ويكيبيديا

    "ذلك الصباح" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • O sabah
        
    • Bu sabah
        
    • O sabahın
        
    • Geçen sabah
        
    • o sabahı
        
    • sabahleyin
        
    O sabah, Nicole bana Jessi'yi ne kadar tanıdığımı sormuştu. Open Subtitles ذلك الصباح نيكول كانت تسئلني عن مدى معرفتي بـ جيسي
    O sabah çalıştığım yerde karısıyla karşılaştım ve oğulları hastaydı. Open Subtitles ذلك الصباح التقيت زوجته حيث أعمل وكان ابنها الصغير مريضاً
    Başarılıydım, ama herşey çok değişmişti öyle ki çok önemli bazı değişiklikler yapmak zorunda olacaktım -- ve O sabah bunu bilmiyordum. TED وكنت ناجحاً الى ذلك الوقت لكن الامور تغيرت كثيراً مما استوجب مني تغيرات كثيرة ايضاً ولم اكن اعيها في ذلك الصباح
    Jenny Bu sabah bana ödevini yapmadığını söylemedin mi? Open Subtitles جيني ألم تخبرني ذلك الصباح أنك ما عملت واجبك المنزلي؟
    Bu sabah beni bulduğunuzda, buluşacağımız yere gitmek üzereydim. Open Subtitles عندما وجدتوني في ذلك الصباح كنتُ في طريقي إلى مكاننا الذي نلتقي فيه
    O sabah erken kalktım Cezayir'de Cezayir şehrinin kenar mahallelerinde bulunan, babamın dairesinde, ön kapının durmadan vurulmasıyla. TED استيقظت باكراً ذلك الصباح في شقة والدي في ضواحي الجزائر العاصمة، في الجزائر، على طرقٍ بلا هوادة على الباب الأمامي.
    Sanıyorum bir çoğunuz O sabah nerede olduğunuzu hatırlıyorsunuzdur. TED أعتقد أن كثيرًا منكم ربما يتذكر بالضبط أين كان في ذلك الصباح.
    Adamın aslında söylemek istediği şey şu ki 30 günlük Dapsone'u O sabah köpeğine vermiş olmasıydı TED ما كان يعنيه في الواقع هذا الشخص هو أنه أطعم جرعة 30 يوما من الدابسون لكلبه ذلك الصباح.
    O sabah, senatöre karşı ölüm tehditleri hakkında uyarıldınız. Open Subtitles ذلك الصباح تلقيت تحذيرا عن تهديدات لحياة السيناتور
    Annem ona hediye olarak çorap almıştı, tam da O sabah. Open Subtitles والدتي أحضرت لها زوجاً من الجوارب كهدية في ذلك الصباح
    O sabah ben, işe giderkenki yüzünü görüyorum. Open Subtitles مازلت أتذكر وجهها ذلك الصباح قبل ذهابي الى العمل
    O sabah kavga ettiğimizde ona yumruğumu kaldırdım. Open Subtitles انا افكر ان نعطيه عدة ايام من الراحة يا حبيبيتي عندما نحن نتشاجر في ذلك الصباح
    Bannister'ın O sabah alkol aldığını teyit etti. Open Subtitles اخبرنا ان فرانك احتسي كحوليات ذلك الصباح
    - Ama O sabah gelip çattığında... Open Subtitles وفي ذلك الصباح الذي غادرت فيه للخدمة العسكرية
    O sabah başladı çok yakın, çok yavaş bir şekilde hareket etti. Open Subtitles في برج الجوزاء ، التوائم كان قد بدأها ذلك الصباح
    O sabah ona eslik eden iki Fransız asker sahipsiz topraklardan dönmek istemiş. Open Subtitles الجنديان الفرنسيان الذين رافقاه ذلك الصباح كان يريد أن يعود للأرض المحايدة
    Bu sabah beni bulduğunuzda, buluşacağımız yere gitmek üzereydim. Open Subtitles عندما وجدتوني في ذلك الصباح كنتُ في طريقي إلى مكاننا الذي نلتقي فيه
    Ben Bu sabah o parkın içinden bile geçmedim. Open Subtitles لم أكن حتى قريب من تلك الحديقة ذلك الصباح
    Esasen, Bu sabah sigorta şirketiyle bu konu kendim görüşüp konuştum ve uygun bir anlaşma için ikna ettim. Open Subtitles في الحقيقة ، قُمت بالإجتماع مع شركة التأمين بنفسي بشأن الأمر ذلك الصباح وتفاوضنا على تسوية طيبة للغاية
    O sabahın ilerleyen saatlerinde, Randy ile televizyon binasına gittik. Open Subtitles لاحقاً في ذلك الصباح ذهبنا انا وراندي لمركز الاخبار
    Bunu yeni duyuyorum. Çünkü daha Geçen sabah sizi beraber gördük. Open Subtitles ، أترين ، هذا كلام فارغ . لأننا رأيناكما سوية ذلك الصباح
    1985 yılının ocak ayında Steven tarafından yoldan çıkarıldığınız o sabahı hatırlıyor musunuz? Open Subtitles في 1985 هل تذكرين ذلك الصباح في يناير عندما أجبرك ستيفي بأن تخرجي عن الطريق؟
    Tek bildiğim, oradan dönünce sabahleyin ne yediğini hatırlamak söyle dursun, adını bile hatırlayamıyorsun. Open Subtitles كلّ ما أعرفه هو عندما تعود لا يمكنك تذكر اسمك أو ماذا تناولت على الفطور ذلك الصباح

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد