyorum. Ardından Kollarım onu davet ediyor gibi görünüyor | Open Subtitles | وبدا على ذراعيّ أنهما يدعونها والقمر يزداد تألقاً |
Tüm gece kollarımda tuttum onu sisli, sırılsıklam çiğden uzak tuttum onu. | Open Subtitles | طوال الليل عانقتها بين ذراعيّ لحمايتها من الندى الضبابي |
Şimdi kollarıma, sırtıma ve bütün pantolonuma yerleştirdiğim fişekleri ateşleyeceğim. | Open Subtitles | وساشعل الآن الألعاب النارية المنتشرة علي ذراعيّ وظهري وعلي بنطالي |
Bu sayede kollarımın maç sırasın iyileştiğini sanacaklar. | Open Subtitles | فهكذا سيحسبون أن ذراعيّ شُفيا أثناء النزال. |
Beni yumrukluyor ve ben kolumu kaldırıp yüzümü kapatıyorum. | Open Subtitles | صفعني على وجهي وقمتُ برفع ذراعيّ كي أحمي وجهي |
İsa'nın kollarına kabul edilmeye mi geldiniz? | Open Subtitles | هل جئت لتُقبل بين ذراعيّ المسيح؟ |
kollarımı ve bacaklarımı kesersin, çok kan kaybederim. Her yer kan olur. | Open Subtitles | في ذراعيّ وساقيّ، وسأنزف كثيرًا، في كل مكان، |
Eğer yatağıma uzanıp, kollarımı kafamın üzerine koyarsam evet. | Open Subtitles | إن وقفتُ على سريري ورفعت ذراعيّ فوق رأسي |
Dayandım, çünkü baykuşlar kollarımı parçaladı. | Open Subtitles | صمدت لأن البوم شبع من ذراعيّ ولم يبقي أي مجال لقدميّ |
Ayrıldığımızda Kollarım ve bacaklarım kesilmiş gibi hissettim. | Open Subtitles | عندما انفصلنا، راودني انطباع أن ذراعيّ وسيقاني بُترت |
Kollarım ve bacaklarım kesilse ben de kanını içsem yeniden büyürler mi? | Open Subtitles | لو ذراعيّ وسيقاني بُترت وشربت دمك، هل سيعودون للنمو؟ |
Eğer dükkândan mal aşırma tutuklanmamadaki görüntüleri kullandılarsa bu çok iyi olur çünkü onda Kollarım müthiş gözüküyordu. | Open Subtitles | إذا استعملوا صور اعتقالي أسرق سيكون ذلك عظيماً، ذراعيّ بدت رائعة |
Hayır. Bunu benim üzerime yıkmayacaksın. Benim kollarımda ölmeyeceksin. | Open Subtitles | لا، لن تلقي بالأمر عليّ لن تموتي بين ذراعيّ |
11'i öldü, bir tanesi benim kollarımda. | Open Subtitles | مات فتى بين ذراعيّ ، بينما كنت تلعب الجولف |
Şu an güzel bir kız kollarıma düşse bile ona ilişecek arzuyu bedenimde bulamam. | Open Subtitles | لو سقطت فتاة جميلة بين ذراعيّ, سأصاحبها, بالرغم من أنّي قد لا أملك أي رغبة في إقامة أيّ علاقة معها. |
Onu kollarımın arasına alıp gözlerinden hayatının kayıp gidişini izledim. | Open Subtitles | أمسكتها بين ذراعيّ وراقبت الحياة وهى تختفي من عينيها |
Şimdi güvendesin. Ah, kolumu kırdın! Keşke daha fazlasını yapabilseydim. | Open Subtitles | . إنّكِ بأمانٍ الآن . لقد كسرت ذراعيّ . أتمنّى لو بإمكاني أن أفعل أكثر من ذلك |
Ama şu anda kendimi Morpheus'un kollarına bırakacağım. | Open Subtitles | حالياً سأذهب للنوم مستلقياً على ذراعيّ مورفيوس "مورفيوس: إله الأحلام لدى الإغريق" |
Bu yüzden kolumda dövme var. | Open Subtitles | لهذا السبب لديّ هذا الوشم على ذراعيّ |
Altı gün sonra, Thomas, Ross'un kollarında öldü ve ailemizde oradaydı. | TED | بعد ستة أيام، مات توماس بين ذراعيّ روس محاطًا بعائلتنا |
Hemşire seni hastanede kucağıma verdiğinde seni çok sevmiştim. | Open Subtitles | حينما وضعتكِ تلك الممرضة بين ذراعيّ في المستشفى.. أحببتكِ.. |
Bu bluzu araba sürdüğüm ve kollarımdan nefret ettiğim için giyiyordum. | Open Subtitles | لقد ارتديت هذه البلوزة لأنّني كنت أقود، وأنا أكره ذراعيّ |